- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 13 October 2016, Thursday 19:25
- 4053 kez okundu
Gülçin ERŞEN
Çok izlenen ulusal kanallarımızdan birinde Türkiye’nin dış politikasının değerlendirildiği bir televizyon programını izlerken, otorite sayılacak konukların yanısıra adını ilk kez duyduğum, kendisini ilk kez gördüğüm biri, tavırları ve konuşması ile olumsuz yönde dikkatimi çekti. Kim bu Murat Özer diye araştırayım dedim. Sözde gazeteci kimliğinden çok (nerede doğduğu, hangi okulu bitirdiği belirsiz), bir derneğin Yönetim Kurulu Başkanı olarak anıldığını gördüm: İMKANDER (İnsanı Müdafaa ve Kardeşlik Derneği).
Dernek kendi internet sistesinde amaçlarını şu şekilde açıklamış: “Genelde tüm İslam coğrafyasında zulme uğramış ve zor durumda kalmış bütün Müslümanlara; özelde ise Kafkasya’da süregelen savaştan dolayı mağdur duruma düşmüş bütün Kafkasyalı (Çeçen, İnguş, Dağıstanlı, Karaçay Türk’ü, Nogay Türk’ü, Kabardin-Balkar) dul, yetim, hasta, gazi ve mültecilere maddi, manevi ve hukuki konularda imkanlar ölçüsünde yardımcı olabilmektir.”
Biraz daha irdeleyince; İMKANDER Genel Başkan Yardımcısı Ömer Bezirgan’ın “Humeyni’yi Atatürk’ten çok seviyorum” diyen Nuray Canan Bezirgan’ın eşi olduğunu anladım... Canan Bezirgan, 2009’da telefonda görüştüğü Gazeteci Ruhat Mengi’ye, kendisi yüzünden eşinin Belediye’deki işine son verildiğini söyleyip şöyle demiş: “Bizim örtümüzle iktidara gelenler, bizleri düşüncelerimizi ifade ettiğimiz için cezalandırdılar. Eğer ilgilenirseniz olanları size açıklamaya hazırım. Takiyyeci, güya muhafazakar AKP’nin biz örtülüleri nasıl seçim öncesi kullandığını fakat iktidardayken nasıl davrandığını çarpıcı şekilde göz önüne sermek isterim.” (?!) Ruhat Mengi, kendisiyle televizyonda röportaj yapmayı kabul etmemiş.
Hem AKP hem CHP; ama aslında Atatürk düşmanı
Ömer Bezirgan ise; Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkan Adayı olduğu dönemde, seçim çalışmaları nedeniyle vatandaşlarla sohbet ederken, elinde “Ey Fatihliler çarşafa tükürenler, örtüye saldıranlar geliyor” yazılı bir pankartla onu protesto etmiş. İMKANDER’in ilk genel başkanı olan Nuray Canan Bezirgan ise eşini, “Eşim AKP’ye destek vermiyor, sadece bu çarşaf olayına bireysel tepkisini ortaya koydu” demiş o sıralar.
Bayan Bezirgan, 2010 yılında Milliyet’te yeralan habere göre; bir televizyon kanalında “Eğer başıma birşey gelmeyecekse Atatürk’ü sevmiyorum” diyerek dikkatleri çekmiş bu kez. Daha sonra da eşiyle, bu kez Yabancılar Şube Müdürlüğü Misafirhanesi’nde görevli polis memurlarının saldırısına uğradıklarını iddia ederek basında yeralmışlar.
Provakasyonun (kışkırtıcılığın) çok yönlülüğüne ve çeşitliliğine bakın!
İnterneti biraz daha araştırınca, Hizb-ut Tahrir Türkiye’nin youtube’da paylaştığı videolar arasında Ömer Bezirgan’ın konuşmalarına bolca yer verildiğini gördüm.
Henüz doğrudan silahlı çatışma ve katliamlara karıştığı görülmediğinden, gerek batılılar gerekse Türk aydınlar tarafından pek dikkat çekmediği ve tehlikeli sanılmadığı anlaşılan Hizb-ut Tahrir hakkında araştırma yapınca karşıma çıkan bilgilerden bazılarını paylaşayım:
“Hizb-ut Tahrir: 1953’te Filistinli alim Takiyyuddin en Nebhani tarafından Kudüs’te kurulmuştur. Partinin amacı tüm Müslümanları birleştirerek şeriat kurallarıyla yönetilecek İslami hilafet devleti kurmaktır.”
