- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 24 April 2018, Tuesday 19:20
- 2686 kez okundu
Gülçin ERŞEN
Eğer bu yazıyı birkaç gün önce yazsaydım, başlığı ve içeriği değişik olacaktı. Ama, şimdi 23 Nisan’a girmişken, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımızın ruhuna uygun bir başlık kullanmayı (dünkü gelişmeleri de hesaba katarak) uygun buldum.
Çocukken arkadaşlarımızla oynadığımız oyunlarda bir kuralsızlık, hile ortaya çıkarsa, ebenin adı yanlış söylenirse, hep bir ağızdan “Çamlak çömlek patladı!” diye bağırırdık...
Aslında MHP lideri Devlet Bahçeli’nin erken seçim açıklaması, “İttifak”ın bozulduğunun göstergesiydi. (Ben danışıklı dövüş olduğuna baştan beri inanmadım.) AKP Lideri Recep Tayyip Erdoğan da Cumhurbaşkanı sıfatıyla, (“Öyleyse, böyle...” der gibi) erken seçim tarihini 24 Haziran olarak açıklayıp, milleti şoke etti! (Seçim öncesinde, sırasında ve sonrasında, türlü haksızlık, kural değiştirerek kuralsızlık ve yasa tanımazlık ile seçim kazanmayı garantilediğini düşünenler için seçim tarihi o kadar da önemli sayılmaz...) Beni asıl şaşırtan, muhalefet partilerinin de “Hodri Meydan” diyerek, seçim tarihine itiraz etmemesiydi. (‘Yoksa, İYİ Parti’den yalnızca MHP değil, muhalif partilerden bazıları da mı korkuyor... Niye, diğer partiler bu haksızlığa itiraz edip, erken seçimi boykot etmiyorlar?’ diye düşündüm.) Cumartesi akşam üzeri, önce İYİ Parti’nin seçimlere gireceği yönünde bir duyum aldım. Ardından dün, CHP kelimenin tam anlamıyla sürpriz yaparak, 15 milletvekilini İYİ partiye devretti. İyi de etti. Demokratik Hukuk Devleti ilkelerine bağlı olmanın; adil, hakkaniyetli, demokratik olmayı, parti çıkarlarının üzerinde görmenin göstergesi sayılabilecek bu tavır, takdire şayan! Aynı zamanda birçok yurttaşın beklediği ve istediği CHP – İYİ Parti ittifakının belirtisi sayılabilecek bu olayın Türk Demokrasi tarihine altın harflerle yazılacağı kesindir. Her ne kadar AKP’li bazı bakan ve milletvekillerinin ağızlarından, yakışıksız ve çirkin yorumlar dökülse de, bazı CHP’liler, sosyal medyada kısa bir süre önce Erdoğan’dan duyduğumuz “Çatlayın, patlayın!” sözüyle karşılık verseler de, ben kurnazca tezgahlanmaya çalışılan “Oyun”un bozulduğunu vurgulamak için “Çamlak çömlek patladı!” demeyi tercih ediyorum.
Bundan sonra yalnızca muhalefet partilerini değil; “Cumhur ittifakı”nı da zorlu bir süreç bekliyor. Bazı söylentiler, ABD’nin Fetullah Gülen’i paketleyip Türkiye’ye göndererek AKP’nin yine tek başına iktidar olabilmesinin yolunu açacağını öne sürüyor. (Bence böyle bir şey olmayacak; Gülen oralarda eceliyle -ya da işlevini tamamen yitirerek gözden çıkarıldığında- ölecek...) Aslında Türk halkı, “Tek Adam ve AKP” iktidarını istemediğini 7 Haziran seçimlerinde anlatmıştı. O zamanı değerlendiremeyen siyasetçiler, sağduyu ile, halkın isteğini, ülkenin geleceğini, demokrasiyi ve Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığını sürdürmesini başat sayarak, uzlaşma ve anlaşmayla seçimlere girip, ortak bir hükümetle, ülkenin yönetimini ele almalılar. Bundan sonraki hükümetin bu kez her anlamda bir “Enkaz” devralacağı; başta Anayasa ve hukuk sistemi, siyasal, toplumsal, ekonomik yapı olmak üzere pek çok alanda düzenleme ve düzeltme yapması gerektiği açıktır.
Benim gönlüm; Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı, Cumhuriyet’in kuruluş değerlerine saygılı, ülkemizi devleti ve halkıyla birlikte gerçekten kalkındırıp gönendirecek, çağdaş uygarlığın ilerisine götürecek, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin ilelebet payidar kalmasının sağlanmasından yanadır.
