- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 27 January 2018, Saturday 18:30
- 3337 kez okundu
Yılmaz Kaya AYLANÇ
Ana Muhalefet Partisi, parlamenter sistemde iktidar partisinden sonra en yüksek oyu alan partidir.
Ülkemizde uzun zamandır ve şu an itibariyle bu parti CHP’dir.
600 yıl süren padişahlığın ortadan kaldırılması ile kurulan Cumhuriyetimizin varlığını sürdürmesinde, gelişmesinde ve zamanı geldiğinde çok partili sisteme geçişi sağlaması ile demokrasinin temellerini de atan ve onu bugüne kadar geliştirip savunan, kurucumuz Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulan bir partidir aynı zamanda CHP.
Cumhuriyetin ve dolayısı ile kurucumuz Atatürk’ün gösterdiği yolda ve onun devrimlerine bağlılığı ile ülkemizin en zor zamanlarında, gerek yönetimde yer alması ve de gerekse verdiği destek ile ülkenin bekasında her zaman varlığını hissettirmiş bir partidir. Böyle bakıldığında, dünya siyaset tarihinde, ülkelerin kuruluşundan itibaren varlığını aynı değerde devam ettiren ender siyasi oluşumlardan biri diyebiliriz CHP için.
Bu değerli birikim bugün hak ettiği yerde mi?
Bu ağırlığı kaldıracak kadrolar tarafından yönetilmekte mi?
Gelecekte iktidar alternatifi olabilecek mi?
…
Misyonu, Atatürk Cumhuriyetinin kuruluş felsefesini yaşatmak, devrimlerini gelecek kuşaklara taşımak ve geliştirmek, ülkenin demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti çizgisinde geleceğe sağlıklı şekilde yürümesini sağlamak. Buna bağlı olarak evrensel insan haklarına ve hukukun üstünlüğüne olan inancını toplum ile paylaşmak ve yaşam koşullarında bu ilkeleri gözetmek ve hayata her noktada geçmesini sağlamak.
Tüzüğünde de ifade ettiği gibi CHP bugünün Türkiye’sinde olmazsa olmaz bir siyasi partidir.
Bütün bu değerler birikimi, ciddi bir sorumluluğu da beraberinde getirmektedir. Özellikle bu değerler ile ciddi çatışmalar içinde bulunan mevcut iktidarın bu kadar uzun bir süre iktidarda kalabilmiş olması, tüm olumsuz durumlardan çıkmış olması ve halâ iktidara en yakın durumda bulunması, ana muhalefet partisinin bir numaralı sorunu olmalıdır.
Geçmiş olan on altı yıllık ana muhalefetlikten ve sistemi değiştiren referandumdan sonra 2019 seçimleri için CHP’nin “pardon” deme ve “özür” hakkı kalmamıştır. Bu ortamda, gündeme güneyde Suriye sınırımızda yaşanan olayların, yani sınır dışındaki terörist faaliyetlere karşı yapılan kapsamlı operasyonun iç politika malzemesi yapılacağını da göz ününe alırsak, böyle bir durumda CHP, 36. olağan genel kurultayını yapacak.
Bu, sıradan bir Kurultay olmayacak. En azından mevcut siyasi partinin ülkeye verdiği yönden memnun olmayan ülkenin yarısı için bu böyle. Daha fazla demokrasi, daha fazla özgürlük, hukukun üstünlüğü, daha az ve adil vergi, daha adil gelir dağılımı, herkes için hızlı ve tarafsız adalet, herkese iş ve aş arayanlar, Atatürk ülküsü etrafında toplananlar için CHP sorumluluk almak zorundadır.
2019 seçimleri, ülkemiz için tam anlamıyla bir viraj ve kırılma noktasıdır. Bu noktada kimsenin kişisel hesap yapması makul karşılanamaz. Ne varsa ve ne yapılacaksa bugün yapılmalı … Yarın, fatura çok daha ağır olabilecektir çünkü ...
