- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 06 March 2018, Tuesday 18:09
- 2760 kez okundu
Gülçin ERŞEN
Milli Eğitim Bakanlığı’nın müfredatta yaptığı değişiklikler halâ tartışma konusuyken, Ankara Valiliği’nin yazısıyla, il ve ilçelerdeki okullarda Padişah 2. Abdülhamit’in ölüm yıldönümü nedeniyle okullarda anma etkinliklerinin düzenlenmesi istendiği bilgisini edindik. Hatta bu konuda “TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın himayesinde” hazırlatılmış bir belgeselin de gösterilmesi istenmiş.
Eğitim – İş Yönetimi’nin daha önce basında yer alan açıklamalarında belirtildiği gibi; Milli Eğitim Bakanlığı’nın “Belirli Gün ve Haftalar” listesinde 23 Nisan, 19 Mayıs, 30 Ağustos, 29 Ekim gibi, Cumhuriyet kurulduğundan bu yana kutlanan ulusal bayramlarımızın yer almaması, 15 Temmuz Darbe Girişimi’ni düzenleyen zihniyete hizmet etmektir; kadın, erkek, genç, yaşlı, çocuk binlerce vatansever yurttaşın emeği ve şehadeti ile kazanılan Kurtuluş Savaşımızı ve Cumhuriyet Devrimi’ni hiçe saymaktır.
“Güneş balçıkla sıvanmaz!” 20’nci Yüzyılın ilk çeyreğindeki Bağımsızlık Savaşımızın; ilerici, laik, demokratik bir hukuk devleti kurmayı amaçlayan Aydınlanma Devrimleri’nin, Ortadoğu coğrafyasındaki müslüman toplumlar ve uzaklardaki ülkelere güneş olduğu bilinmektedir. Atatürk’e ve Cumhuriyet’e düşman olanların, devletimizin, halkımızın, ülkemizin düşmanlarıyla amaç birliği yaparak, bu ülke için canını ve emeğini vermiş milyonlara haksızlık ve ihanet ettiğini akıldan çıkarmamak gerekir.
Son yıllarda veliler ve eğitimciler, giderek kalitesizleşen ve yap boz tahtasına dönüşen eğitim - öğretim sistemiyle çocuklarımızın nasıl geleceğe hazırlandığı endişesini yaşarken, bir de Atatürk ve Cumhuriyet karşıtı, gerici ve bölücülerle savaşıyor duygusuna kapılıyoruz. (Aslında bu durum, Cumhuriyet kazanımlarının ve Atatürk’ün değerini daha fazla anlamamıza ve takdir etmemize de yol açıyor. Çünkü, Cumhuriyeti yıkmak, ülkeyi bölmek isteyenlerin karşısındaki en büyük engel, halâ kendisini Atatürk ve Cumhuriyet ile özdeşleştiren yurtsever insanlar ve Türk Silahlı Kuvvetleri gibi kurumlardır.)
Tarihsel gerçekler tek yanlı
değerlendirilemez
Osmanlı İmparatorluğu’nun 34. Padişahı ve 113. İslam Halifesi 2. Abdülhamit, son padişahlar arasında, Meşrutiyet ile birlikte eğitim ve sanayi alanında birçok yeniliğe imzasını atmış, dönemi en fazla tartışılan padişahtır. O’nun ölüm yıldönümünün anılmasına niye bu denli önem verildiğine değinmeden, hakkında hazırlanmış olan 48 dakikalık belgesel filmden söz etmek gerekir. Belgeselde 2. Abdülhamit övülürken, onun döneminde yapılan tüm yenilikler, kalkınma hareketleri sanki İttihat ve Terakki ve Meşrutiyet dönemleri nedeniyle sekteye uğramış gibi bir izlenim yaratılıyor. İkinci Meşrutiyet Dönemi’nde Padişah’ın tahttan indirilmesine neden olan, ordu içindeki gerici (İttihat ve Terakki karşıtı, şeriat yanlısı) ve genelde “mektepli