- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 14 February 2018, Wednesday 1:16
- 3369 kez okundu
Yılmaz Kaya AYLANÇ
Bir süredir duyuyoruz, ülkemizi yönetenler ifade ediyorlar: “Dünya 5’ten büyüktür” ...
Bilen var bilmeyen var, ifade edilen “5”, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyinin 5 daimi üyesi. BM organı olan ve alınan kararlara veto yani hayır deme hakkı olan beş ülke. Söylenmek istenen de şu:
“Bu doğru olmayan bir anlayış, haksızlık, yanlış, kabul edilemez bir durum ...”
Güvenlik Konseyi 15 üyeden oluşmakta. Bunun beş ülkesi daimi, kalan on üye ise beş coğrafi bölgeden iki yıllığına seçilen diğer üyelerden oluşmakta.
Burada konu edilen 5 daimi üye: ABD, Çin, Rusya, İngiltere ve Fransa.
Yani savaşı kazananlar, yani galipler, yani her açıdan güçlüler, dünyayı yönetme hakkını kendinde görenler.
Baktığınızda, ‘evet doğru değil’, neden onların böyle bir hakkı var? Bu hakkı nereden aldılar? Kim onlara bu hakkı verdi?
Bu gibi değer/değerlendirmeler, geçmişten ve bugünkü durumdan beslenmekte. Bu beslenme verileri bir şekilde değişene kadar da bu böyle gitmekte.
Değerlere ne olarak bakılabilir dediğimizde;
Gayri Safi Milli Hasılaları olabilir: ABD 17 trilyon 419 milyar dolar, Çin 10 trilyon 360 milyar dolar, Rusya 1 trilyon 860 milyar dolar, İngiltere 2 trilyon 941 milyar dolar, Fransa 2 trilyon 829 milyar dolar. Türkiye ise 799 milyar dolar,
Ancak değerli ve büyük olmak için, demokratik olmak, insanca bir yaşam yaşamak, mutlu olmak, güvende olmak gibi evrensel pek çok kriter daha var. Bunlar o ülkenin refahını ve gelişmişliğini ortaya koyuyor.
Gayri Safi Milli Hasılalara göre baktığımızda, ülkemiz 18’inci sırada bulunmakta.
Nüfus açısından baktığımızda, 80 milyona gelmiş nüfusumuz ile dünya ülkeleri arasında 18’inci sıradayız.
Ortalama 75,2 yıllık yaşam süremiz ile 62’nci sırada bulunmaktayız.
En huzurlu ülkeler sıralamasında 163 ülke arasında 145’inci sıradayız.
Satınalma gücü paritesine göre ancak 63’üncü olabiliyoruz.
Sağlıktaki kalite bakımından 103’üncü sıradayız.
Basın özgürlüğü konusunda 151’inci sırada bulunmaktayız.
Dünyanın en güçlü silahlı kuvvetler sıralamasında 8’inci, silahlanmaya ayrılan bütçe sıralamasında da 20’nci sıradayız. Huzur ve güvenlik sıralamasında ise 145’inci sırada bulunmaktayız.
Ölümlü iş kazalarında El Salvador ve Cezayir’in arkasından dünya 3’üncüsüyüz.
Küresel cinsiyet eşitsizliği raporuna göre ise 130’uncu sırada bulunuyoruz.
Dünyada internet’i en çok kısıtlayan ülkeler arasında 13’üncü, Twitter sansüründe ise 1’inci sıradayız.*
Düşünce kuruluşu The Legatum Institute, dünyanın refah düzeyi en yüksek ülkelerini sıraladığında, Türkiye ne yazık ki ilk 70 ülke arasında bulunmamakta.
Küresel Rekabet Formu 2016 - 2017 değerlendirmesi raporunda Türkiye’nin, GSYİH’sının dünya toplamında % 1,40’lık bir paya sahip olduğu belirtilmektedir.
