- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 07 August 2020, Friday 10:33
- 7405 kez okundu
Ana muhalefet partisi CHP’nin 37. olağan kurultayı, pandemi kurallarına uyarak ve sanırım ilk kez partili tribününden yoksun olarak daha sakin bir şekilde gerçekleştirildi.
Genel Başkanlığa tek aday olarak katılan Sayın Kılıçdaroğlu en rahat kurultayını gerçekleştirdi diyebiliriz. Onca kazanılmamış yarışlardan sonra yerel seçimlerde Büyükşehir belediyelerini çoğunlukla ve önemlilerini almış olması elini oldukça güçlendirmişti. Tabii ki 6. kez yeniden seçildi.
En az bu kadar önemli olan da Parti Meclisini çok büyük çoğunlukla kendi listesinden seçtirmiş olması diyebiliriz. Sadece altı üye bu listeyi delerek PM’ne girebildi.
Ana Muhalefet Partisi bu kurultayında, Türkiye’nin 5 temel sorunu olduğunu dile getirdi. Yine bu kurultayda “İkinci yüzyıla çağrı Beyannamesi” açıklandı. Burada partinin hedefleri açıklandı. Beyanname partililerce oy birliği ile kabul edildi.
Peki CHP’nin Türkiye için belirlediği 5 temel sorun neydi?
Birinci Sorun Demokrasi,
İkinci sorun Ekonomi,
Üçüncü sorun Dış Politika,
Dördüncü sorun Eğitim,
Beşinci sorun Toplumsal Barış.
Temel sorunları bu şekilde sıralayan Sayın Kılıçdaroğlu daha sonra 13 maddelik ilkeler bildirgesini açıkladı.
Buna göre;
Bir, Yeni anayasa ile güçlendirilmiş parlamenter sistemi tesis etmek,
İki, Toplumsal Barışı ve Huzuru sağlamak.
Üç, Liyakat sistemini geçerli kılmak,
Dört, Seçim yasası değişecek, baraj kalkacak,
Beş, Devletin yaptıklarını halk bilecek, önceki yap işlet yatırımlar devletleştirilecek,
Altı, Devlet şeffaf olacak, Kamu İhale Yasası değişecek,
Yedi, Sayıştay gerçek işlevine kavuşacak, kesin hesap komisyonu kurulup başkanı muhalefet partisinden olacak,
Sekiz, Stratejik Planlama Teşkilatı kurulacak, herşey plan dahilinde olacak,
Dokuz, Eğitim Sistemi yeniden yapılandırılacak, YÖK kaldırılacak,
On, Gelecek Nesillere yaşanabilir bir dünya teslim etmek için eko sistem hakkı korunacak,
On bir, Aile destekleri sigortası uygulamaya konacak,
On iki, Merkez-Yerel dengesi yeniden kurulacak, kayyum uygulamasına son verilecek,
On üç, Ortadoğu Barış ve İşbirliği Teşkilatı kurulacak.
Sayın Kılıçdaroğlu 13 maddelik ilkeler beyannamesini ortaya koyarak tüm delegelerin bu ilkeleri ezberleyeceğini belirtti.
Böylece Ana Muhalefet Partisi, olağan kurultayında “İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamesi” adı altında Türkiye’nin 5 temel sorununu ortaya koydu ve ardından 13 maddelik Beyanname ile neleri öncelediklerini ifade etti.
Beyanname, delegelerin oy birliği ile kabul edildi.
Buraya kadar herşey güzel.
Ülkenin içinde bulunduğu sorunlara bakacak olursak kaybedecek bir dakika bile yok. İşin söz kısmı tamam da ya sonra?
Yani demem o ki, ”Peki şimdi ne olacak?”
Kurultay bitti evlere dağıldık. Çok da güzel bir Kurultay yaptığımızı anlattık. Hatta yeni PM’ne seçilen değerli üyeleri kutladık.
Ama ben halâ yarın sabah kalktığımızda bir partili olarak ne yapacaktım diye bir soru sorduğumda yanıtım yok gibi.
Ya da belki erken davranmış olduğumu var sayayım.
PM toplanacak ve işte belirlenmiş ilkeler ışığında stratejileri belirleyerek eylem planlarını ortaya koyup örgütleri harekete geçirecek de olabilir.
Evet belki biraz daha beklemek gerekecek.
Ama inanın ülkenin bekleyecek zamanı hiç ama hiç yok.
Bildiğiniz hangi Cumhuriyet değerine dokunulmadı?
Kurucu ilkelere ve bu ülkeyi kuran değere hangi gün saldırılmıyor, itibarsızlaştırılmıyor ve bu da bizzat devlet katındaki kişiler tarafından yapılmıyor mu?
Mantar gibi her ile açtıklarını övünerek anlattıkları üniversitelerden mezun olan gençler park köşelerinde boş boş oturup babalarından aldıkları harçlıklarla idare etmeye çalışmıyor mu?
Vatandaşın borcunu ödemeyi bir yana bırak, akşama yiyecek ekmeği bulmak için çaresiz çabalar içinde olmadığı gün var mı?
Gün olmuyor ki ahlaksız bir cinayet ile uyanmayalım! Buna bile bir çare bulabildik mi?
Medyanın tek ses olması yetmiyormuş gibi insanların özgürce kendilerini ifade etme yollarının da tıkanmaya çalışılması ile her geçen gün özgürlüklerin daraldığı bir dünya yaratılmaya çalışılmıyor mu?
Mutlu olmayı bırakın, insanlar artık salt yaşam derdine düşmüş bir ülkede yaşamaktalar.
Devlet tek bir kişi tarafından yönetiliyor, tüm kararları o tek kişi veriyor, devletin açıkladığı rakamlara artık vatandaş güvenmiyor, tam bir keyfilik hüküm sürerken.
Bunlar sürdürülebilir şeyler mi?
Böyle bir ortamda ana muhalefet partisinin kurultayı tabii ki son derece önemli.
Vatandaş umut peşinde. Bir yerlerden bir kıvılcım bekliyor.
Çaresiz!
‘Çare benim’ diyecek birilerine çok ihtiyacı var.
Türkiye Cumhuriyeti her açıdan böyle bir durumu kuruluşundan bu yana hiç yaşamamıştı.
Olağanüstü zamanlarda, olağanüstü çözümler söz konusudur.
Oysa seçimler 2023 yılında yapılacak. Yani bir yandan yaklaşık iki yıl daha bu düzen böyle devam ediyor olacak gibi duruyor.
Oysa halkın beklemeye tahammülü kalmadığı gibi, aslında devletin de bu ağır ekonomik yükü daha fazla taşıyacak gücünün kalmadığını düşünüyorum.
İşte tam da burada BEKA sorunu bu ülke için söz konusudur diyebiliriz.
Ülkesini seven, halkını düşünen her sorumlu kişi bu durum karşısında “ben yapamadım çekiliyorum” demelidir, diyebilmelidir.
Her kötülüğü dış güçlere bağlayan, her ekonomik değeri beğendiği hale gelene kadar kurum yöneticilerini değiştiren, medyada algı yöntemi ile halkı idare eden anlayış ile bir yere kadar.
Gerçekler er ya da geç gün ışığına çıkarlar. Bunları uzun süre saklayamaz makyajlayamazsınız.
İşte gün de bugündür.
Öyleyse her şeye yeniden başlama zamanıdır.
İktidarı, ‘tamam’ deme noktasına da getirecek olan muhalefettir.
Öncelikle halka ben hazırım, program ile stratejiler ile bunları uygulayacak kadrolar ile yeterli desteği sağladığını göstermek ile hazır olduğuna halkı ikna etmelidir.
Bu ikna uygulamasını iktidara da uygulayarak onların da bu kararlı hazırlık karşısında uzlaşmaya ve çekilmeye (erken seçime) ikna edilmesi gerekmektedir.
Bunun şartı da sanırım salonlar değil.
Halâ var olan demokratik haklar, Anayasa ve kanunların gerektirdiği alanlar zorlanarak, STK ve benzeri paydaşlar ile uzlaşarak, ancak öncelikle kendi örgütleri ile kendini halka anlatarak, her konuda halkın sesi olarak yapılabilecekleri sanırım zaten yeni PM ortaya koyacaktır.
Benim burada sesi olduğum konu, halkın artık bunaldığı, çaresiz bekleyişin işkenceye dönüştüğü, iktidarın hemen hiçbir konuda çözüm üretemeyişinden doğan bir yılgınlık ve bitkinliğin olduğudur.
