- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 07 August 2018, Tuesday 20:15
- 3066 kez okundu
Yılmaz Kaya AYLANÇ -
Bugünlerde çocuklarımız hem orta okuldan liseye geçenler, hem de liseden üniversiteye geçenler heyecan ve telaş içindeler.Çünkü her iki kesim de eğitim hayatlarının kader anlarını yaşıyorlar.Önceki çalışmaları sonrası girdikleri sınavlarda gelecek yaşamları şekilleniyor olacak.Her şey doğru ise böyle olacak.
Peki böyle mi oluyor?
Tek parti iktidarının MİLLİ EĞİTİM sistemi içinde çocuklara doğru bir eğitim verildi, onlar da verimli bir çalışma yaptılar ve yarış başlangıçta ne ise aynı kurallar ile sınava gelindi ve tüm eğitimin ölçüldüğü ana geldiler.
Peki yarış başladığındaki kurallar ile mi devam etti?
Yine koalisyonsuz, muhalefetsiz, karışanın görüşenin olmadığı, her istenilenin yapıldığı tek parti iktidar politikalarında ne yazık ki değişen MEB’in haddi hesabı olmadı. Tabii her gelen “bu ne yahu” deyip her şeyi sil baştan değiştirerek sözüm ona daha iyi bir sistem getirmeye çalıştılar. Ancak bizdeki atasözüne uygun, “gelen gideni arattı” her defasında.
Tüm bu karmaşa içinde, olan önce çocuklara ve gençlere, sonra onların hep yanında olan, maddi manevi destek veren ailelere ve tabii ki ülkemizin geleceğine oldu ve olmaya devam etmekte.
Peki eleme sınavı doğru ve adil miydi?
Artık bu konuda şüpheye hiç yer olmadığını tek parti iktidarının tek adamı, Cumhurbaşkanı dahi söylemekte ki; “soruları çalmışlar, haksız olarak bazı çocuklara sınavı kazandırmışlar”.Yani çocuklarımızın emeklerini ve geleceğini, ailelerin birikimlerini ve hayallerini yok etmişler, çalmışlar. Yıllarca ve yıllarca …
Kim yaptı, nasıl yaptı, neden önlem alınamadı, bu haksızlığın mağdurları ne olacak, bu haksızlığı yaparak bir yerlere gelenler ne olacak?Varını yoğunu harcayan aileler ne olacak? Arkada bu kadar soru ve bu kadar telafi edilemeyecek haksızlık ile bugünlere geldik.
Bitti mi? Hayır!
Bunca sorunu yaratan tek parti iktidarı, ülkede el değmeyen gerçek bilim yuvası olan, ailelerin, öğrencilerin ve öğretmenlerin göz bebeği bazı okulları ise bu arada dağıtmak ve bozmak ile meşguldü.Örneğin, İstanbul Erkek Lisesi, Vefa Lisesi v.b.Bu okulların öğretmenleri, gözyaşları içinde ve veli ve öğrencilerin alkışları arasında bu okulları terk etmek zorunda bırakıldı. Neden?
Bazı iyi okullar bozulurken sistem yerinde rahat durmuyor, ne yapıyor? Akşam eve girerken karşıdaki orta okulunuz veya liseniz, çocuklarınızın okuduğu ve içinizin rahat olduğu eğitim ve öğretim kurumu sabah bir kalkıyorsunuz olmuş size imam hatip lisesi! Hadi bakalım buyurun buradan derler ya, veli şok, öğretmen şok, öğrenci hepten şok, Evet ne olacak şimdi derken huzur içinde olan insanların huzuru kaçar, çocuklar ağlar, veliler toplanırlar nasıl bu yanlıştan geri döndürülürün derdine çare aramaya koyulurlar. Ama atı alan çoktan Üsküdar’ı geçmiştir ...
Eğitim konusunda neden böyle davranılır sizce?
Bakın dostlar, sevgili okuyucular bu sorunun yanıtını bulmak için gelin biraz da rakamlara bakalım.
2003 tarihinde ülkemizdeki okul ve öğrenci sayısı ile bunların resmi ve özel olanlarının sayıları şöyleydi.
2003-2004 Eğitim Öğretim Yılında Resmi ve Özel Okulların ve Öğrencilerin Sayıları:
2002-2003 OKUL SAYISI ÖĞRENCİ SAYISI ÖZEL OKUL SAYISI ÖĞRENCİ SAYISI
İLKÖĞRETİM 36,114 10,479,538
ORTA ÖĞRETİM 6,931 3,014,392
TOPLAM 43,045 13,493,930 1,246 222,992
Not: MEB 2004’te yapılan dersliklere % 100 eğitime destek kampayasından 7,143 okul eklenmiştir.
