• 03 July 2019, Wednesday 8:56
GülçinErşen

Gülçin Erşen

İNSANLIK NE ZAMAN KOŞACAK?

Karşılık beklemeksizin yardım etmek, nasıl onurlu bir davranışsa; ihtiyacı varken, yardım kabul edebilmek, alçakgönüllülük ve olgunluktur.

Bizim tarihimizde ve kültürümüzde yer eden “derviş”ler, Uzakdoğu dinlerindeki “guru”, “brahma” ya da “Hint Fakiri” dediğimiz kimseler, aslında bu anlayışın örnekleridir. O nedenle dilenci sayılmaz ve aşağılanmazlar. Tinsel (manevi) yanı güçlü, bu tür insanların metafizik, parapsikoloji alanındaki çalışmalarına yoğunlaşabilmeleri için, ekmek parası derdine, dünya telaşına düşmemeleri yeğlenir. Günümüzde zorunlu işsizlik, dinlenme, iyileşme, tutsaklık dönemlerini; ermiş ve dervişlerin geçmişteki “tefekkür”e ve “inziva”ya yönelmeleriyle eş değer tutarım. Geçenlerde sosyal medyada rastladığım; Düçhane Cündioğlu’nun “Hep bir olağanüstü hal içinde, daima bir acil durum düzeyinde, sürekli bir varlık – yokluk kavgasının ortasında nasıl düşünebilir insan?” sözüne şöyle bir yorum yazdım: Tevekkül ve tefekkür ile… Devamında huzur da gelir…

Günümüzdeki olaylar, haksızlıklar, iş ve uğraşlar arasında insan duygusal, zihinsel ve bedensel olarak çok yoruluyor. Bazen öfkelenmemek, karamsarlığa kapılmamak mümkün değil. Herkesin derdi kendine göre “Büyük”. İşte o zaman insan “Haklılığından ve Sevgiden güç alıyor”. Bu tevekkül ile birleşince, kişi kendine ve Yaradan’a güveniyor. Sabır artıyor ve irade kuvvetleniyor. Devamında teslimiyet ve huzur geliyor. Ama, bu edinimsiz bir teslimiyet değil; tersine, umutla bekleyiş ve onun gerçekleşmesi için gerekeni yaptığına ve hak ettiğine duyulan inanç. Deneyimleyenler bilir; hareketsizken bile, sürekli ruhsal gelişime yönelik, dalgalanma ve yükselme söz konusudur. Bunun ayırtına varmak ve betimlemek biraz zor.

Geçenlerde bir paylaşımda; “Çok genç yaşlardan beri kendi başımın çaresine bakmaya öyle alıştım ki… Zor, ama büyük özgürlük. Kimseye minneti olmuyor insanın… Eğer birisiyle yakınsam, onun bana sağladıkları için değil; sevdiğim için yakınım. Sevdiğim ve güvendiğim kişiler dışında kimseden yardım isteyemiyorum ve yardım almak lüks geliyor. Fedâkar ve yardımsever görünenlerde art niyet arar oldum” demişim.

Bizler art niyet aramayacak hale geldiğimizde; diğerleri de art niyetle ve çıkar beklentileriyle yardım etmedikleri ve sever görünmedikleri zaman, ilişkilerde çok önemli bir aşama kaydedilmiş olacak. Suzanna Tamaro’nun yıllar önce okuduğum kitabının adındaki gibi; “İnsanlığın yürümesini dört gözle bekliyorum”.

Gülçin ERŞEN - 2 Temmuz 2019 / Güllük


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık