Gülçin Erşen

Gülçin ERŞEN

Milas’ın tarihsel ve kültürel açılardan zenginliği tartışılmaz. 15-22 Nisan Turizm Haftası çerçevesinde, hem bir yurttaş, hem gazeteci, hem de Güllük Turizmini Geliştirme ve Çevre Koruma Derneği’nin yeni yönetim kurulu üyelerinden biri olarak, etkinliklerin bazılarına katılmak istedim.

Hafta’nın ikinci günü etkinlikleri kapsamında, Milas’ın 15 km güneybatısındaki Gökçeler Kanyonu ve Manastır Dağı’nın kanyona bakan kuzey yamacında bulunan İncirliin Mağarası vardı. Kaymakam Fuat Gürel’in, yeni hizmete giren Teras Kafe’de yaptığı konuşmada belirttiği gibi, burası Birinci Derecede Arkeolojik ve Doğal Sit alanı. Aslında yıllardır, özellikle doğa sporlarıyla ilgilenenlerin bildiği yerler buralar, ancak turizme hizmet verebilecek ölçüde yeterli düzenlemeler yoktu. Hamzabey Çayı’nın boydan boya ortasından aktığı Gökçeler Kanyonu’ndaki 30 mağaradan birkaçını ben daha önce görmüştüm. Ancak, bildiğim kadarıyla İncirliin Mağarası’nın girişindeki demir parmaklıklar sürekli kapalıylı ve yakınında da ne bir kamu görevlisi ne de tesisi bulunuyordu. Kanyondaki yürüyüş yolları, yer yer epey dar, sarp ve tehlikeli sayılacak patikalar şeklinde. Çay’ın bu sene nisan ayı olmasına karşın pek de gür akmayan sularının yer yer oluşturduğu şelaleler ve göletler yine de görülmeye değer güzellikte ve serinletici. Ancak, mağara ile daha yüksek konumdaki Teras Cafe arasında, doğal taş basamaklarla oluşturulmuş yol, nispeten daha elverişli. Yine de bazı kişiler, bu merdivenleri tırmanırken nefes nefese, kan ter içinde kalıp, dinlenme gereksinimi duyuyor.

Damlataş Mağarası’nın

benzeri

Alanya’daki Damlataş Mağarası’na benzerlik gösteren, uzunluğu 345 metre, genişliği 3-10 metre, yüksekliği de 2-20 metre arasında değişen İncirliin’in 155 metrelik kısmı, doğal yaşama zarar vermeyecek nitelikte aydınlatma ve yürüme platformlarıyla, gerçekten etkileyici, çekici turistik bir yere dönüşmüş. (Mağara içinde fotoğraf çekimi yasak. Ancak, fotoğraf sanatçılarının çektiği mağara ve kanyon resimlerinden oluşan sergiyi Teras Kafe’de görebilirsiniz.)

Mağarayı ve kanyonu yüksekten gören nefis manzaralı terasıyla, henüz ihalesi yapılmamış Teras Kafe de layıkıyla işletilirse, turizme, ekonomiye ve sosyal yaşama katkısı büyük olabilecek bir tesis. Bütün bu umut verici yeni düzenlemeler, Milas Kaymakamlığı’nın Güney Ege Kalkınma Ajansı’ndan aldığı destekle, Milas Belediyesi’nin ve çeşitli sivil toplum örgütlerinin katkılarıyla, yöredeki işadamlarının yardımlarıyla gerçekleşmiş. Belli bir yere kadar asfalt olan yolun geriye kalan bölümünün stabilize olarak bırakılması özellikle tercih edilmiş.

Kötü organizasyon ve

izdiham

Gerek yörede oturanlar, gerekse tatile gelenler için, günübirlik gidilip görülmesi gereken yerler. Ama, Turizm Haftası nedeniyle yapılan Pazar günkü organizasyonun son derece kötü olduğunu kaydetmeden de geçemeyeceğim. Protokol dışında, Atapark’tan kalkan minibüslerle gelenler, okul otobüsleriyle katılan öğrenciler, veliler, özel araçlarıyla gelenler, sivil toplum örgütleri... Hepsinin aynı gün ve aynı saatlerde etkinliğe katılması büyük bir kalabalığa ve kargaşaya neden oldu. Hele görevlilerin ve yetkililerin kimler olduğu anlaşılamazken, görevli ve yetkili havasındaki kişilerin kayırıcı, karıştırıcı, hükmedici ve kaba tavırları can sıkıcı, keyif kaçırıcıydı. Mağaranın girişinde bir saate yakın beklememiz, bizden önce üç grubun içeriye alınması, kendine yetkili, görevli ya da öğretmen süsü veren birkaç kişinin tavırları, hakaret içeren sözleri ve bu birkaç yetişkinin “kasıtlı” itip katmaları yüzünden oğlumun ezilme tehlikesi geçirmesi sinirlerimi bozdu doğrusu.

Kendinizin ya da yakınlarınızdan birinin aracıyla, kalabalık insan topluluklarının bulunmadığı ve mağaraya girişin mümkün olduğu bir zamanda gelip, doğal güzelliğin, manzaranın tadını çıkararak gezmek, Teras Kafe’nin terasında aşırı kalabalıkta bunalmadan bir şeyler yiyip içmek kuşkusuz daha keyifli olacaktır. Yalnız yaşlılar, kalp, astım benzeri hastalığı olanlar için yakınlarda bir sağlık ve arama kurtarma ekibinin bulunması (protokolün katıldığı etkinlikler dışında da) gerekir kanısındayım.

(17 Nisan 2016 / Güllük)