Not: MEB 2004’te yapılan dersliklere % 100 eğitime destek kampayasından 6,653 okul eklenmiştir.
2016-2017 eğitim öğretim yılında ülkemizdeki resmi ve özel eğitim kurumlarının ve burada okuyan öğrenci sayıları aşağıdaki tabloda belirtilmiştir.
EĞİTİM KADEMESİ 2016 – 2017 OKUL SAYISI ÖĞRENCİ SAYISI
TOPLAM Resmi + özel 63,151 15,949,135
OKUL ÖNCESİ Resmi + özel 6,719 1,326,123
İLKOKUL Resmi + özel 25,479 4,972,430
ORTAOKUL Resmi + özel 17,878 5,355,546
ORTA ÖĞRETİM Resmi + özel 11,075 4,395,032
Genel tablonun sadece özel kurumlara ait rakamları da şu şekildedir.
TOPLAM özel 10,053 1,217,755
OKUL ÖNCESİ özel 4,630 201396
İLKOKUL özel 1,324 213,113
ORTAOKUL özel 1,481 288,766
ORTA ÖĞRETİM özel 2,618 514,480
Sonuç olarak 2002-2003 döneminde özel okulların genele oranı yaklaşık % 2,97 iken, bu oran 2016-2017 döneminde yaklaşık % 15,9 a ulaşmıştır.
Öğrenci sayısına göre özel okulların genele oranı ise 2002-2003 döneminde yaklaşık % 1,6 iken, 2016-2017 döneminde yaklaşık % 7,6 olmuştur.
Peki neden özel okullar bu denli hızlı biçimde artış göstermekte dersiniz?
Normal okullarda sayısal durum bu iken imam hatip okullarında durum nedir.
YILLAR İTİBARİ İLE İMAM HATİP OKULLARININ SAYISAL İSTATİSTİKLERİ:
YILLAR 2002-2003 2002-2003 2016-2017 2016-2017
OKUL TÜRÜ OKUL SAYISI ÖĞRENCİ SAYISI OKUL SAYISI ÖĞRENCİ SAYISI
ORTAOKUL - - 2,671 651,934
LİSE 450 71,100 1,452 645,318
TOPLAM 450 71,000 4,123 1,297,252
Bu tablodan sonra sanırım eğitimde okul tercihlerindeki durum kafamızda biraz daha netleşmiştir.
Burada iktidarın tercihleri apaçık görülmektedir.Çok özetle hemen şu düşünülebilir.Eğitimde isteseniz de istemeseniz de imam hatip okullarının ağırlığı olacak.Bu ağırlık altında, tabii ki müfredatın da etkisi ile devlet tarafında kalmak istemiyorsanız yolunuz doğruca özel okullar olacak.Velileri ve öğrencileri böyle bir tercihte bulunmaya zorlamanın hiç doğru ve adil bir durum olmadığı kanaatindeyim.
Bu ülke geleceği kimlerle inşa edecek?Tabii ki çocukları ve gençleri ile.Geleceğin nasıl olmasını düşünüyorsanız çocuklarınızı ona göre yetiştirirsiniz değil mi?
Biz de yukarıdaki tercihi yaptırıyorsak çocuklarımıza ve gençlerimize, nereye doğru gitmeye çalıştığımız ortada.
Çağdaş bir eğitimden geçmeyen toplumların nelerle karşılaşacağına dair dünyamız da sayısız örnek bulunmakta. O ülkelerden kaçanların bile doğruca çağdaş ülkelerde yaşama tercihlerini hayatları pahasına ortaya koyduklarını da görmekteyiz.
Çocuklarımıza verdiğimiz eğitim ile geldiğimiz noktaya ait evrensel bir istatistiği de sizlerle paylaşmak isterim.
