- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 02 November 2021, Tuesday 10:27
- 912 kez okundu
Bu çok amaçlı yazılmış bir yazı: Hem yakın dostlarla özlem giderilen bir anıyı paylaşmak, hem örnek bir kişinin örnek kuruluşunu tanıtmak, hem de İzmir’de bir demokratik kitle örgütü çatısı altında yararlı çalışmalar yapmak isteyenlere öneride bulunmak…
Güneş Gürson Ilıcak, üniversiteden sınıf arkadaşım. (Ankara Üniversitesi Basın Yayın Yüksekokulu’nda ben Radyo Televizyon Bölümü’nde, o da Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Bölümü’nde aynı dönemlerde okuduk.) Geçen hafta, babası Gürtekin Bey ile İzmir’de Türkiye Görme Özürlüler Kitaplığı’nda (TÜRGÖK) bir işleri olduğunu belirttiği için, orada buluştuk. Bir taşla birçok kuş vurmuş olduk. (Sözün gelişi öyle… Kuşlar yaşasınlar ve cıvıldasınlar hep…)
Güneş ve babası, Karşıyaka Bostanlı’dan Göztepe tarafına, Güneş’in dayısı, bizlerin meslekte örnek aldığımız, rahmetli ve duayen gazeteci UĞUR MUMCU’nun adını taşıyan feribotla gelmişler. Bunu özellikle planladıklarını biliyordum. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin İZDENİZ filosuna 2020’de kattığı Uğur Mumcu feribotu, engellilere yönelik kolaylaştırıcı düzenlemelerin yanı sıra bir kütüphaneyi de bünyesinde barındırıyor. Güneş ve Gürtekin Bey, feribotun kaptanı ve kütüphane görevlisi ile tanışıp, söyleşmişler. Güneş’in dediği gibi; keşke gemilerde kitaplık uygulaması yaygınlaşsa… Feribottaki kütüphaneden ödünç kitap alanlar olduğu gibi, kitap getirenler de varmış.
Örnek kişi ve kuruluş
Görme engelli bir kişi düşünün; Hukuk Fakültesini bitirmiş, birkaç yabancı dil biliyor, kitap çevirileri yapıyor, yazar, bazı kitapları üniversitelerde ders kitabı olarak okutuluyor… (Öz yaşamöyküsü) Kör Uçuş kitabı yayımlandıktan sonra Doğan Cüceloğlu kendisiyle tanışmak istemiş ve Yazgan çifti için “Onlar benim kahramanım” demiş. Av. Gültekin Yazgan, Güneş’in annesi Av. Beyhan Gürson’un hukuk fakültesinde arkadaşıymış ve o sıralar 17 yaşında olan Uğur Mumcu’ya da İngilizce çalıştırıyormuş. (Hepsini saygı ve rahmetle anıyorum.) Daha o yıllarda, yani 1940’larda Yaşar Kemal’in kitapları İngilizce’ye çevrilip, görme engelliler için basılıyormuş yurt dışında ve Gültekin Yazgan, yurtdışından pek çok kitap getirtebilme şansına sahipmiş.
Görme engellilerin okur yazarlığı için “Kabartma Yazı”nın (Braille) şart olduğunu bilen ve vurgulayan Yazganlar, 2004 yılında Av. Gültekin Yazgan başkanlığında İzmir’de Türkiye Görme Özürlüler Kitaplığı’nı kurmuşlar. Türkiye’nin ilk ve tek körler kitaplığı olarak hizmet veren TÜRGÖK, 2011’den bu yana ürettiği sesli ve Braille baskılı kitapları yurtiçi ve dışındaki üyelerine ücretsiz gönderiyor. Kitaplıkta az sayıda çalışan ve çok sayıda gönüllü ile yapılanlar öyle çok ki… Edebi kitaplar, Kişisel Gelişim kitapları, çocuk kitapları, yemek kitapları, her seviyedeki öğrenci için ders kitapları, lise ve üniversite giriş ve KPSS sınavları için yardımcı kitaplar, İngilizce öğrenme kitapları, yetişkinler için aylık sesli dergi, çocuklar için Braille baskı iki değişik aylık dergi üretiliyor. Ayrıca, kitaplık üyeleri arasında her yıl Öykü Yarışması; çeşitli kurslar (Görme özürlü üyeler ve gönüllü çalışanlar için kabartma yazı, bilgisayar kullanımı, matematik, kabartma nota), görme özürlüler için çeşitli atölye çalışmaları (Seramik, yemek pişirme, sofra düzeni ve kuralları) düzenleniyor.