Aynı dönem Küresel Rekabetçilik Endeksi hesaplamalarına göre ülkemiz 138 ülke arasında 55’inci sırada. Bir önceki yıl 51’inci, ondan önceki yılda ise 45’inci sırada konumlanmıştı.
Bu dönem en iyi performansı 17’nci sıradaki yeri ile Pazar Büyüklüğü.
Ülkemizin en ağır düşüşü ise Mali Piyasaların Gelişmişliği, İnovasyon, Kurumsal Yapılanma, Sağlık ve İlköğretim ile Mali Piyasalarının Etkinliği endekslerinde gerçekleşmiştir.
Geçmiş yıllara göre en belirgin yükseliş ise Makroekonomik Ortam endeksinde gerçekleşmiştir.
REKABETÇİLİK ENDEKSİ BİLEŞENİ 138 ÜLKE ARASINDA TÜRKİYE’NİN SIRALAMASI (2016)
Kurumsal yapılanma 74, Altyapı 48, Sağlık ve ilköğretim 79, Yüksek öğretim ve işbaşında eğitim 50, Mal piyasalarının etkinliği 52, Pazar büyüklüğü 17, İnovasyon 71, İşgücü piyasaları 126, Makroekonomik ortam 54, Mali piyasaların gelişmişliği 82, Teknolojik hazırlık 67, İş dünyasının yetkinliği 65
Sabancı üniversitesi küresel rekabet forumu 2016 - 2017
2017 yılı Dünya Ekonomik Formu Cinsiyet Eşitsizliği Raporunda ülkemiz ile ilgili şu saptamalar yapıldı:
-Cinsiyet eşitsizliği oranında 131’inci sırada, -Kadınların iş gücüne katılma oranı % 36, -Uzman meslekler ve teknik elemanlar arasındaki kadınların % 39, dünya sıralamasındaki yeri ise 104’üncülük, -Geçen yıla göre 60 ülkede cinsiyet eşitsizliği artarken 82 ülkede azaldı. Eşitsizliğin arttığı ülkelerden biri de Türkiye. listelist.com/cinsiyet-esitsizligi-raporu/
Ülkemiz ile ilgili başka bir konuda ise TÜİK rakamlarına göre hazırlanan “Sosyal Bozulma Raporu”nda erken yaşta evliliklerle ilgili çarpıcı veriler bulunmakta.
Yalnızca 2011 - 2016 yılları arasında 232 bin dolayında çocuk erken yaşta evlendi. Resmi rakamlara yansıyan bu tabloda, çocuk evlilikleri imam nikahına dayalı olduğundan, sayının çok daha fazla olduğu düşünülmekte.
2002’den bu yana 18 yaşın altında 440 bin çocuk doğum yaparken, 15 yaşın altında cinsel istismara uğrayarak doğum yapan çocuk sayısı ise 16 bin dolayında olduğu tahmin edilmekte.
Milli Eğitim Bakanlığı verilerine göre ise erken evlik ve nişanlılık nedeniyle eğitime devam edemeyenlerin % 97,4’ü kız öğrenciler.
Ülkemizi ilgilendiren bir diğer önemli konu ise hukukun üstünlüğü konusu. Dünya Adalet Projesi’nin (TWJP) dünyanın 113 ülkesiyle, 2016 yılında edindikleri verilere göre yaptıkları “Hukukun Üstünlüğü Endeksi” yayınlandı. Araştırma sonuçlarına göre Türkiye 113 ülke arasında sondan 15’inci sırada. Guetemala ve Myanmar’ın ardından 99’uncu sırada yer aldı.
2010 - 2015 yılları arasın ülkemizde 1134 kadın öldürüldü.
Yukarıda pek çok kurum ve kuruluşun yapmış olduğu araştırmalardan örnekler bize çok şey anlatıyor. Dünya 5’ten büyük tabii, ancak bu büyüklükte ülkemizin iyi bir yerde olmasını istemek ve beklemek de vatandaş olarak bizim hakkımız.
İyi konularda örneğin, hukukun üstünlüğü, bağımsız ve tarafsız adalet, iyi bir ücret, herkese iş imkanı, evrensel ve laik eğitim, tarafsız ve bağımsız medya, gelecek endişesi taşımamak, yaşam süremizin ve kalitemizin artması, güvenlik, cinsel eşitlik v.b. konularda dünya ülkeleri arasında üst sıralarda olmak.
Kötü konularda ise örneğin, cinayet, gazetecilerin hapiste olmaları, ihalelere fesat karıştırmak, yolsuzluk, çevre ve doğaya saygısızlık, çocuk istismarı, çocuk evlilikleri ve hamilelikleri v.b. istatistiklerde en alt sıralarda olmak.
Sonuç olarak, en temel hak olan yaşama hakkımızın en iyi şekilde kullanılmasının sağlanması devletin en temel görevi olarak yerine getirilmesi gereken bir konudur. Bu konuda devletimizin (tabii ki hükümetin) yapması gereken pek çok ev ödevi bulunmaktadır. Bunu yapmasını beklemek de bizim hakkımızdır.
(09.02.2018)
-
02.08.2021 Tercihler …
-
26.06.2021 Hak yemek …!
-
18.05.2021 Türkiye – ABD ilişkileri
-
14.04.2021 Şimdi Cesaret Zamanı …
-
25.03.2021 Yönetemiyorsunuz …
-
18.02.2021 Zihniyet …
-
29.01.2021 Reform mu?
-
14.01.2021 Ben … Ben … Ya bizler …?
-
15.12.2020 Katar mı, katmaz mı?
-
12.10.2020 Tarikatlar, cemaatler …
-
05.09.2020 Müjde …
-
07.08.2020 Peki şimdi ne olacak?...
-
16.07.2020 Korkmadan yaşamak …
-
01.06.2020 Yemin …
-
11.05.2020 Maske …
-
30.04.2020 Bugünde de mi siyaset …
-
27.04.2020 Vicdanlarda adalet sağlandı mı?
-
16.04.2020 Sizce …?
-
03.04.2020 Şimdi sıra devlette * …
-
21.03.2020 Sağlıklı günlere, hep birlikte …
-
29.02.2020 Huzur için …
-
08.02.2020 Doğru yolu bulmak …
-
04.01.2020 Ya Kanal! Ya İstanbul!
-
13.12.2019 BİZİ DUYAN VAR MI!?
-
27.11.2019 O EL...
-
13.11.2019 Parti devlet olunca...
-
26.10.2019 Ne, neden, niçin!
-
01.10.2019 Hak etmiyoruz …
-
13.09.2019 Biraz saygı Sayın Diyanet …
-
19.08.2019 ‘Sarı Kızlar’ …
-
29.07.2019 Bir arpa boyu …
-
13.07.2019 Nereye gidiyoruz dersiniz?
-
03.07.2019 Sağol Ekrem Başkan …
-
17.06.2019 Seçilmişler …Atanmışlar …
-
14.06.2019 Ekonomi ve beka …
-
01.06.2019 Ekonomi ve beka …
-
14.05.2019 Kara günlerden mavi günlere mi?
-
30.04.2019 Örnekolmak …
-
18.04.2019 Hoş geldin İmamoğlu, özlemişiz …
-
16.04.2019 Kazanan farklı olunca …
-
08.04.2019 Hakkını teslim etmek gerek …
-
01.04.2019 Tünelin Ucu …
-
23.03.2019 Olamaz mı?
-
10.03.2019 Yerel Yönetim Seçimleri ve Cumhurbaşkanı …
-
04.03.2019 “Çömez Devlet” mi?
-
26.02.2019 “Yaşasın ithalat” …
-
16.02.2019 “Devlet Manavları” …
-
07.02.2019 Beka …
-
29.01.2019 Bu ne lahana turşusu …
-
15.01.2019 ‘2019 Atatürk Yılı’!