OECD Pisa Testi Sonuçlarına Göre Matematikte Dökülüyoruz Yıl:2006
ÜLKE Düzey - 1 Düzey 1 Düzey 2 Düzey 3 Düzey 4 Düzey 5 Düzey 6
Avusturya %5,6 %13,2 %21,6 %24,9 %20,5 %10,5 %3,7
Çek.Cum. %5 %11,6 %20,1 %24,3 %20,8 %12,9 %5,3
Yunanistan %17,8 %21,2 %26,3 %20,2 %10,6 %3,4 %0,6
Macaristan %7,8 %15,2 %23,8 %24,3 18,2 %8,2 %2,5
İtalya %13,2 %18,7 %24,7 %22,9 %13,4 %5,5 %1,5
Polonya %6,8 %15,2 %24,8 %25,3 %17,7 %7,8 %2,3
Portekiz %11,3 %18,8 %27,1 %24 %13,4 %4,6 %0,8
İspanya %8,1 %14,9 %24,7 %26,7 %17,7 %6,5 %1,4
OECD Ort. %8,2 %13,2 %21,1 %23,7 %19,1 %10,6 %4
Türkiye %27,7 %24,6 %22,1 %13,5 %6,8 %3,1 %2,4
Kaynak: OECD 2006 Yılı Eğitim Göstergeleri Raporu, s. S. 70
Durum 2006’da böyleyken 2015 yılında daha mı farklı? Hayır tabiî ki !
Yine aynı kurumun 2015 tarihinde yapıp 2016 tarihinde yayınladığı istatistiğin özetine birlikte bakalım.Bu istatistiğin bilim derslerinde de durum değişmezken bir farklı soru soruldu çocuklara.
OECD Pisa Testi Anketleri kapsamında 2015 yılında öğrencilere, “hayatlarından memnun olup olmadıkları” soruldu ve 0-10 arasında değerlendirme yapın dendi. 72 ülkeyi kapsayan bu çalışmada en mutlu ülke çocukları ilk sırada Meksika 8,3 puanla olurken, 7,9 ile Finlandiya, 7,5 ile Avusturya, 7,2 ile Polonya, 6,4 ile Güney Kore sıralanırken Türkiye 6,1 puan ile 72.sırada yer aldı.
Bir başka Uluslararası Fen ve Matematik Eğilimleri Raporu 2016 yılı yayınında, 2015 verilerine göre baktığımızda 60’dan fazla ülke, yaklaşık 600 bin 4. ve 8. sınıf öğrencisinin katıldığı raporda (TIMSS) Türkiye Matematikte 4. sınıflarda 49 ülke arasında 36’ncı, 8. sınıflar seviyesinde 39 ülke arasında 24’üncü, Fen Bilimlerinde ise 4. sınıflarda 39 ülke arasında 21’inci, 8. sınıflar seviyesinde 47 ülke arasında 35’inci sırada yer almıştır.
Bütün bu bilimsel değerlendirmeler yanında politikanın eğitime verdiği desteğin bütçesel sonuçlarına bakmakta da yarar var.
Bu manada MEB bütçesi bazında bazı rakamlar şu şekildedir.
YIL GSYIH mio.TL. KON.BUT. mio.TL. MEB.BUT. mio.TL. MEB.BUT. GSYIH % MEB.BUT. KON.BUT.%
2003 454,781 147,230 10,180 2,24 6,91
2017 2,404,000 645,124 85,049 3,54 13,18
Konsolide bütçeden
MEB’nın aldığı paydan YATIRIMA ayırdığı paya bakacak olursak,
YIL KON.BUT.YATIRIM ODENEGI mio.TL. MEB YATIRIM ODENEGI mio.TL. KON.BUT.MEB.YAT. AYRILAN PAY %
2003 8,999 1,479 16,44
2017 66,243 7,237 10,93
Sonuç olarak, çok parlak olmayan bir eğitim pozisyonu ile karşı karşıyayız.Ancak daha kötüsü, bu konuya nereden baktığımızdır.Evrensel bakış ile bakabilsek sorunu belki kısa sürede çözmek mümkün.
Ancak, ya bakış açımız farklı ve o bakış açısına göre her şey doğru yolda ilerliyorsa!
İşte en büyük sorun bana göre bu.
Müfredatın çocuğa hitap edip etmemesi ne kadar önemli ise, sistemin varlığı bir o kadar önemlidir. Altı kez ilgili bakanın değişmiş olması ve her iki yılda bir neredeyse sınav sisteminin değişmesinin, başarının önündeki en büyük engellerden olduğunu tüm bilim insanları söylemekte.
O nedenle raporlara kızmak ve “raporlar taraflı” demek yerine, oturup neden bu durumdayız diyebilecek kadrolar ile yeniden keşfetmeden doğru şeyleri yapmaya başlamalıyız.
Son yapılan üniversite yerleştirme sınavında gençlerimizin aldığı sonuçlar:
DERS ADI SORULAN SORU SAYISI VERİLEN DOĞRU YANIT ORTALAMASI
TÜRK DİLİ VE EDEB. 24 4,74
COĞRAFYA-2 11 2,85
MATEMATİK 40 3,92
FİZİK 14 0,46
KİMYA 13 1,10
BİYOLOJİ 13 1,67
Sanırım söyleyecek fazla söz bırakmıyor.Tüm sorulara doğru yanıt verenlerin oranı % 1in adlında kaldı.Sayısal sonuçlarda ise durum içler acısı.