Gelen gideni aratmasın
Şimdiki siyasi iktidarın, ülkeyi yönetmesini istemek, Türkiye’nin daha da kötüye gitmesini göze almaktır. Eğer, 16 Nisan halk oylamasındaki ve önceki seçimlerdeki gibi şaibeli durumlar ortaya çıkarsa, iktidarın, daha önce sabır, sağduyu ve metanet gösteren, ama artık sabrı taşmak üzere olan halkın büyük tepkisini hesaba katması, göze alması gerekir diye düşünüyorum. Türkiye’nin iç savaş ve diktatörlük bahanesiyle batılı ülkelerce işgalini ve ülkemizde, bir zamanlar Irak ya da Libya’da yaşananlara benzer tabloların yaşanması ihtimalini düşünmek bile istemiyorum …
Öte yandan; Erdoğan’ın “Üst akıl” demekle birlikte, pek çok kavram gibi tanımını yapmadığı; benim “Küresel, sömürgeci güç odakları” dediğim “Şey”, bizim gibi ülkelerde bilgili, deneyimli, çalışkan, yurtsever birileri başa geçtiğinde, onu çeşitli yöntemlerle alaşağı etmenin en acımasız yollarını bulur ve uygular. (Ülkemizde sinema uyarlaması uzun süre yasaklanan Thomas Hauser’in “Missing” kitabı, yaşanmış olayların anlatıldığı en çarpıcı örnektir.) Bu nedenle, devletin tüm kurumları ve onların yöneticileri, toplumsal önderler, yurttaşlar, dayanışma ve birlik içinde, güçlü ve uyanık olmalı.
Kurtuluş Savaşımızdaki “Seferberlik” ruhunu diriltmek ve yurdumuzu korumak, devletimizi ayakta tutmak zorundayız. 15 Temmuz sonrası ve önümüzdeki seçim sonuçlarını düşünerek, başka ülkelere kapağı atma telaşı ve niyetindekiler umursamıyor olabilir. Biz umursuyoruz ve hep umursayacağız, ülkemizin geleceğini... Çocuklarımız ve gençlerimiz geleceğimiz; gelecek de onların...
Düşmanımız daha büyük ve tehlikeli olabilir, ama içinde bulunduğumuz koşullar o kadar kötü değil. 98 yıl önce nasıl yaptıysak, yine yaparız ve başarırız. Ve “Geldikleri gibi giderler”...
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız kutlu; önümüzdeki seçimler hayırlı, uğurlu olsun. (23 Nisan 2018 / Güllük)
-
17.04.2022 Kötülükle savaşıyoruz
-
13.04.2022 EGEÇEP’ten doğa direnişçilerine ve İkizköy’e ödül
-
16.03.2022 Kıyıya vuran deniz yıldızlarını suyla buluşturanlar
-
25.01.2022 Kar özlemi ve anımsadıklarım
-
29.11.2021 Keşfetmeye değer kent: Salihli
-
06.11.2021 Can’ının istediğini yapmak
-
02.11.2021 Parmaklarıyla okuyup, can kulağıyla dinleyenlere engel yok!
-
24.07.2021 İnsan insanın kurdu değil; yurdu olmalı
-
16.07.2021 Haksızlık, liyakatsızlık ve "Çoklu Standart" her yerde!
-
06.07.2021 Yakan su!
-
18.06.2021 Gazeteci kimdir, nedir, ne yapar?
-
19.05.2021 Gençlere saygı duyuyorum ve güveniyorum
-
18.05.2021 Milas’tan doğan ödüllü marka: Alaboğaz Zeytinyağı
-
26.04.2021 Bir çocuğun ağzından Atatürk’ün yurt ve çocuk sevgisi
-
21.04.2021 Doğal sevinç kaynağı: Çocuklar
-
20.04.2021 "Sen yanmazsan, ben yanmazsam..."
-
14.04.2021 İnsanlığın uyanışı ve sabır
-
16.03.2021 Yazmak için iyi nedenler olsun isterdim
-
03.03.2021 Çok şehit verdik, ama hesap veren yok!