Değirmenin suyu hep aksın
TÜRGÖK’te bizi rahmetli Gültekin Yazgan’ın eşi Tülay Hanım, ağırladı, bilgilendirdi. Anıları Rahmetli Uğur Mumcu’nın anne ve babasıyla Ankara’da başlayan dostluklarına dek uzanıyor… Çocukları Yankı ve Çağrı doğduktan sonra, İzmir’e gelip öğretmenlik yapmaya başlamış. Eşinin her zaman yanında ve her çalışmasına ona destek vermeye alışkın Tülay Hanım, TÜRGÖK’ün yönetimini üstlenmiş. Bize yaptıkları çalışmaların ne derece önemli ve gerekli olduğunu daha iyi anlamamı sağlayan bilgiler aktardı:
“Kabartma yazı çok önemli. Görme engelliler için okuryazarlık kabartma yazıdan geçer. Türkiye’de 12 görme engelli okulu var. Oradakiler öğreniyor, ama kaynaştırmadaki çocukların öğrenme şansı az. Parmakla okumak, gözle okumaya eşdeğer görme engelliler için. Kulaktan dolma bilgi her zaman kalıcı olmuyor… Kitaplar konusunda seçici davranıyoruz. Her kitabı basmıyoruz. Kitaplar önce taranıyor ve gönüllüler tarafından metin en az iki kez incelenerek düzeltiliyor. Düzeltilmiş haliyle bilgisayara yüklenerek, printerda basılıyor. Kitapları adrese teslim, kargo ya da posta ile gönderiyoruz. Ödünç alınıp veriliyor. Ödünç alınan kitabın bir ay içinde geri getirilmesi lazım. Hasarlı kitapları onarıyor, gerekirse yeniden basıyoruz. Arkadaş Dergimizin 181’inci sayısı basıldı. Web sitesinden indirilebiliyor, CD’de de var. Ama, günümüzde bile kırsalda internet ve CD çalar bulmak sorun.”
‘Nereden geliyor bu değirmenin suyu?’ derler ya… Ben de hem kişisel merakımdan hem de gazetecilik gereği; İzmir’de böyle güzel bir yerde, bu kadar çok şey yapabilmenin ve üyelere ücretsiz hizmet sunmanın bedelini nasıl karşılayabildiklerini sordum. TÜRGÖK’ün bulunduğu mülk, fizik mühendisi Alman bir çift (karı-koca) tarafından satın alınıp, derneğe bağışlanmış. Kitap satışlarından biraz gelir elde etmekle birlikte, asıl bağışlar ve çeşitli kuruluşlarla yürüttükleri projeler sayesinde çalışmalarını sürdürüyorlarmış. Tülay Hanım, “Aylık bağış yapanlar var. Sabancı Vakfı ile ortak projemiz katkı sağladı. Görmeyen öğretmenler, yine görmeyen çocuklara İngilizce kursu veriyor ve kursun kitaplarını da biz basıyoruz… Sevdiklerinizin anısına, lokma döktürür, bir hayır işler gibi, bağış karşılığı kitap bastırabilirsiniz” diyor. İşte onun bu sözlerini aylar öncesinden duyan Güneş Ilıcak da, annesi Av. Beyhan Gürson’un anısına, dayısı Uğur Mumcu’nun (“Sakıncalı Piyade”, “Tarikat, Siyaset, Ticaret”) ve yengesi Güldal Mumcu’nun (“İçimden Geçen Zaman”) kitaplarını TÜRGÖK’de bastırmış.