Mevcut parti yönetimi; genel başkanından, merkez yönetim kurulu, genel sekreteri, parti meclisine, yüksek disiplin kurulu, milletvekilleri, il başkanları ve ilçe başkanlarına kadar bu durumun önemini kavramış olmalılar. Bu, sıradan bir seçim olmayacaktır. “Bu sefer olmadı ama bir dahakine daha çok çalışacak ve kazanacağız” diyebilecekleri bir seçim asla değildir.
Önce bu durum, partinin her kademesi tarafından anlaşılmış olmalıdır!
Parti, bu konuda herkesin bunu anladığından emin olmalıdır!
Ancak bunun anlaşıldığı görünümü ne yazık ki şu an hissedilmemekte. Parti sıradan bir kurultaya gidiyor ve önünde sıradan bir seçim olacak izlenimi veriyor.
2002 tarihi dahil, yapılan tüm seçim ve referandumların sonuç itibari ile kaybedildiği düşünülürse, herkesin hiçbir istisna yapmadan konu ve kişi olarak takkeyi ortaya koyup, ortak akıl ile doğru seçimler yapılarak, doğru politikalar üretilerek, doğru stratejiler ile ulusun beklentilerine, kuruluş referansları bazında karşılık bulunması sağlanmalıdır.
Genel başkanın bu süreç zarfında kişilik olarak çok düzgün bir kişi olmasına karşın, siyaseten yapabileceklerini fazlasıyla yaptığına inanıyorum. Ancak bir insanın da bir kapasitesi vardır ve ondan, bundan fazlasını beklemek ona da haksızlıktır ... Ve kişisel bir ikbal meselesi olmayan bu konu, bütün parti kademeleri için geçerlidir …
CHP’de bir şeylerin değişmesi gerektiğine inanıp inanmama meselesi sanırım bu. Yine bir kurultay, delegeler belirleniyor, o delegeler ilçe başkanlarını, il başkanlarını, genel başkanı seçiyor.
Neye göre?
Sadece kişisel ilişkilere göre. Bir dahaki seçime kadar, seçilenler mutlu, seçilemeyenler küskün. Bir de başka bir klasik yaşanır partide, genellikle mevcutlar muhaliflerin eleştirilerine karşı “bugün eleştiri günü değil birlik ve beraberlik günü” derler. Kendileri muhalif olunca aynı şeyi onlar da yaparlar. Bu böyle sürer gider.
Bugün de yapılan çok farklı değil. Durumun vahameti anlaşılmış, parti ayağa kalkmış, tüm geçmiş problem ve anlaşmazlıklar ve ahbap çavuş ilişkileri bir tarafa bırakılarak tüm partilileri kapsayacak şekilde, kurtuluş savaşı verircesine bir hazırlık görememekteyiz.
Oysa belki bu çok ama çok önemli bir seçim, gerçek anlamda!
Bu seçim kazanılırsa Atatürk Cumhuriyeti yaşayacak, kaybederse başına -başımıza- kimbilir daha neler neler gelecek ... Bunun anlaşılması için daha ne söyleyelim.
Şu an itibariyle partinin bunu anlamış olduğunu görememekteyiz. Atatürk’ten yana, onun kurduğu Cumhuriyetten yana olanların endişeleri giderilememekte.
Ana muhalefet partisi, çok az kalan sürede bu anlayış ile gerekenleri yaparak kurultaydan ulusal mutabakat ile iktidarın en güçlü adayı olarak da çıkabilir veya eski tas eski hamam devam da edebilir.
Oysa CHP’liler unutmamalıdırlar ki, memleketin en ücra noktalarında, koyunların yayıldığı dağlarında, şehirlerin karanlık sokaklarında, fabrikaların loş imalathanelerinde, madenlerin derinliklerinde, tarlaların hasatlarında, okulların sınıflarında, mahkeme salonlarında, akıllarına bile gelmeyen her yerde ümitle ve hasretle ve de özlemle iktidar olunması beklenmektedir.