Bazı Avrupa ülkelerinde faaliyetleri yasaklanan bu oluşumun meğer Türkiye’de kolu varmış, ve Mart 2016’da İstanbul’da lüks bir otelde “Uluslararası Hilafet Sempozyumu” bile düzenlemişler!
Öte yandan; Hizb-ut Tahrir’in (Kurtuluş Partisi) Türkiye Medya Bürosu Başkanı Mahmut Kar’ın, “IŞİD’i o topraklarda işgalci olarak gösteremezsiniz. IŞİD’in işgalci olabilmesi için küfür devleti olması lazım” şeklinde açıklamaları da 26 Haziran 2015’te Yeni Akit Gazetesi’nde yayımlanmış.
İstanbul’da Uluslararası Hilafet Sempozyumu
Hizb-ut Tahrir Türkiye, hilafetin kaldırıldığı 3 Mart tarihinde İstanbul’da “Nasıl Bir Hilafet” başlıklı Uluslararası Hilafet Sempozyumu düzenlemiş. İnternetteki duyuru metninde sempozyumu Hizb-ut Tahrir “Türkiye Vilayeti”nin düzenlediği yazıyor. (Yani, bir İslam Devleti kurulursa, Türkiye bunun ancak bir vilayeti sayılacakmış. Padişahlığı ve Hilafet’i Türkiye’ye yeniden, kendilerinin tüm İslam aleminin, hatta dünyanın hükümdarı olabileceği umuduyla getirmeyi çalışanlara duyurulur.)
Duyuru ve haber niteliğindeki (yazım yanlışlarıyla dolu) metinde yeralanları (yazım yanlışlarını düzelterek) paylaşmayı sürdüreyim:
“Kaldırılmasının üzerinden 92 yıl geçtikten sonra Müslümanlar yeniden Hilafetin kurulmasını istiyor ve bunun için çalışıyorlar. Batı ise, beklenen Hilafeti karalayıp itibarsızlaştırmaya ve içini boşaltıp değersizleştirmeye çalışıyor.
Hilafetin son başkenti İstanbul’un ev sahipliği yapacağı Uluslararası Hilafet Sempozyumu tam da böyle bir süreçte önem arz ediyor. Türkiye ve birçok ülkeden davetlilerin katılacağı Sempozyumda Hilafete dair her şey konuşulacak.”
İşte konu başlıklarından bazıları:
İslam’ın Yaşanması İçin Devlet Gerekli mi?
Hilafet Tarihsel Bir Uygulama mı Yoksa Şer’i Bir Hüküm mü?
İslam’a Göre Meşru Olan Yönetim Nedir?
Ümmet Nasıl Bir Hilafet İstiyor?
Hilafet’in kurulması yeniden mümkün mü? (MÜMKÜN OLMADIĞI YÖNÜNDE GÖRÜŞLERİ VARSA, BUNCA ÇABA, ORGANİZASYON NİYE? G.E.)
Hilafetin bütün yönleri ile konuşulacağı Uluslararası Hilafet Sempozyumuna tüm Müslümanlar davetlidir. (MÜSLÜMAN OLMAYANLAR GİDEMEZ Mİ?)
Endonezya, Ürdün, Filistin gibi ülkelerden birkaç konuğun dışındaki konuşmacılar Türkiye’den ve hemen hepsinin adını ilk kez duyuyorum: Mustafa Özcan (Gazeteci – Yazar), Dr. Mehmet Kürşat Atalar (Yazar), M. Hanefi Yağmur ( Hizb-ut Tahrir Türkiye Vilayeti Merkezi Temas Heyeti Üyesi), Selahattin Yazıcı (TİYEMDER Onursal Başkanı), Abdulkadir Şen ( Marmara Üniversitesi Ortadoğu Araştırma Enstitüsü), Abdurrahim Şen (İlahiyatçı Yazar),
“Ey Türkiye Halkı tehlikedesin!”
Kendilerini parti olarak adlandıran örgütün “Türkiye Vilayeti”nin sitesine yüklenmiş videoların başlıklarına göz attığımızda epey ilginç konular karşımıza çıkıyor:
- Adım Adım Hilafete Yürüyoruz... (2 hafta önce 361 görüntüleme)
Hizb-ut Tahrir Türkiye Medya Bürosu Başkanı Mahmut Kar’ın Ankara Hilafet Konferansı Konuşmasından.
-Hilafet Başkanlık Modeli Değildir... (2 hafta önce 144 görüntüleme) Hizb-ut Tahrir Türkiye Medya Bürosu Başkanı Sayın Mahmut Kar’ın 2016 Ankara Hilafet Konferasında yaptığı konuşmadan.
-Hilafet Tek Çaredir.. (2 hafta önce 267 görüntüleme)
-Ey Türkiye Halkı tehlikedesin! (1 ay önce 344 görüntüleme) (BURADA DA TÜRK HALKI YERİNE, “TÜRKİYE HALKI” DENİLDİĞİNE DİKKAT ÇEKERİM. AMA, HDP’Lİ VEKİL GİBİ “TÜRKİYE HALKLARI” DEMEMİŞLER. G.E.)
Bunları araştırıp okuyunca, bir kez daha farkına vardım ki; gerçekten TEHLİKEDEYİZ!
Türkiye, Cumhuriyet ve Atatürk düşmanlarının, bölücü ve gericilerle, şeriat ve hilafet savunucularıyla nasıl ortak paydalarda buluştuğunun bir kanıtı sayılabilir bu araştırma ve yazı...
İMKANDER, bana DENİZ FENERİ’ni çağrıştırdı... NTV, CNN Türk gibi kanallarda tartışma programlarında boy gösteren Murat Özer ve Kenan Alpay gibi kişileri de FETÖ’yü kuran, besleyen, büyüten, destekleyenlerin - o örgüt ve üyelerinin bir kısmı deşifre olduğundan - oyuna sürdüğü “yedek oyuncular” olarak görüyorum.
Bu yazının devamı niteliğideki aynı başlıklı ikinci yazımda, anlatmayı sürdüreceğim.
* * *
AÇ KAPIYI BEZİRGANBAŞI... BEZİRGAN BAŞI... Bakalım o kapıdan daha neler girecek?! Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne sınırlarımızı eleğe dönüştürmenin acısını birlikte yaşadık, yaşıyoruz. Bu kez ne ve kim oldukları belirsiz; ama ana amaçlarının – müslüman göçmelenlere yardım kamuflajı altında – uluslararası örgütlerle işbirliği içinde, kışkırtıcılık ve karıştırıcılık olduğu belirgin kişi ve kuruluşları iyice araştırılmalı ve tehlike daha da büyümeden gereği acilen yapmalıdır.
(Ekim 2016 / Güllük)
-
17.04.2022 Kötülükle savaşıyoruz
-
13.04.2022 EGEÇEP’ten doğa direnişçilerine ve İkizköy’e ödül
-
16.03.2022 Kıyıya vuran deniz yıldızlarını suyla buluşturanlar
-
25.01.2022 Kar özlemi ve anımsadıklarım
-
29.11.2021 Keşfetmeye değer kent: Salihli
-
06.11.2021 Can’ının istediğini yapmak
-
02.11.2021 Parmaklarıyla okuyup, can kulağıyla dinleyenlere engel yok!
-
24.07.2021 İnsan insanın kurdu değil; yurdu olmalı
-
16.07.2021 Haksızlık, liyakatsızlık ve "Çoklu Standart" her yerde!
-
06.07.2021 Yakan su!
-
18.06.2021 Gazeteci kimdir, nedir, ne yapar?
-
19.05.2021 Gençlere saygı duyuyorum ve güveniyorum
-
18.05.2021 Milas’tan doğan ödüllü marka: Alaboğaz Zeytinyağı
-
26.04.2021 Bir çocuğun ağzından Atatürk’ün yurt ve çocuk sevgisi
-
21.04.2021 Doğal sevinç kaynağı: Çocuklar
-
20.04.2021 "Sen yanmazsan, ben yanmazsam..."
-
14.04.2021 İnsanlığın uyanışı ve sabır
-
16.03.2021 Yazmak için iyi nedenler olsun isterdim
-
03.03.2021 Çok şehit verdik, ama hesap veren yok!