Ben de gönüllü olacağım
TÜRGÖK’ün 6 bin üyesi, 100’e yakın etkin gönüllüsü var. Onlardan biri olan Aylin Ege, kısa söyleşimiz sırasında sorularımı şöyle yanıtladı:
“Arkas’tan emekli oldum. Bir gazete haberi ile 2008’de başladım. 13 yıldır buradayım. Bir kitabın word dosyası olarak düzeltisinin yapılması, yayıma hazırlanması, ilgili yerlere gönderilmesi gibi görevler üstlendim. Günde 4-5 saat olmak üzere, haftada iki günümü buraya ayırıyorum. Evde de 4-5 saat çalışmam gerekiyor. Tam bir gönüllülük işi. Birilerine dokunmak, bir faydam olduğunu bilmek , bir pul yapıştırırken bile o kitabın gittiği adreste yararlı olacağını bilmek güzel. Oğlum diş hekimi, ona da muayenehanesinde 5-6 yıl destek oldum. O zaman bile burayı ihmal etmedim…”
Biz oradayken 2 -3 gönüllü daha çalışmaya geldi. Ben de kitap seslendirilen kabinlerden birine girip deneme yaptım. Spikerlik eğitimi almış ve kitap okumayı seven biri olarak, öncelikle bu işte ve de yardımcı olabileceğim başka konularda çalışmak için haftada hiç değilse bir gün TÜRGÖK’e gitmeye karar verdim.
-
17.04.2022 Kötülükle savaşıyoruz
-
13.04.2022 EGEÇEP’ten doğa direnişçilerine ve İkizköy’e ödül
-
16.03.2022 Kıyıya vuran deniz yıldızlarını suyla buluşturanlar
-
25.01.2022 Kar özlemi ve anımsadıklarım
-
29.11.2021 Keşfetmeye değer kent: Salihli
-
06.11.2021 Can’ının istediğini yapmak
-
24.07.2021 İnsan insanın kurdu değil; yurdu olmalı
-
16.07.2021 Haksızlık, liyakatsızlık ve "Çoklu Standart" her yerde!
-
06.07.2021 Yakan su!
-
18.06.2021 Gazeteci kimdir, nedir, ne yapar?
-
19.05.2021 Gençlere saygı duyuyorum ve güveniyorum
-
18.05.2021 Milas’tan doğan ödüllü marka: Alaboğaz Zeytinyağı
-
26.04.2021 Bir çocuğun ağzından Atatürk’ün yurt ve çocuk sevgisi
-
21.04.2021 Doğal sevinç kaynağı: Çocuklar
-
20.04.2021 "Sen yanmazsan, ben yanmazsam..."
-
14.04.2021 İnsanlığın uyanışı ve sabır
-
16.03.2021 Yazmak için iyi nedenler olsun isterdim
-
03.03.2021 Çok şehit verdik, ama hesap veren yok!
-
28.01.2021 Covit 19 Aşısı hakkında akla gelen sorulara yanıtlar
-
27.01.2021 DELİCE
-
14.01.2021 Evdeki dönüşümlü atıkların toplanması
-
13.11.2020 Atatürk Sevgisi azalmaz
-
04.11.2020 İnternet etiğine bir değinelim
-
03.11.2020 Kadınlarımızın KARA yazgısını kim AKlayacak?
-
14.10.2020 Labranda’nın çağdaş dervişi
-
03.09.2020 Mihenk Taşı, Turnusol Kağıdı
-
31.08.2020 Göç etmek
-
15.08.2020 Siyasal öngörülerim
-
02.07.2020 İnancın Sınanması
-
01.07.2020 Kötü işletmecilik
-
25.06.2020 Yürüten iktidar!
-
08.06.2020 “Siyasi Parti Dini”
-
05.06.2020 Karantina dönemine ilişkin...
-
02.06.2020 Patlicez gari!
-
27.04.2020 Bodrum’un acı otu Koronayı yener!
-
20.04.2020 Korona herkesi eşitledi mi?
-
15.01.2020 Din bu mudur?
-
11.01.2020 Tiyatro diye bir şey var
-
10.01.2020 Ne ummuştuk, ne oldu!...
-
30.12.2019 “Sapere Aude!”