Ancak CHP iktidarı ile ülkenin kuruluş ayarlarına geri dönme fırsatı olacaktır.
Bu noktada hiçbir CHP’li kendini düşünerek hareket etmemelidir.
Nasıl ve hangi şartlarda kurulduğunu hatırlamalı. Bugüne ait şartlar ile, bugünün çözümlerini üretmek adına tüm CHP’lilerin katkısı ile ve ortak akıl ile bu çözümlerin sadece kendileri için değil tüm Türkiye’nin çözümleri olacağını unutmamalılar.
İnanıyorum ki, eğer kendilerini, taraflarını, kliklerini, eş ve dostlarını, koltuklarını, kişisel geleceklerini bir kez olsun bir tarafa bırakarak ülke için bu kurultayı yaparlarsa doğru çözümleri de üreteceklerdir.
Belki bazı kişiler kaybedecek ama, kazanan Türkiye olacaktır.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhuriyeti işte o zaman “ilelebet payidar kalacaktır”!
(23.01.2018)
-
02.08.2021 Tercihler …
-
26.06.2021 Hak yemek …!
-
18.05.2021 Türkiye – ABD ilişkileri
-
14.04.2021 Şimdi Cesaret Zamanı …
-
25.03.2021 Yönetemiyorsunuz …
-
18.02.2021 Zihniyet …
-
29.01.2021 Reform mu?
-
14.01.2021 Ben … Ben … Ya bizler …?
-
15.12.2020 Katar mı, katmaz mı?
-
12.10.2020 Tarikatlar, cemaatler …
-
05.09.2020 Müjde …
-
07.08.2020 Peki şimdi ne olacak?...
-
16.07.2020 Korkmadan yaşamak …
-
01.06.2020 Yemin …
-
11.05.2020 Maske …
-
30.04.2020 Bugünde de mi siyaset …
-
27.04.2020 Vicdanlarda adalet sağlandı mı?
-
16.04.2020 Sizce …?
-
03.04.2020 Şimdi sıra devlette * …
-
21.03.2020 Sağlıklı günlere, hep birlikte …
-
29.02.2020 Huzur için …
-
08.02.2020 Doğru yolu bulmak …
-
04.01.2020 Ya Kanal! Ya İstanbul!
-
13.12.2019 BİZİ DUYAN VAR MI!?
-
27.11.2019 O EL...
-
13.11.2019 Parti devlet olunca...
-
26.10.2019 Ne, neden, niçin!
-
01.10.2019 Hak etmiyoruz …
-
13.09.2019 Biraz saygı Sayın Diyanet …
-
19.08.2019 ‘Sarı Kızlar’ …
-
29.07.2019 Bir arpa boyu …
-
13.07.2019 Nereye gidiyoruz dersiniz?
-
03.07.2019 Sağol Ekrem Başkan …
-
17.06.2019 Seçilmişler …Atanmışlar …
-
14.06.2019 Ekonomi ve beka …
-
01.06.2019 Ekonomi ve beka …
-
14.05.2019 Kara günlerden mavi günlere mi?
-
30.04.2019 Örnekolmak …
-
18.04.2019 Hoş geldin İmamoğlu, özlemişiz …
-
16.04.2019 Kazanan farklı olunca …
-
08.04.2019 Hakkını teslim etmek gerek …
-
01.04.2019 Tünelin Ucu …
-
23.03.2019 Olamaz mı?
-
10.03.2019 Yerel Yönetim Seçimleri ve Cumhurbaşkanı …
-
04.03.2019 “Çömez Devlet” mi?
-
26.02.2019 “Yaşasın ithalat” …
-
16.02.2019 “Devlet Manavları” …
-
07.02.2019 Beka …
-
29.01.2019 Bu ne lahana turşusu …
-
15.01.2019 ‘2019 Atatürk Yılı’!