-
28.01.2021 Covit 19 Aşısı hakkında akla gelen sorulara yanıtlar
-
27.01.2021 DELİCE
-
14.01.2021 Evdeki dönüşümlü atıkların toplanması
-
13.11.2020 Atatürk Sevgisi azalmaz
-
04.11.2020 İnternet etiğine bir değinelim
-
03.11.2020 Kadınlarımızın KARA yazgısını kim AKlayacak?
-
14.10.2020 Labranda’nın çağdaş dervişi
-
03.09.2020 Mihenk Taşı, Turnusol Kağıdı
-
31.08.2020 Göç etmek
-
15.08.2020 Siyasal öngörülerim
-
02.07.2020 İnancın Sınanması
-
01.07.2020 Kötü işletmecilik
-
25.06.2020 Yürüten iktidar!
-
08.06.2020 “Siyasi Parti Dini”
-
05.06.2020 Karantina dönemine ilişkin...
-
02.06.2020 Patlicez gari!
-
27.04.2020 Bodrum’un acı otu Koronayı yener!
-
20.04.2020 Korona herkesi eşitledi mi?
-
15.01.2020 Din bu mudur?
-
11.01.2020 Tiyatro diye bir şey var
-
10.01.2020 Ne ummuştuk, ne oldu!...
-
30.12.2019 “Sapere Aude!”
-
28.12.2019 Güllük’ün bitmeyen ulaşım sorunları
-
03.12.2019 “DÜNYAYI SANAT KURTARACAK”
-
09.10.2019 Hepimizin içinde biraz “Joker” var
-
27.09.2019 “Halka öğretmeniz gerekenleri önce kendiniz öğrenin”
-
13.09.2019 “İnsanlığın Yürümesini Dört Gözle Bekliyorum”
-
06.08.2019 Kutsal ve Tağut nedir?
-
03.07.2019 İNSANLIK NE ZAMAN KOŞACAK?
-
25.05.2019 Ruh Açlığı
-
13.05.2019 Dikkat edilmesi gereken şeyler
-
17.04.2019 "Barışçıl Savaşçılar" olacağız
-
07.03.2019 YALNIZCA İNSAN OLMAK İSTİYORUZ
-
25.02.2019 Yıllar sonra “Ruhlarımızı tokuşturmak”
-
19.02.2019 Yaşam - sevdiğim için - güzel
-
05.02.2019 Yaşanabilir yer olsun
-
19.01.2019 DEFTERLER
-
25.12.2018 Sevdiğim ve sevmediğim kentler
-
30.11.2018 Yaşam gibi; acı ve güzel
-
02.10.2018 Yeni üyelerle daha güçlüyüz
-
05.09.2018 Sakarya Savaşı, 15 Temmuz’da mı kazanıldı?
-
15.08.2018 “Siyasi iktidar bizi cezalandırmak istiyor!”
-
18.07.2018 Bu nasıl Okul Aile Birliği Başkanı?
-
06.07.2018 Nicelik değil nitelik ve niyet önemli!
-
06.07.2018 Seçimde kim kazandı?
-
12.06.2018 Tarihimizde dönüm noktası olacak bir seçim
-
15.05.2018 “Güç bende artıııık!”
-
10.05.2018 Anımsanması gereken notlar
-
27.04.2018 Millet, egemenliğine sahip çıksın!
-
17.04.2018 Hoşgörüsüzlük ve değişik bakış açıları
-
13.04.2018 Şeker fabrikaları neden önemli?
-
04.04.2018 “HAK”tan yana olmak
-
03.04.2018 Anı misillemesi
-
06.03.2018 Amaç Osmanlı’yı yüceltmek, Cumhuriyeti küçümsemek midir?
-
20.02.2018 Yozlaşmış cinsellik
-
15.02.2018 Atatürkçü Düşünce Derneği, DKÖ değil mi?
-
16.01.2018 Nasıl Atatürkçü olunur?
-
15.01.2018 “Recep Tayyip Erdoğan’ı destekliyorum”
-
12.01.2018 ‘Güllük Kütüphanesi’nin kaderi kimin elinde?
-
09.01.2018 “Bir olalım, iri olalım, diri olalım”*
-
27.12.2017 Güncel siyasetten ruhsal kurtuluşa ...
-
15.12.2017 Spora ve sporcuya yatırım
-
12.12.2017 Sağlık ve huzur için “Tai Çi Çuan”
-
05.12.2017 “Yazmasam deli olacaktım”
-
24.11.2017 İnsanın değerinin ölçütü nedir?