-
28.12.2019 Güllük’ün bitmeyen ulaşım sorunları
-
03.12.2019 “DÜNYAYI SANAT KURTARACAK”
-
09.10.2019 Hepimizin içinde biraz “Joker” var
-
27.09.2019 “Halka öğretmeniz gerekenleri önce kendiniz öğrenin”
-
13.09.2019 “İnsanlığın Yürümesini Dört Gözle Bekliyorum”
-
06.08.2019 Kutsal ve Tağut nedir?
-
03.07.2019 İNSANLIK NE ZAMAN KOŞACAK?
-
25.05.2019 Ruh Açlığı
-
13.05.2019 Dikkat edilmesi gereken şeyler
-
17.04.2019 "Barışçıl Savaşçılar" olacağız
-
07.03.2019 YALNIZCA İNSAN OLMAK İSTİYORUZ
-
25.02.2019 Yıllar sonra “Ruhlarımızı tokuşturmak”
-
19.02.2019 Yaşam - sevdiğim için - güzel
-
05.02.2019 Yaşanabilir yer olsun
-
19.01.2019 DEFTERLER
-
25.12.2018 Sevdiğim ve sevmediğim kentler
-
30.11.2018 Yaşam gibi; acı ve güzel
-
02.10.2018 Yeni üyelerle daha güçlüyüz
-
05.09.2018 Sakarya Savaşı, 15 Temmuz’da mı kazanıldı?
-
15.08.2018 “Siyasi iktidar bizi cezalandırmak istiyor!”
-
18.07.2018 Bu nasıl Okul Aile Birliği Başkanı?
-
06.07.2018 Nicelik değil nitelik ve niyet önemli!
-
06.07.2018 Seçimde kim kazandı?
-
12.06.2018 Tarihimizde dönüm noktası olacak bir seçim
-
15.05.2018 “Güç bende artıııık!”
-
10.05.2018 Anımsanması gereken notlar
-
27.04.2018 Millet, egemenliğine sahip çıksın!
-
24.04.2018 “Çamlak Çömlek Patladı!”
-
17.04.2018 Hoşgörüsüzlük ve değişik bakış açıları
-
13.04.2018 Şeker fabrikaları neden önemli?
-
04.04.2018 “HAK”tan yana olmak
-
03.04.2018 Anı misillemesi
-
06.03.2018 Amaç Osmanlı’yı yüceltmek, Cumhuriyeti küçümsemek midir?
-
20.02.2018 Yozlaşmış cinsellik
-
15.02.2018 Atatürkçü Düşünce Derneği, DKÖ değil mi?
-
16.01.2018 Nasıl Atatürkçü olunur?
-
15.01.2018 “Recep Tayyip Erdoğan’ı destekliyorum”
-
12.01.2018 ‘Güllük Kütüphanesi’nin kaderi kimin elinde?
-
09.01.2018 “Bir olalım, iri olalım, diri olalım”*
-
27.12.2017 Güncel siyasetten ruhsal kurtuluşa ...
-
15.12.2017 Spora ve sporcuya yatırım
-
12.12.2017 Sağlık ve huzur için “Tai Çi Çuan”
-
05.12.2017 “Yazmasam deli olacaktım”
-
24.11.2017 İnsanın değerinin ölçütü nedir?
-
16.11.2017 İçtenlik
-
14.11.2017 Milas ve Güllük’te bitmeyen sorunlar …
-
27.10.2017 Farklı bir turizm anlayışı: ‘Mor Salkım Bağları’
-
11.10.2017 Dünyanın en güzel tatlısı!
-
10.10.2017 Okumak, anlamak ve bilmek
-
07.10.2017 Devlet, “Ana” ya da “Baba” değil artık!
-
23.09.2017 Öncelik, cehaletle savaştır
-
19.09.2017 ‘Özel Okul Devlet Teşviği’ kime verilir?