-
14.01.2019 Nicelik mi? Nitelik mi?
-
07.01.2019 “Bay Kemal”den “CeHaPe”ye …
-
31.12.2018 Ne güzel şeysin sen ‘Umut’ …
-
27.12.2018 Neden Rabia?…
-
24.12.2018 Millete bağırmaktan vazgeçin …
-
18.12.2018 Aklımızla dalga geçmek mi?
-
14.12.2018 Dur diyebilirsin …
-
11.12.2018 Çocuklarımız için …
-
07.12.2018 Umutsuzluk yok, her şeye rağmen …
-
23.11.2018 Türkiye’de Suriyeli olmak varmış …
-
14.11.2018 Bir Grup Konuşması daha … Ve alkışlar, alkışlar …
-
01.11.2018 Atatürk, Kırmızı Çizgi ve Türkiye Cumhuriyeti
-
29.10.2018 Sahi, neden İş Bankası?
-
16.10.2018 Doğru hangisi … Yetişemiyoruz!
-
01.10.2018 Hak etmiyoruz! …
-
16.09.2018 AYNI GEMİ...
-
04.09.2018 Derin Sessizlik …
-
13.08.2018 Bıktık artık!..
-
07.08.2018 Eğitim ve Okullar
-
28.07.2018 ‘Önce Demokrasi’ ise verin imzayı …
-
23.07.2018 Nereye kadar …?
-
17.07.2018 İstikrar diye % 50 + 1 kişi, ya ekonomi?
-
10.07.2018 Cumhuriyet Kültürü ve Haksızlık …
-
18.06.2018 Kazanan da kaybeden de Halk …
-
11.06.2018 Nasıl ……?
-
04.06.2018 19 Mayıs ve Kurucu Meclis
-
29.05.2018 Filistin
-
14.05.2018 Millet “TAMAM” derse …
-
05.05.2018 Her şey Türkiye için …
-
02.05.2018 Erken - Hızlı - Baskın Seçime Doğru …
-
28.04.2018 23 Nisan, Neşe doluyor insan ….?
-
21.04.2018 Ey Amerika, Ey Fransa … Ey İnsanlık!
-
07.04.2018 Ey Özgürlük!…
-
30.03.2018 O’nu hep sevdim ve daima seveceğim!
-
23.03.2018 Osmanlı’dan kalan
-
28.02.2018 Neler oluyor?
-
14.02.2018 ‘Büyük’ olmak
-
06.02.2018 Lider
-
20.01.2018 Diyanet işleri, İmam ve Hatip eğitimi …
-
13.01.2018 Demokrasi ve Muhalif olmak
-
06.01.2018 Gerçek mağdurlar
-
02.01.2018 Ne zaman bahar gelecek?
-
25.12.2017 “Tarımda Dünya Birincisi Türkiye” …
-
16.12.2017 “Siyasetçi İmamlar” …
-
13.12.2017 Devlet Tek Adam Olabilir mi?
-
03.12.2017 Kim bu adam?
-
25.11.2017 Ekonomi = Mazot
-
18.11.2017 Samimiyet
-
09.11.2017 10 Kasım ATATÜRK
-
09.11.2017 İnsaf beyler insaf!
-
09.11.2017 Yaz saati ve inat
-
09.11.2017 Geri istiyorum!
-
09.11.2017 Senin benim için değil ‘hepimiz’ için Adalet!
-
08.11.2017 Sandıkta çözmek
-
04.11.2017 Alkışlar !?..
-
31.10.2017 Atatürk ve Cumhuriyeti
-
28.10.2017 Senin benim için değil ‘hepimiz’ için Adalet!
-
21.10.2017 Geri istiyorum!
-
14.10.2017 İnsaf beyler insaf!
-
30.09.2017 Sandıkta çözmek
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.