• 25 December 2018, Tuesday 8:16
GülçinErşen

Gülçin Erşen

Sevdiğim ve sevmediğim kentler

İki acı olayın yıldönümü... Kubilay'ın Menemen'de yobazlarca katledilmesi ve Sarıkamış harekatında binlerce askerimizin şehit olması... Bazı yerlerin neden sevildiği ya da sevilmediği üzerine çağrışım yaptı.

Sarıkamış'ta 3 yıl yaşadığım için soğunu iyi bilirim. Gündüz eksi 38 derecede havada buz kristallerinin uçuştuğunu; sabah okula yürürken kaşkolla sarılı ağzımdan çıkan buharın gözlük camlarında donduğunu ve bunları tırnağımla kazığıdığımı; nemli saçlarımın iki örgüsünün donup kazık gibi olduğunu anımsarım. Ve Sarıkamış'ı çok severim. Niyesini açıklamak biraz zor. Oradaki içime dolan ve dışıma taşan, çevreyi kaplayan tuhaf, Tanrısal ve kutsal havayı, bir de Çanakkale şehitliğinde duyumsamıştım. Sarıkamış'ı oradaki anılarım, tanıdıklarım nedeniyle de severim kuşkusuz. Özlediğim ve hep gitmek istediğim yerlerdendir. (Bknz. "Memleketim Sarıkamış" başlıklı yazım.)

Enver Paşa'nın aklını ve mantığını aşan hırsı yüzünden, binlerce yurtsever, kahraman, "yoksun" evladın, eşin, babanın savaşamadan, dondurucu soğuğa yenik düşerek ölmesi, cesetlerinin aç kurtlarca yenmesi, acının büyüklüğünü artırıyor. (Ya bundan yaklaşık yüz yıl sonra Tunceli'de askerlerimizin donarak ölmesini nasıl yorumlarız? Hangi gerekçelerle açıklanabilir?...)

Vilmodit nedir?

İzmir'i sevmeme karşın, Menemen'e ısınamadım bir türlü. Benim gözümde gericiliğin simgesi olduğundan mıdır nedir? Yıllar önce (2007'de) Kubilay'ı anma törenleri sırasında aşırı üşüdüğümü, kentin tarihindeki kara lekenin kapkara bir hava gibi ruhumu karamsarlaştırdığını anımsarım. (Aynı şeyi Kahramanmaraş'ta da duyumsamıştım.)

Cezalandırılmış şehir anlamına gelen "Vilmodit" ("Ville maudite") Fransızca bir sözcük. Vilmodit ilan edildiğinde; o kent boşaltılır ve tümüyle yakılır, ibret için siyah bir taş sütun dikilir, böylece orası cezalandırılmış olur.

Atatürk'ün, Asteğmen Kubilay'ın vahşice katledildiği Menemen'deki gerici ayaklanma sonrası büyük üzüntü ve öfke duyduğu şu açıklamasından anlaşılır: "...Bu ne haldir, mürteciler hükümet meydanında ordunun subayını din adına boğazlayabiliyorlar. Binlerce Menemenliden kimse çıkıp mani olmuyor; bilakis tekbirlerle teşvik ediyorlar. Yunan idaresi altında iken bu hainler nerede idiler? Onların namusunu ve dinini kurtaran ordunun bir subayına revâ gördükleri bu saldırının cezasını yalnız hain katiller değil, hepsi en ağır şekilde çekmelidir. Bu Cumhuriyet'in ve bizim başımızı kesmektir. Bundan bütün Menemen sorumludur. Bu kasaba vilmodit ilan edilmeye müstehak olmuştur."

Menemen Vilmodit ilan edilmedi, ama Atatürk'ün içinde bulunduğu tren oradan geçerken, halk onun camdan kendilerini selamladığını bir daha hiçbir zaman göremedi.

Kubilay saygı ve rahmetle anılırken, onu katleden iblisler hep lanetlenecek. Nasıl küresel sömürgecilerin maşası yobaz ve faşist zihniyetin iğrenç temsilcileri türemeye devam ediyorsa, onların baş düşmanı olan bizlere; zihinleri ve vicdanları temiz, aydınlık, cesur, bilgili ve bilinçli Atatürkçülere de yenileri ekleniyor. Hem de yalnız Türkiye'de değil; tüm dünyada... Çünkü O'nun ilke ve devrimleri, demokrasi, barış, adalet, gönenç isteyen tüm halklar için reçetedir.

 

 


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık