Gülçin Erşen

Gülçin ERŞEN

Dün akşamüzeri önce Özel Özge Koleji’nin lise bölümünün temsili temel atma törenine katılmak, sonra da Utku Erişik’in Tarihçi Sinan Meydan’ın yapıtından tiyatroya uyarlayıp oynadığı “K Harfi Yeterlidir” adlı oyunu seyretmek için Milas’taydım. Gördüm ki; bu iki etkinlik de Milas’taki Atatürkçülerin buluşma yeri olmuş... İyi ki gitmişim, iyi ki oğlum Deniz’i de yanımda götürmüşüm.

Melda Seyhun Haktanır’ın, Milas’ın eğitim öğretim yaşamına katkısı, 2009’da okul öncesi eğitim kurumu (Biberon) ile başlamış; Özel Özge Koleji’nin ilk ve orta eğitim-öğretim kurumları ile sürüyor; önümüzdeki yıl da bunlara lise ekleniyor... Güllük’e yerleştiğimden bu yana tanıştığım Melda Hanım’ın benim anılarımda ve buradaki tanıdıklarım arasında ayrı bir yeri vardır: Altı yıl önce Güllük’te bir kreş (çocuk yuvası) açılması için çalmadık kapı bırakmadığım dönemde, özveri, cesaret, girişimcilik örneği sergileyerek ve İngiltere’deki kızkardeşini başına geçirerek bizleri okul öncesi bir eğitim kurumuna kavuşturdu. (Birkaç yıl sonra kurumu devralan Aysun Kıran, Minik Eller adını verdiği yuvayı başarı ve özveriyle yaşatıyor.) Deneyimli eğitimci ve danışmanlarla birlikte çalışarak, düşünen, sorgulayan, araştıran, dünya yurttaşı insanlar yetiştirmeyi amaçladıklarını vurgulayan Haktanır, Atatürk’ün izinden gittiklerinin, eğitimin yanı sıra, sanata ve spora ne denli önem verdiklerinin altını da çiziyor. Böyle olunca, Özel Özge Koleji, 2016’da Türkiye genelinde eğitim ve öğretimde en başarısız ilçe kabul edilen Milas’ta, TEOG Birincisi, üçüncüsü ve altıncısı çıkarmayı başarıyor! Dolayısıyla, eğitim ve öğretimin kötüye gidişi nedeniyle karamsarlığa kapılan velilere umut ışığı yakıyor. (Keşke geçim durumu iyi olmayan tüm istekli ailelerin başarılı çocukları, böyle eğitim kurumlarında başarılarına başarı katabilme olanağı bulsa! Keşke devlet okullarında eğitim-öğretim koşulları ve kadroları, özel ve paralı okullara gereksinim duyurmasa...)

Sanat ve felsefe

Hazır Milas’a gelmişken, daha önce ADD (Atatürkçü Düşünce Derneği) ve CKD (Cumhuriyet Kadınları Derneği) Milas şubelerinin düzenledikleri etkinliklerde seyretme olanağı bulamadığım “K Harf Yeterlidir” oyununu izleme şansını bu kez kaçıramazdım... Sinan Meydan’ın bazı kitaplarını okumuştum. Utku Erişik’i de internetten okuduğum bazı haberler ve yazılarından ötürü, daha İzmir’de yaşadığım dönemden az çok biliyordum. Oğlum ve ben merak ve heyecanla oyunun başlamasını beklerken, salonun giderek kalabalıklaşması, genç seyircilerin çokluğu hoşumuza gitti. Gelen tanıdıklar arasında, önceki etkinlikte karşılaştıklarım da vardı... İyi ki gelmişim! İyi ki oğlumu da getirmişim!... Yaklaşık üç saat süren oyun, gece 23:20 sularında, gözleri dolu dolu seyircilerin ayakta alkışlarıyla bitti. Dokuz buçuk yaşındaki oğlumun bile sıkılmadan, heyecanla, beğeniyle izlediği oyun, aslında “bir tarih, genel kültür, insanlık ve vatanseverlik dersi” sayılırdı. Bir sezonda üç kez Milas’ta sahnelenen oyunu, Güllük’e de getireceklerini Belediye Başkanı Muhammed Tokat’tan duydum. Bize bunu duyurmak, hararetle seyretmenizi ve çocuklarınıza da seyrettirmenizi önermek, hatta yine seyretmek düşer. Çünkü, Erişik’in de söylediği gibi; “Gerici ve baskıcı yönetimler hep sanata ve felsefeye düşmandır”. Öyle ise sanat ve felsefe baskı ve gericiliğin panzehiridir.

Utku Erişik, burada seyrettiklerinizi başkalarına da anlatın dedi; ama, ben seyretmeyenler için oyunun sürprizi kaçsın istemem. Yalnız, Erişik’in oyunculuğunun doruğa ulaştığı final sahnesinde, bazı seyirciler onun tamamen soyunacağını sanmış olabilir. Gösteri sonrası sahnede tebrikleri kabul ederken, Erişik bununla ilgili bir anısını anlattı ve şunu söyledi: “Bizleri vatanımız için soyunmak utandırmaz; vatanımızın soyulması utandırır” dedi. Haklı.

Nasıl katıldığımız etkinlikler, kullandığımız söylem, bulunduğumuz ortamlar, dostlarımız Atatürkçülüğümüzün göstergesi sayılıyorsa; yaşam tarzımız, yaşamdaki duruşumuz, bilime, sanata, felsefeye, okumaya, araştırmaya, bilime ve akla saygımız, düşkünlüğümüz, hatta barışçılık, ileri görüşlülük, dürüstlük, tutarlılık gibi kişilik özellikleri de Atatürkçülüğümüzün ve vatanseverliğimizin olduğu kadar insanlığımızın da göstergeleridir.

(29 Mart 2017 / Güllük)