olmayan” düşük rütbeli askerlerin başlattığı, 31 Mart (13 Nisan) ayaklanması da - sanki olaylarda İttihat ve Terakki’nin parmağı varmış gibi - anlatılıyor. Böylece, 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimiyle arasında benzerlik kurulmaya çalışılıyor. İstanbul’daki gerici ayaklanmayı bastırmak için Selanik’ten gelen “Hareket Ordusu”nda önemli görevi bulunan Kolağası (Kurmay Yüzbaşı) Mustafa Kemal de, adı anılmamakla birlikte, fotoğraf gösterilerek - dolaylı biçimde – suçlanıyor. Ayrıca, Selanik’e sürgüne gönderilen ve 3 yıl sonra Beylerbeyi sarayına getirilen, burada 76 yaşında yaşamını yitiren Padişah’ın, Meclisi Mebusan’ın inisiyatifi ile değil de halkın korkusuyla öldürülmediği anlatılarak, tarihi gerçekler saptırılıyor. Meşrutiyet dönemlerinde eleştirilen ordunun, 1’inci Dünya Savaşı sırasında övülen başarıları da 2. Abdülhamit’e mâl edilirken, onun döneminde başlayan yeniliklerin çok daha fazlası, Cumhuriyet’in ilk yıllarında değil de AKP iktidarı döneminde yaşama geçirilmiş izlenimi verilerek, aradaki 80 yıllık dönem atlanmaktadır. Film, bir dönem İttihat ve Terakki’ye üye olmuş Rıza Tevfik’in “Özür” niteliğindeki şiiriyle son bulurken, onun Osmanlı Hükümeti adına Sevr Antlaşmasını imzalayan heyette yer aldığı belirtilmiyor. (Rıza Tevfik, 24 Nisan 1924’te TBMM tarafından 150’likler listesine alınarak, yurda girmesi yasaklanmış, 1927’de de yurttaşlıktan çıkarılmış, ömrünü sürgünde tamamlamıştır.)
2. Abdülhamit’in yüceltilerek, okullarda anılmasını istemek, onun dönemine özlem duymanın işareti sayılabileceği gibi; döneminde gerici bir askeri ayaklanmanın yaşandığı despot bir padişah ile kendisini özleştirmek isteyenlerin bulunduğuna yorumlanabilir.
Ancak, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni temsil eden asıl kitlenin özünde, yüreğinde ve zihninde “Kurtarıcı ve Kurucu” Mustafa Kemal Atatürk’ün ve Laik Demokratik Cumhuriyet’in yeri sarsılamaz.
(4 Mart 2018)
-
17.04.2022 Kötülükle savaşıyoruz
-
13.04.2022 EGEÇEP’ten doğa direnişçilerine ve İkizköy’e ödül
-
16.03.2022 Kıyıya vuran deniz yıldızlarını suyla buluşturanlar
-
25.01.2022 Kar özlemi ve anımsadıklarım
-
29.11.2021 Keşfetmeye değer kent: Salihli
-
06.11.2021 Can’ının istediğini yapmak
-
02.11.2021 Parmaklarıyla okuyup, can kulağıyla dinleyenlere engel yok!
-
24.07.2021 İnsan insanın kurdu değil; yurdu olmalı
-
16.07.2021 Haksızlık, liyakatsızlık ve "Çoklu Standart" her yerde!
-
06.07.2021 Yakan su!
-
18.06.2021 Gazeteci kimdir, nedir, ne yapar?
-
19.05.2021 Gençlere saygı duyuyorum ve güveniyorum
-
18.05.2021 Milas’tan doğan ödüllü marka: Alaboğaz Zeytinyağı
-
26.04.2021 Bir çocuğun ağzından Atatürk’ün yurt ve çocuk sevgisi
-
21.04.2021 Doğal sevinç kaynağı: Çocuklar
-
20.04.2021 "Sen yanmazsan, ben yanmazsam..."
-
14.04.2021 İnsanlığın uyanışı ve sabır
-
16.03.2021 Yazmak için iyi nedenler olsun isterdim
-
03.03.2021 Çok şehit verdik, ama hesap veren yok!