Bir milyonun biraz üzerinde çocuğumuzun girdiği TEOG sınav sonuçlarında ise durum çok farklı değildi.
Bu sınavda derslerin başarı ortalaması şu şekilde gerçekleşti:
Din Kültürü ve Ahlak bilgisi sınavında % 78,25 / Matematik % 42,05 / Türkçe % 60 / Fen ve Teknoloji % 56,04 (Kaynak- MEB sitesi)
Türkiye, en değerli olan insan (genç nüfus) kaynağını hızlı bir biçimde tüketmekte.Bu anlayış ile yetişen/yetişecek genç kuşakların ülkeye katacakları çok sınırlı olacaktır. Telafisi çok uzun yıllar alacak olan bu durumun partiler üstü ve tarafsız gözlerle, bilimi referans alan bir anlayış ile ele alınarak yeniden yapılandırılması ve değişmez standartlara bağlanmasına çok ihtiyacımız var. Ortalaması çok yüksek olup açıkta kalan öğrencilerin ve ailelerinin yaşadıklarını görmezden gelemeyiz.
“Yerleştirmede program hata yapmış, sağlam öğrenciler engelli statüsünden yerleştirilmiş” denerek geçiştirilecek bir durum değil bu sorun.
Eğitim bir ülkenin geleceğidir.En değerli kaynaktır. Yarınların garantisidir.
Sayın siyasetçiler, lütfen bu konuyu tarafsızlık ile ortak akıl ile ele alıp tüm taraflar ile birlikte çözünüz. Yarın hepimize gerekli!
Son sözüm, kuzenimin çocuklarına bir soru sordum biri 8.sınıfa gidecek, diğeri 10. sınıfa. Soru: “Kubilay kimdir? Menemen Olayı nedir?” Aldığım yanıt yukarıda söylemeye çalıştıklarımın özeti oldu:
“Dayı o ne, bilmiyoruz!...”
Yolumuz bellidir: Hayatta en hakiki Mürşit İlimdir / Gazi Mustafa Kemal Atatürk
Başka yol bizi aydınlığa taşımaz.
Laik, demokratik, bilimsel, çağdaş eğitim.
Tek kurtuluş yolu!
(02.08.2018)
-
02.08.2021 Tercihler …
-
26.06.2021 Hak yemek …!
-
18.05.2021 Türkiye – ABD ilişkileri
-
14.04.2021 Şimdi Cesaret Zamanı …
-
25.03.2021 Yönetemiyorsunuz …
-
18.02.2021 Zihniyet …
-
29.01.2021 Reform mu?
-
14.01.2021 Ben … Ben … Ya bizler …?
-
15.12.2020 Katar mı, katmaz mı?
-
12.10.2020 Tarikatlar, cemaatler …
-
05.09.2020 Müjde …
-
07.08.2020 Peki şimdi ne olacak?...
-
16.07.2020 Korkmadan yaşamak …
-
01.06.2020 Yemin …
-
11.05.2020 Maske …
-
30.04.2020 Bugünde de mi siyaset …
-
27.04.2020 Vicdanlarda adalet sağlandı mı?
-
16.04.2020 Sizce …?
-
03.04.2020 Şimdi sıra devlette * …
-
21.03.2020 Sağlıklı günlere, hep birlikte …
-
29.02.2020 Huzur için …
-
08.02.2020 Doğru yolu bulmak …
-
04.01.2020 Ya Kanal! Ya İstanbul!
-
13.12.2019 BİZİ DUYAN VAR MI!?
-
27.11.2019 O EL...
-
13.11.2019 Parti devlet olunca...
-
26.10.2019 Ne, neden, niçin!
-
01.10.2019 Hak etmiyoruz …
-
13.09.2019 Biraz saygı Sayın Diyanet …
-
19.08.2019 ‘Sarı Kızlar’ …
-
29.07.2019 Bir arpa boyu …
-
13.07.2019 Nereye gidiyoruz dersiniz?
-
03.07.2019 Sağol Ekrem Başkan …
-
17.06.2019 Seçilmişler …Atanmışlar …
-
14.06.2019 Ekonomi ve beka …
-
01.06.2019 Ekonomi ve beka …
-
14.05.2019 Kara günlerden mavi günlere mi?
-
30.04.2019 Örnekolmak …
-
18.04.2019 Hoş geldin İmamoğlu, özlemişiz …
-
16.04.2019 Kazanan farklı olunca …
-
08.04.2019 Hakkını teslim etmek gerek …
-
01.04.2019 Tünelin Ucu …
-
23.03.2019 Olamaz mı?
-
10.03.2019 Yerel Yönetim Seçimleri ve Cumhurbaşkanı …
-
04.03.2019 “Çömez Devlet” mi?