-
16.11.2017 İçtenlik
-
14.11.2017 Milas ve Güllük’te bitmeyen sorunlar …
-
27.10.2017 Farklı bir turizm anlayışı: ‘Mor Salkım Bağları’
-
11.10.2017 Dünyanın en güzel tatlısı!
-
10.10.2017 Okumak, anlamak ve bilmek
-
07.10.2017 Devlet, “Ana” ya da “Baba” değil artık!
-
23.09.2017 Öncelik, cehaletle savaştır
-
19.09.2017 ‘Özel Okul Devlet Teşviği’ kime verilir?
-
09.09.2017 Türban, keşke müslüman ve iyi insan olmaya yetseydi …
-
08.09.2017 ‘Vicdan azabı’ en büyük cezadır!
-
05.09.2017 Bu 30 Ağustos’ta yaşadıklarım, hissettiklerim …
-
05.08.2017 Güllük’ün çok ciddi ve sıradan sorunları var …
-
03.08.2017 Sanata susamışlık
-
13.07.2017 Ören de kötüye gidiyor sanki!
-
30.06.2017 “Deniz İnsanları”
-
28.06.2017 “Oğlumu ‘Fikri ve vicdanı hür’ yetiştirmek istiyorum”
-
15.06.2017 Tehlike sürüyor!
-
12.06.2017 Bu nasıl bir Ramazan?
-
22.05.2017 Evde pizza yapmanın pratik yoları
-
11.05.2017 “Hayatımın en yorucu ve en güzel haftasonuydu!”
-
03.05.2017 Neye ve kime güveneceğiz?
-
24.04.2017 Ata’ya mektup
-
18.04.2017 Hukuk ve Demokrasi kaybetti
-
04.04.2017 Türkiye’yi işgalin zemini hazırlanıyor
-
31.03.2017 Atatürkçü vatanseverlerin buluşma noktaları
-
14.03.2017 ‘Mağduriyet Edebiyatı’ uluslararasılaştı!
-
10.03.2017 İleride emekli maaşı alamayacak mıyız?
-
08.03.2017 Kadın ve Cumhuriyet
-
23.02.2017 Adaletin bu mu ...?
-
15.02.2017 Saati tersine kurmak
-
11.02.2017 İzmir’i seviyorum
-
08.02.2017 Kirli propaganda
-
24.01.2017 Evlatlarımız ve vatanımızdan değerli neyimiz var?
-
12.01.2017 “Salla başı al maaşı”
-
06.01.2017 Yüz kızarması ve yiğitlik
-
24.12.2016 Türkiye artık “Cumhur”un olmayacak mı?
-
17.12.2016 Şeytanı yeneceğiz!
-
10.12.2016 Eğreti Şiir
-
03.12.2016 İlişki ve evlilik seyri üzerine ...
-
25.11.2016 Sanatla aydınlatanlar
-
11.11.2016 Bu ülkenin toprağında taşında ‘O’nun izi var
-
14.10.2016 Kim bunlar, amaçları ne? / 2
-
13.10.2016 Kim bunlar, amaçları ne? / 1
-
29.09.2016 Şort bahane!
-
20.09.2016 Toplumsal barış ve huzuru bozmak için mi?
-
06.09.2016 Mutlu olmanın yollarından biri
-
01.09.2016 "Bu cennet vatan uğruna"
-
25.08.2016 "Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini"
-
22.08.2016 “Ey Türk İstikbalinin Evladı!”
-
16.08.2016 Kütüphane ve domuzlar
-
01.08.2016 “Şimdi insanlar şeytan olmuş yavrum”
-
26.07.2016 İç savaş tehlikesi ve TSK’nın durumu
-
19.07.2016 Gün gelir, ‘O HALK’a işin düşer
-
08.07.2016 Kanıksama!
-
28.06.2016 Türkiye ve Dünya gündemine ilişkin ...
-
14.06.2016 Yeşili koruyamıyoruz
-
10.06.2016 Cumhurbaşkanının diploması ...
-
09.06.2016 “Hareketi Severiz!”
-
25.05.2016 Kadının hakları ve kazanımları açısından geriye gidiş: Boşanma Komisyonu Raporu
-
23.05.2016 Herkes 19 Mayıs’ı kendince kutladı
-
17.05.2016 Anne olmak, var olmak, var etmek
-
22.04.2016 Nasıl bir Din dersi?
-
20.04.2016 Doğa turizmine yatırım kaçınılmaz
-
15.04.2016 Gülçin ERŞEN
-
04.04.2016 Allah, sevenden ve sevgiden yanadır
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.