-
28.01.2021 Covit 19 Aşısı hakkında akla gelen sorulara yanıtlar
-
27.01.2021 DELİCE
-
14.01.2021 Evdeki dönüşümlü atıkların toplanması
-
13.11.2020 Atatürk Sevgisi azalmaz
-
04.11.2020 İnternet etiğine bir değinelim
-
03.11.2020 Kadınlarımızın KARA yazgısını kim AKlayacak?
-
14.10.2020 Labranda’nın çağdaş dervişi
-
03.09.2020 Mihenk Taşı, Turnusol Kağıdı
-
31.08.2020 Göç etmek
-
15.08.2020 Siyasal öngörülerim
-
02.07.2020 İnancın Sınanması
-
01.07.2020 Kötü işletmecilik
-
25.06.2020 Yürüten iktidar!
-
08.06.2020 “Siyasi Parti Dini”
-
05.06.2020 Karantina dönemine ilişkin...
-
02.06.2020 Patlicez gari!
-
27.04.2020 Bodrum’un acı otu Koronayı yener!
-
20.04.2020 Korona herkesi eşitledi mi?
-
15.01.2020 Din bu mudur?
-
11.01.2020 Tiyatro diye bir şey var
-
10.01.2020 Ne ummuştuk, ne oldu!...
-
30.12.2019 “Sapere Aude!”
-
28.12.2019 Güllük’ün bitmeyen ulaşım sorunları
-
03.12.2019 “DÜNYAYI SANAT KURTARACAK”
-
09.10.2019 Hepimizin içinde biraz “Joker” var
-
27.09.2019 “Halka öğretmeniz gerekenleri önce kendiniz öğrenin”
-
13.09.2019 “İnsanlığın Yürümesini Dört Gözle Bekliyorum”
-
06.08.2019 Kutsal ve Tağut nedir?
-
03.07.2019 İNSANLIK NE ZAMAN KOŞACAK?
-
25.05.2019 Ruh Açlığı
-
13.05.2019 Dikkat edilmesi gereken şeyler
-
17.04.2019 "Barışçıl Savaşçılar" olacağız
-
07.03.2019 YALNIZCA İNSAN OLMAK İSTİYORUZ
-
25.02.2019 Yıllar sonra “Ruhlarımızı tokuşturmak”
-
19.02.2019 Yaşam - sevdiğim için - güzel
-
05.02.2019 Yaşanabilir yer olsun
-
19.01.2019 DEFTERLER
-
25.12.2018 Sevdiğim ve sevmediğim kentler
-
30.11.2018 Yaşam gibi; acı ve güzel
-
02.10.2018 Yeni üyelerle daha güçlüyüz
-
05.09.2018 Sakarya Savaşı, 15 Temmuz’da mı kazanıldı?
-
15.08.2018 “Siyasi iktidar bizi cezalandırmak istiyor!”
-
18.07.2018 Bu nasıl Okul Aile Birliği Başkanı?
-
06.07.2018 Nicelik değil nitelik ve niyet önemli!
-
06.07.2018 Seçimde kim kazandı?
-
12.06.2018 Tarihimizde dönüm noktası olacak bir seçim
-
15.05.2018 “Güç bende artıııık!”
-
10.05.2018 Anımsanması gereken notlar
-
27.04.2018 Millet, egemenliğine sahip çıksın!
-
24.04.2018 “Çamlak Çömlek Patladı!”
-
17.04.2018 Hoşgörüsüzlük ve değişik bakış açıları
-
13.04.2018 Şeker fabrikaları neden önemli?
-
04.04.2018 “HAK”tan yana olmak
-
03.04.2018 Anı misillemesi
-
20.02.2018 Yozlaşmış cinsellik
-
15.02.2018 Atatürkçü Düşünce Derneği, DKÖ değil mi?
-
16.01.2018 Nasıl Atatürkçü olunur?
-
15.01.2018 “Recep Tayyip Erdoğan’ı destekliyorum”
-
12.01.2018 ‘Güllük Kütüphanesi’nin kaderi kimin elinde?
-
09.01.2018 “Bir olalım, iri olalım, diri olalım”*
-
27.12.2017 Güncel siyasetten ruhsal kurtuluşa ...
-
15.12.2017 Spora ve sporcuya yatırım
-
12.12.2017 Sağlık ve huzur için “Tai Çi Çuan”
-
05.12.2017 “Yazmasam deli olacaktım”
-
24.11.2017 İnsanın değerinin ölçütü nedir?
