Gülçin Erşen

Geçen Cumartesi İzmir Alsancak’taki Mimarlık Merkezi’nde Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP) 16’ıncı kurultay sonuç bildirgesi için düzenlenen etkinlikte, dayanışma ödüllerinin sunumu yapıldı. Ödül alanlar arasında Milas’ın İkizköy halkı da vardı.

EGEÇEP Yürütme Kurulu Üyesi Av. Seçil Ege tarafından sunulan etkinlikte, açış konuşmasının ardından ödül sunumuna geçildi. İlk ödül, suyu 10 metreküpe kadar ücretsiz yaptığı için yargılanan Dikili eski Belediye Başkanı Osman Özgüven’e, EGEÇEP Yürütme Kurulu Üyesi Erhan İçöz tarafından verildi.

Ardından Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi yönetimi adına ödül alan Yusuf Ekici kısa bir konuşma yaptı. İzmir ve çevresinde yağma yaşandığını söyleyen Ekici, “Pandemiyi fırsat bildiler. SİT alanlarında ciddi statü değişiklikleri yapılıyor. Bunların, örgütlü mücadele verilmedikçe, salt hukuki mücadele ile çözümleneceğini sanmıyoruz. Yerel ve merkezi yönetimlere açılan 30 davada yalnızca biri aleyhimize sonuçlanmış. Bu da ilgili kurumların bilime uygun düzenlemeler yapmadığının göstergesidir. Buna dur diyeceğiz. Önümüzdeki dönemin de mücadeleler ile geçmesini umuyoruz” diye konuştu.

Köylüler örnek oldu

Doğanın ve ağaçların korunması mücadelesi içinde yer alan köylülerin yerel kolluk güçlerinin baskısına maruz kalıp; işlerinden, güçlerinden, topraklarından, evlerinden, sağlıklarından olabildikleri belirtilerek; bu bağlamda Ege’nin dört köyünün halkına da dayanışma ödülü sunuldu.

Salihli’nin Caferbey Köyü adına ödül alanlar, bu ödüllerin kendilerini motive etini belirterek teşekkür ettiler.

Dağyeni Köyü halkı adına ödülü alan köylü, 8 hektardan 98 hektara çıkan maden ocağı ve patlamalar nedeniyle, yıllardır süren mücadelelerini anlatarak; “Geçmişte Zeytin Yasası sayesinde direndik, ama şimdi mücadelemizi artırmak zorundayız. Dağyeni, 1650’de kurulan bir köy, bu köyün gerçek sahibi biziz. Hiçbir yere gitmeyeceğiz” dedi.

İkizköy halkı adına ödül alanlar arasında bulunan Dr. Ekin Ercan, “Ben Yörük kızıyım. Yörük inadı meşhurdur. Bizler Atatürk’ün ideolojisi değil, felsefesi ile yetiştik. O’nun dediği gibi; son Yörük ateşi kalana kadar, ülkemizi kimse bizden alamaz” diye konuştu. Karadam ve Karacahisar Mahalleleri Doğayı ve Doğal Hayatı Koruma Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği (KARDOK)Başkanı Nejla Işık, herkesi Akbelen ormanlarını koruyanlara destek vermeye ve köylerine konuk olmaya çağırdı. Milaslıların ve çevrecilerin yakından tanıdığı İkizköy Çevre Komitesi üyesi Deniz Gümüşel şöyle konuştu: “Bizi dövseler de yerlerde sürükleseler de vazgeçmeyeceğiz. EGEÇEP, Türkiye’deki ekoloji mücadelesinin tarihini yazan bir örgüt. Burada olmaktan çok mutluyum.” İkizköy Halkı adına ödül alan grupta bulunan; gerek İzmir ve çevresinde gerek Ege’de çevreci mücadelenin içinde bir hukukçu olarak yıllardır yer alan Av. Arif Ali Cangı da şunları söyledi: “Yatağan termik santrali ile 30 yıl öncesinden başlayan bu mücadeleler, 267 gündür çadırlarda direnerek; şirketin, kolluk güçlerinin ve kaymakamlığın tüm baskılarına rağmen sürüyor… Bu mücadeleler bir bayrak yarışı gibi. (Eski İzmir Barosu Başkanı) Av. Noyan Özkan’ı da 9. Ölüm yıldönümünde andık. Bayrağı onunla birlikte taşıdık. EGEÇEP Yürütme Kurulu Üyesi Av. Doğu Işık da benim stajyerim. Kendisiyle gurur duyuyorum. Bergama’daki mücadele anılarımı, bugün İkizköy’de yaşıyorum.”

“Kutsal direniş”

Ödül törenine katılan Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Ali Osman Karababa, çevre mücadelesinin kutsal olduğunu, dolayısıyla bu mücadeleyi veren kişileri kutsadığını vurgulayarak, “İyi ki varlar. Bu ödülleri onlara vermekten onur duyuyorum” dedi.

Çeşitli sanatsal etkinlikler ve müzikleriyle, Türkiye’nin dört bir yanındaki çevreci eylemlere destek veren Praksis Grubu törende teknik aksaklık nedeniyle konser veremese de topluluk üyesi Serdar Türkmen, katılımcılara Kaz Dağları’ndan getirdiği besteyi hep bir ağızdan söyletti. Etkinlik sırasında ayrıca, “Akbelen bizimdir bizim kalacak! Akbelen ormanını vermeyeceğiz! Enerjisan İşçisi yalnız değildir…” şeklinde sav sözler de atıldı.