-
14.01.2019 Nicelik mi? Nitelik mi?
-
07.01.2019 “Bay Kemal”den “CeHaPe”ye …
-
31.12.2018 Ne güzel şeysin sen ‘Umut’ …
-
27.12.2018 Neden Rabia?…
-
24.12.2018 Millete bağırmaktan vazgeçin …
-
18.12.2018 Aklımızla dalga geçmek mi?
-
14.12.2018 Dur diyebilirsin …
-
11.12.2018 Çocuklarımız için …
-
07.12.2018 Umutsuzluk yok, her şeye rağmen …
-
23.11.2018 Türkiye’de Suriyeli olmak varmış …
-
14.11.2018 Bir Grup Konuşması daha … Ve alkışlar, alkışlar …
-
01.11.2018 Atatürk, Kırmızı Çizgi ve Türkiye Cumhuriyeti
-
29.10.2018 Sahi, neden İş Bankası?
-
16.10.2018 Doğru hangisi … Yetişemiyoruz!
-
01.10.2018 Hak etmiyoruz! …
-
16.09.2018 AYNI GEMİ...
-
04.09.2018 Derin Sessizlik …
-
13.08.2018 Bıktık artık!..
-
07.08.2018 Eğitim ve Okullar
-
28.07.2018 ‘Önce Demokrasi’ ise verin imzayı …
-
23.07.2018 Nereye kadar …?
-
17.07.2018 İstikrar diye % 50 + 1 kişi, ya ekonomi?
-
10.07.2018 Cumhuriyet Kültürü ve Haksızlık …
-
18.06.2018 Kazanan da kaybeden de Halk …
-
11.06.2018 Nasıl ……?
-
04.06.2018 19 Mayıs ve Kurucu Meclis
-
29.05.2018 Filistin
-
14.05.2018 Millet “TAMAM” derse …
-
05.05.2018 Her şey Türkiye için …
-
02.05.2018 Erken - Hızlı - Baskın Seçime Doğru …
-
28.04.2018 23 Nisan, Neşe doluyor insan ….?
-
21.04.2018 Ey Amerika, Ey Fransa … Ey İnsanlık!
-
07.04.2018 Ey Özgürlük!…
-
30.03.2018 O’nu hep sevdim ve daima seveceğim!
-
23.03.2018 Osmanlı’dan kalan
-
28.02.2018 Neler oluyor?
-
06.02.2018 Lider
-
27.01.2018 ‘Ana Muhalefet’ …
-
20.01.2018 Diyanet işleri, İmam ve Hatip eğitimi …
-
13.01.2018 Demokrasi ve Muhalif olmak
-
06.01.2018 Gerçek mağdurlar
-
02.01.2018 Ne zaman bahar gelecek?
-
25.12.2017 “Tarımda Dünya Birincisi Türkiye” …
-
16.12.2017 “Siyasetçi İmamlar” …
-
13.12.2017 Devlet Tek Adam Olabilir mi?
-
03.12.2017 Kim bu adam?
-
25.11.2017 Ekonomi = Mazot
-
18.11.2017 Samimiyet
-
09.11.2017 10 Kasım ATATÜRK
-
09.11.2017 İnsaf beyler insaf!
-
09.11.2017 Yaz saati ve inat
-
09.11.2017 Geri istiyorum!
-
09.11.2017 Senin benim için değil ‘hepimiz’ için Adalet!
-
08.11.2017 Sandıkta çözmek
-
04.11.2017 Alkışlar !?..
-
31.10.2017 Atatürk ve Cumhuriyeti
-
28.10.2017 Senin benim için değil ‘hepimiz’ için Adalet!
-
21.10.2017 Geri istiyorum!
-
14.10.2017 İnsaf beyler insaf!
-
30.09.2017 Sandıkta çözmek
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.