-
28.01.2021 Covit 19 Aşısı hakkında akla gelen sorulara yanıtlar
-
27.01.2021 DELİCE
-
14.01.2021 Evdeki dönüşümlü atıkların toplanması
-
13.11.2020 Atatürk Sevgisi azalmaz
-
04.11.2020 İnternet etiğine bir değinelim
-
03.11.2020 Kadınlarımızın KARA yazgısını kim AKlayacak?
-
14.10.2020 Labranda’nın çağdaş dervişi
-
03.09.2020 Mihenk Taşı, Turnusol Kağıdı
-
31.08.2020 Göç etmek
-
15.08.2020 Siyasal öngörülerim
-
02.07.2020 İnancın Sınanması
-
01.07.2020 Kötü işletmecilik
-
25.06.2020 Yürüten iktidar!
-
08.06.2020 “Siyasi Parti Dini”
-
05.06.2020 Karantina dönemine ilişkin...
-
02.06.2020 Patlicez gari!
-
27.04.2020 Bodrum’un acı otu Koronayı yener!
-
20.04.2020 Korona herkesi eşitledi mi?
-
15.01.2020 Din bu mudur?
-
11.01.2020 Tiyatro diye bir şey var
-
10.01.2020 Ne ummuştuk, ne oldu!...
-
30.12.2019 “Sapere Aude!”
-
28.12.2019 Güllük’ün bitmeyen ulaşım sorunları
-
03.12.2019 “DÜNYAYI SANAT KURTARACAK”
-
09.10.2019 Hepimizin içinde biraz “Joker” var
-
27.09.2019 “Halka öğretmeniz gerekenleri önce kendiniz öğrenin”
-
13.09.2019 “İnsanlığın Yürümesini Dört Gözle Bekliyorum”
-
06.08.2019 Kutsal ve Tağut nedir?
-
03.07.2019 İNSANLIK NE ZAMAN KOŞACAK?
-
25.05.2019 Ruh Açlığı
-
13.05.2019 Dikkat edilmesi gereken şeyler
-
17.04.2019 "Barışçıl Savaşçılar" olacağız
-
07.03.2019 YALNIZCA İNSAN OLMAK İSTİYORUZ
-
25.02.2019 Yıllar sonra “Ruhlarımızı tokuşturmak”
-
19.02.2019 Yaşam - sevdiğim için - güzel
-
05.02.2019 Yaşanabilir yer olsun
-
19.01.2019 DEFTERLER
-
25.12.2018 Sevdiğim ve sevmediğim kentler
-
30.11.2018 Yaşam gibi; acı ve güzel
-
02.10.2018 Yeni üyelerle daha güçlüyüz
-
05.09.2018 Sakarya Savaşı, 15 Temmuz’da mı kazanıldı?
-
15.08.2018 “Siyasi iktidar bizi cezalandırmak istiyor!”
-
18.07.2018 Bu nasıl Okul Aile Birliği Başkanı?
-
06.07.2018 Nicelik değil nitelik ve niyet önemli!
-
06.07.2018 Seçimde kim kazandı?
-
12.06.2018 Tarihimizde dönüm noktası olacak bir seçim
-
15.05.2018 “Güç bende artıııık!”
-
10.05.2018 Anımsanması gereken notlar
-
27.04.2018 Millet, egemenliğine sahip çıksın!
-
24.04.2018 “Çamlak Çömlek Patladı!”
-
17.04.2018 Hoşgörüsüzlük ve değişik bakış açıları
-
13.04.2018 Şeker fabrikaları neden önemli?
-
04.04.2018 “HAK”tan yana olmak
-
03.04.2018 Anı misillemesi
-
06.03.2018 Amaç Osmanlı’yı yüceltmek, Cumhuriyeti küçümsemek midir?
-
20.02.2018 Yozlaşmış cinsellik
-
15.02.2018 Atatürkçü Düşünce Derneği, DKÖ değil mi?
-
16.01.2018 Nasıl Atatürkçü olunur?
-
15.01.2018 “Recep Tayyip Erdoğan’ı destekliyorum”
-
12.01.2018 ‘Güllük Kütüphanesi’nin kaderi kimin elinde?
-
09.01.2018 “Bir olalım, iri olalım, diri olalım”*
-
27.12.2017 Güncel siyasetten ruhsal kurtuluşa ...
-
15.12.2017 Spora ve sporcuya yatırım
-
12.12.2017 Sağlık ve huzur için “Tai Çi Çuan”
-
05.12.2017 “Yazmasam deli olacaktım”
-
24.11.2017 İnsanın değerinin ölçütü nedir?