O nedenle iyi güzel de “Peki şimdi ne olacak?” diyoruz …
-
02.08.2021 Tercihler …
-
26.06.2021 Hak yemek …!
-
18.05.2021 Türkiye – ABD ilişkileri
-
14.04.2021 Şimdi Cesaret Zamanı …
-
25.03.2021 Yönetemiyorsunuz …
-
18.02.2021 Zihniyet …
-
29.01.2021 Reform mu?
-
14.01.2021 Ben … Ben … Ya bizler …?
-
15.12.2020 Katar mı, katmaz mı?
-
12.10.2020 Tarikatlar, cemaatler …
-
05.09.2020 Müjde …
-
16.07.2020 Korkmadan yaşamak …
-
01.06.2020 Yemin …
-
11.05.2020 Maske …
-
30.04.2020 Bugünde de mi siyaset …
-
27.04.2020 Vicdanlarda adalet sağlandı mı?
-
16.04.2020 Sizce …?
-
03.04.2020 Şimdi sıra devlette * …
-
21.03.2020 Sağlıklı günlere, hep birlikte …
-
29.02.2020 Huzur için …
-
08.02.2020 Doğru yolu bulmak …
-
04.01.2020 Ya Kanal! Ya İstanbul!
-
13.12.2019 BİZİ DUYAN VAR MI!?
-
27.11.2019 O EL...
-
13.11.2019 Parti devlet olunca...
-
26.10.2019 Ne, neden, niçin!
-
01.10.2019 Hak etmiyoruz …
-
13.09.2019 Biraz saygı Sayın Diyanet …
-
19.08.2019 ‘Sarı Kızlar’ …
-
29.07.2019 Bir arpa boyu …
-
13.07.2019 Nereye gidiyoruz dersiniz?
-
03.07.2019 Sağol Ekrem Başkan …
-
17.06.2019 Seçilmişler …Atanmışlar …
-
14.06.2019 Ekonomi ve beka …
-
01.06.2019 Ekonomi ve beka …
-
14.05.2019 Kara günlerden mavi günlere mi?
-
30.04.2019 Örnekolmak …
-
18.04.2019 Hoş geldin İmamoğlu, özlemişiz …
-
16.04.2019 Kazanan farklı olunca …
-
08.04.2019 Hakkını teslim etmek gerek …
-
01.04.2019 Tünelin Ucu …
-
23.03.2019 Olamaz mı?
-
10.03.2019 Yerel Yönetim Seçimleri ve Cumhurbaşkanı …
-
04.03.2019 “Çömez Devlet” mi?
-
26.02.2019 “Yaşasın ithalat” …
-
16.02.2019 “Devlet Manavları” …
-
07.02.2019 Beka …
-
29.01.2019 Bu ne lahana turşusu …
-
15.01.2019 ‘2019 Atatürk Yılı’!
-
14.01.2019 Nicelik mi? Nitelik mi?
-
07.01.2019 “Bay Kemal”den “CeHaPe”ye …
-
31.12.2018 Ne güzel şeysin sen ‘Umut’ …
-
27.12.2018 Neden Rabia?…
-
24.12.2018 Millete bağırmaktan vazgeçin …
-
18.12.2018 Aklımızla dalga geçmek mi?
-
14.12.2018 Dur diyebilirsin …
-
11.12.2018 Çocuklarımız için …
-
07.12.2018 Umutsuzluk yok, her şeye rağmen …
-
23.11.2018 Türkiye’de Suriyeli olmak varmış …
-
14.11.2018 Bir Grup Konuşması daha … Ve alkışlar, alkışlar …
-
01.11.2018 Atatürk, Kırmızı Çizgi ve Türkiye Cumhuriyeti
-
29.10.2018 Sahi, neden İş Bankası?
-
16.10.2018 Doğru hangisi … Yetişemiyoruz!
-
01.10.2018 Hak etmiyoruz! …
-
16.09.2018 AYNI GEMİ...
-
04.09.2018 Derin Sessizlik …
-
13.08.2018 Bıktık artık!..
-
07.08.2018 Eğitim ve Okullar
-
28.07.2018 ‘Önce Demokrasi’ ise verin imzayı …
-
23.07.2018 Nereye kadar …?
-
17.07.2018 İstikrar diye % 50 + 1 kişi, ya ekonomi?
-
10.07.2018 Cumhuriyet Kültürü ve Haksızlık …
-
18.06.2018 Kazanan da kaybeden de Halk …
-
11.06.2018 Nasıl ……?
-
04.06.2018 19 Mayıs ve Kurucu Meclis
-
29.05.2018 Filistin
-
14.05.2018 Millet “TAMAM” derse …
-
05.05.2018 Her şey Türkiye için …
-
02.05.2018 Erken - Hızlı - Baskın Seçime Doğru …
-
28.04.2018 23 Nisan, Neşe doluyor insan ….?
-
21.04.2018 Ey Amerika, Ey Fransa … Ey İnsanlık!
-
07.04.2018 Ey Özgürlük!…
-
30.03.2018 O’nu hep sevdim ve daima seveceğim!
-
23.03.2018 Osmanlı’dan kalan
-
28.02.2018 Neler oluyor?
-
14.02.2018 ‘Büyük’ olmak
-
06.02.2018 Lider
-
27.01.2018 ‘Ana Muhalefet’ …
-
20.01.2018 Diyanet işleri, İmam ve Hatip eğitimi …
-
13.01.2018 Demokrasi ve Muhalif olmak
-
06.01.2018 Gerçek mağdurlar
-
02.01.2018 Ne zaman bahar gelecek?
-
25.12.2017 “Tarımda Dünya Birincisi Türkiye” …
-
16.12.2017 “Siyasetçi İmamlar” …
-
13.12.2017 Devlet Tek Adam Olabilir mi?
-
03.12.2017 Kim bu adam?
-
25.11.2017 Ekonomi = Mazot
-
18.11.2017 Samimiyet
-
09.11.2017 10 Kasım ATATÜRK
-
09.11.2017 İnsaf beyler insaf!
-
09.11.2017 Yaz saati ve inat
-
09.11.2017 Geri istiyorum!
-
09.11.2017 Senin benim için değil ‘hepimiz’ için Adalet!
-
08.11.2017 Sandıkta çözmek
-
04.11.2017 Alkışlar !?..
-
31.10.2017 Atatürk ve Cumhuriyeti
-
28.10.2017 Senin benim için değil ‘hepimiz’ için Adalet!
-
21.10.2017 Geri istiyorum!
-
14.10.2017 İnsaf beyler insaf!
-
30.09.2017 Sandıkta çözmek
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.