-
09.09.2017 Türban, keşke müslüman ve iyi insan olmaya yetseydi …
-
08.09.2017 ‘Vicdan azabı’ en büyük cezadır!
-
05.09.2017 Bu 30 Ağustos’ta yaşadıklarım, hissettiklerim …
-
05.08.2017 Güllük’ün çok ciddi ve sıradan sorunları var …
-
03.08.2017 Sanata susamışlık
-
13.07.2017 Ören de kötüye gidiyor sanki!
-
30.06.2017 “Deniz İnsanları”
-
28.06.2017 “Oğlumu ‘Fikri ve vicdanı hür’ yetiştirmek istiyorum”
-
15.06.2017 Tehlike sürüyor!
-
12.06.2017 Bu nasıl bir Ramazan?
-
22.05.2017 Evde pizza yapmanın pratik yoları
-
11.05.2017 “Hayatımın en yorucu ve en güzel haftasonuydu!”
-
03.05.2017 Neye ve kime güveneceğiz?
-
24.04.2017 Ata’ya mektup
-
18.04.2017 Hukuk ve Demokrasi kaybetti
-
04.04.2017 Türkiye’yi işgalin zemini hazırlanıyor
-
31.03.2017 Atatürkçü vatanseverlerin buluşma noktaları
-
14.03.2017 ‘Mağduriyet Edebiyatı’ uluslararasılaştı!
-
10.03.2017 İleride emekli maaşı alamayacak mıyız?
-
08.03.2017 Kadın ve Cumhuriyet
-
23.02.2017 Adaletin bu mu ...?
-
15.02.2017 Saati tersine kurmak
-
11.02.2017 İzmir’i seviyorum
-
08.02.2017 Kirli propaganda
-
24.01.2017 Evlatlarımız ve vatanımızdan değerli neyimiz var?
-
12.01.2017 “Salla başı al maaşı”
-
06.01.2017 Yüz kızarması ve yiğitlik
-
24.12.2016 Türkiye artık “Cumhur”un olmayacak mı?
-
17.12.2016 Şeytanı yeneceğiz!
-
10.12.2016 Eğreti Şiir
-
03.12.2016 İlişki ve evlilik seyri üzerine ...
-
25.11.2016 Sanatla aydınlatanlar
-
11.11.2016 Bu ülkenin toprağında taşında ‘O’nun izi var
-
14.10.2016 Kim bunlar, amaçları ne? / 2
-
13.10.2016 Kim bunlar, amaçları ne? / 1
-
29.09.2016 Şort bahane!
-
20.09.2016 Toplumsal barış ve huzuru bozmak için mi?
-
06.09.2016 Mutlu olmanın yollarından biri
-
01.09.2016 "Bu cennet vatan uğruna"
-
25.08.2016 "Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini"
-
22.08.2016 “Ey Türk İstikbalinin Evladı!”
-
16.08.2016 Kütüphane ve domuzlar
-
01.08.2016 “Şimdi insanlar şeytan olmuş yavrum”
-
26.07.2016 İç savaş tehlikesi ve TSK’nın durumu
-
19.07.2016 Gün gelir, ‘O HALK’a işin düşer
-
08.07.2016 Kanıksama!
-
28.06.2016 Türkiye ve Dünya gündemine ilişkin ...
-
14.06.2016 Yeşili koruyamıyoruz
-
10.06.2016 Cumhurbaşkanının diploması ...
-
09.06.2016 “Hareketi Severiz!”
-
25.05.2016 Kadının hakları ve kazanımları açısından geriye gidiş: Boşanma Komisyonu Raporu
-
23.05.2016 Herkes 19 Mayıs’ı kendince kutladı
-
17.05.2016 Anne olmak, var olmak, var etmek
-
22.04.2016 Nasıl bir Din dersi?
-
20.04.2016 Doğa turizmine yatırım kaçınılmaz
-
15.04.2016 Gülçin ERŞEN
-
04.04.2016 Allah, sevenden ve sevgiden yanadır
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.