-
16.11.2017 İçtenlik
-
14.11.2017 Milas ve Güllük’te bitmeyen sorunlar …
-
27.10.2017 Farklı bir turizm anlayışı: ‘Mor Salkım Bağları’
-
11.10.2017 Dünyanın en güzel tatlısı!
-
10.10.2017 Okumak, anlamak ve bilmek
-
07.10.2017 Devlet, “Ana” ya da “Baba” değil artık!
-
23.09.2017 Öncelik, cehaletle savaştır
-
19.09.2017 ‘Özel Okul Devlet Teşviği’ kime verilir?
-
09.09.2017 Türban, keşke müslüman ve iyi insan olmaya yetseydi …
-
08.09.2017 ‘Vicdan azabı’ en büyük cezadır!
-
05.09.2017 Bu 30 Ağustos’ta yaşadıklarım, hissettiklerim …
-
05.08.2017 Güllük’ün çok ciddi ve sıradan sorunları var …
-
03.08.2017 Sanata susamışlık
-
13.07.2017 Ören de kötüye gidiyor sanki!
-
30.06.2017 “Deniz İnsanları”
-
28.06.2017 “Oğlumu ‘Fikri ve vicdanı hür’ yetiştirmek istiyorum”
-
15.06.2017 Tehlike sürüyor!
-
12.06.2017 Bu nasıl bir Ramazan?
-
22.05.2017 Evde pizza yapmanın pratik yoları
-
11.05.2017 “Hayatımın en yorucu ve en güzel haftasonuydu!”
-
03.05.2017 Neye ve kime güveneceğiz?
-
24.04.2017 Ata’ya mektup
-
18.04.2017 Hukuk ve Demokrasi kaybetti
-
04.04.2017 Türkiye’yi işgalin zemini hazırlanıyor
-
31.03.2017 Atatürkçü vatanseverlerin buluşma noktaları
-
14.03.2017 ‘Mağduriyet Edebiyatı’ uluslararasılaştı!
-
10.03.2017 İleride emekli maaşı alamayacak mıyız?
-
08.03.2017 Kadın ve Cumhuriyet
-
23.02.2017 Adaletin bu mu ...?
-
15.02.2017 Saati tersine kurmak
-
11.02.2017 İzmir’i seviyorum
-
08.02.2017 Kirli propaganda
-
24.01.2017 Evlatlarımız ve vatanımızdan değerli neyimiz var?
-
12.01.2017 “Salla başı al maaşı”
-
06.01.2017 Yüz kızarması ve yiğitlik
-
24.12.2016 Türkiye artık “Cumhur”un olmayacak mı?
-
17.12.2016 Şeytanı yeneceğiz!
-
10.12.2016 Eğreti Şiir
-
03.12.2016 İlişki ve evlilik seyri üzerine ...
-
25.11.2016 Sanatla aydınlatanlar
-
11.11.2016 Bu ülkenin toprağında taşında ‘O’nun izi var
-
14.10.2016 Kim bunlar, amaçları ne? / 2
-
29.09.2016 Şort bahane!
-
20.09.2016 Toplumsal barış ve huzuru bozmak için mi?
-
06.09.2016 Mutlu olmanın yollarından biri
-
01.09.2016 "Bu cennet vatan uğruna"
-
25.08.2016 "Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini"
-
22.08.2016 “Ey Türk İstikbalinin Evladı!”
-
16.08.2016 Kütüphane ve domuzlar
-
01.08.2016 “Şimdi insanlar şeytan olmuş yavrum”
-
26.07.2016 İç savaş tehlikesi ve TSK’nın durumu
-
19.07.2016 Gün gelir, ‘O HALK’a işin düşer
-
08.07.2016 Kanıksama!
-
28.06.2016 Türkiye ve Dünya gündemine ilişkin ...
-
14.06.2016 Yeşili koruyamıyoruz
-
10.06.2016 Cumhurbaşkanının diploması ...
-
09.06.2016 “Hareketi Severiz!”
-
25.05.2016 Kadının hakları ve kazanımları açısından geriye gidiş: Boşanma Komisyonu Raporu
-
23.05.2016 Herkes 19 Mayıs’ı kendince kutladı
-
17.05.2016 Anne olmak, var olmak, var etmek
-
22.04.2016 Nasıl bir Din dersi?
-
20.04.2016 Doğa turizmine yatırım kaçınılmaz
-
15.04.2016 Gülçin ERŞEN
-
04.04.2016 Allah, sevenden ve sevgiden yanadır
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.