-
26.02.2019 “Yaşasın ithalat” …
-
16.02.2019 “Devlet Manavları” …
-
07.02.2019 Beka …
-
29.01.2019 Bu ne lahana turşusu …
-
15.01.2019 ‘2019 Atatürk Yılı’!
-
14.01.2019 Nicelik mi? Nitelik mi?
-
07.01.2019 “Bay Kemal”den “CeHaPe”ye …
-
31.12.2018 Ne güzel şeysin sen ‘Umut’ …
-
27.12.2018 Neden Rabia?…
-
24.12.2018 Millete bağırmaktan vazgeçin …
-
18.12.2018 Aklımızla dalga geçmek mi?
-
14.12.2018 Dur diyebilirsin …
-
11.12.2018 Çocuklarımız için …
-
07.12.2018 Umutsuzluk yok, her şeye rağmen …
-
23.11.2018 Türkiye’de Suriyeli olmak varmış …
-
14.11.2018 Bir Grup Konuşması daha … Ve alkışlar, alkışlar …
-
01.11.2018 Atatürk, Kırmızı Çizgi ve Türkiye Cumhuriyeti
-
29.10.2018 Sahi, neden İş Bankası?
-
16.10.2018 Doğru hangisi … Yetişemiyoruz!
-
01.10.2018 Hak etmiyoruz! …
-
16.09.2018 AYNI GEMİ...
-
04.09.2018 Derin Sessizlik …
-
13.08.2018 Bıktık artık!..
-
28.07.2018 ‘Önce Demokrasi’ ise verin imzayı …
-
23.07.2018 Nereye kadar …?
-
17.07.2018 İstikrar diye % 50 + 1 kişi, ya ekonomi?
-
10.07.2018 Cumhuriyet Kültürü ve Haksızlık …
-
18.06.2018 Kazanan da kaybeden de Halk …
-
11.06.2018 Nasıl ……?
-
04.06.2018 19 Mayıs ve Kurucu Meclis
-
29.05.2018 Filistin
-
14.05.2018 Millet “TAMAM” derse …
-
05.05.2018 Her şey Türkiye için …
-
02.05.2018 Erken - Hızlı - Baskın Seçime Doğru …
-
28.04.2018 23 Nisan, Neşe doluyor insan ….?
-
21.04.2018 Ey Amerika, Ey Fransa … Ey İnsanlık!
-
07.04.2018 Ey Özgürlük!…
-
30.03.2018 O’nu hep sevdim ve daima seveceğim!
-
23.03.2018 Osmanlı’dan kalan
-
28.02.2018 Neler oluyor?
-
14.02.2018 ‘Büyük’ olmak
-
06.02.2018 Lider
-
27.01.2018 ‘Ana Muhalefet’ …
-
20.01.2018 Diyanet işleri, İmam ve Hatip eğitimi …
-
13.01.2018 Demokrasi ve Muhalif olmak
-
06.01.2018 Gerçek mağdurlar
-
02.01.2018 Ne zaman bahar gelecek?
-
25.12.2017 “Tarımda Dünya Birincisi Türkiye” …
-
16.12.2017 “Siyasetçi İmamlar” …
-
13.12.2017 Devlet Tek Adam Olabilir mi?
-
03.12.2017 Kim bu adam?
-
25.11.2017 Ekonomi = Mazot
-
18.11.2017 Samimiyet
-
09.11.2017 10 Kasım ATATÜRK
-
09.11.2017 İnsaf beyler insaf!
-
09.11.2017 Yaz saati ve inat
-
09.11.2017 Geri istiyorum!
-
09.11.2017 Senin benim için değil ‘hepimiz’ için Adalet!
-
08.11.2017 Sandıkta çözmek
-
04.11.2017 Alkışlar !?..
-
31.10.2017 Atatürk ve Cumhuriyeti
-
28.10.2017 Senin benim için değil ‘hepimiz’ için Adalet!
-
21.10.2017 Geri istiyorum!
-
14.10.2017 İnsaf beyler insaf!
-
30.09.2017 Sandıkta çözmek
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.