-
16.11.2017 İçtenlik
-
14.11.2017 Milas ve Güllük’te bitmeyen sorunlar …
-
27.10.2017 Farklı bir turizm anlayışı: ‘Mor Salkım Bağları’
-
11.10.2017 Dünyanın en güzel tatlısı!
-
10.10.2017 Okumak, anlamak ve bilmek
-
07.10.2017 Devlet, “Ana” ya da “Baba” değil artık!
-
23.09.2017 Öncelik, cehaletle savaştır
-
19.09.2017 ‘Özel Okul Devlet Teşviği’ kime verilir?
-
09.09.2017 Türban, keşke müslüman ve iyi insan olmaya yetseydi …
-
08.09.2017 ‘Vicdan azabı’ en büyük cezadır!
-
05.09.2017 Bu 30 Ağustos’ta yaşadıklarım, hissettiklerim …
-
05.08.2017 Güllük’ün çok ciddi ve sıradan sorunları var …
-
03.08.2017 Sanata susamışlık
-
13.07.2017 Ören de kötüye gidiyor sanki!
-
30.06.2017 “Deniz İnsanları”
-
28.06.2017 “Oğlumu ‘Fikri ve vicdanı hür’ yetiştirmek istiyorum”
-
15.06.2017 Tehlike sürüyor!
-
12.06.2017 Bu nasıl bir Ramazan?
-
22.05.2017 Evde pizza yapmanın pratik yoları
-
11.05.2017 “Hayatımın en yorucu ve en güzel haftasonuydu!”
-
03.05.2017 Neye ve kime güveneceğiz?
-
24.04.2017 Ata’ya mektup
-
18.04.2017 Hukuk ve Demokrasi kaybetti
-
04.04.2017 Türkiye’yi işgalin zemini hazırlanıyor
-
31.03.2017 Atatürkçü vatanseverlerin buluşma noktaları
-
14.03.2017 ‘Mağduriyet Edebiyatı’ uluslararasılaştı!
-
10.03.2017 İleride emekli maaşı alamayacak mıyız?
-
08.03.2017 Kadın ve Cumhuriyet
-
23.02.2017 Adaletin bu mu ...?
-
15.02.2017 Saati tersine kurmak
-
11.02.2017 İzmir’i seviyorum
-
08.02.2017 Kirli propaganda
-
24.01.2017 Evlatlarımız ve vatanımızdan değerli neyimiz var?
-
12.01.2017 “Salla başı al maaşı”
-
06.01.2017 Yüz kızarması ve yiğitlik
-
24.12.2016 Türkiye artık “Cumhur”un olmayacak mı?
-
17.12.2016 Şeytanı yeneceğiz!
-
10.12.2016 Eğreti Şiir
-
03.12.2016 İlişki ve evlilik seyri üzerine ...
-
25.11.2016 Sanatla aydınlatanlar
-
11.11.2016 Bu ülkenin toprağında taşında ‘O’nun izi var
-
14.10.2016 Kim bunlar, amaçları ne? / 2
-
13.10.2016 Kim bunlar, amaçları ne? / 1
-
29.09.2016 Şort bahane!
-
20.09.2016 Toplumsal barış ve huzuru bozmak için mi?
-
06.09.2016 Mutlu olmanın yollarından biri
-
01.09.2016 "Bu cennet vatan uğruna"
-
25.08.2016 "Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini"
-
22.08.2016 “Ey Türk İstikbalinin Evladı!”
-
16.08.2016 Kütüphane ve domuzlar
-
01.08.2016 “Şimdi insanlar şeytan olmuş yavrum”
-
26.07.2016 İç savaş tehlikesi ve TSK’nın durumu
-
19.07.2016 Gün gelir, ‘O HALK’a işin düşer
-
08.07.2016 Kanıksama!
-
28.06.2016 Türkiye ve Dünya gündemine ilişkin ...
-
14.06.2016 Yeşili koruyamıyoruz
-
10.06.2016 Cumhurbaşkanının diploması ...
-
09.06.2016 “Hareketi Severiz!”
-
25.05.2016 Kadının hakları ve kazanımları açısından geriye gidiş: Boşanma Komisyonu Raporu
-
23.05.2016 Herkes 19 Mayıs’ı kendince kutladı
-
17.05.2016 Anne olmak, var olmak, var etmek
-
22.04.2016 Nasıl bir Din dersi?
-
20.04.2016 Doğa turizmine yatırım kaçınılmaz
-
15.04.2016 Gülçin ERŞEN
-
04.04.2016 Allah, sevenden ve sevgiden yanadır
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.