- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 05 September 2017, Tuesday 19:40
- 2576 kez okundu
Gülçin ERŞEN
Atatürk İlke ve Devrimlerine, Cumhuriyet’e sahip çıkmak, yurtseverlik, sosyal medyada bayrak ve Atatürk resmi paylaşmak kadar kolay ve ucuz değil! (Ki; ikisi de yurtseverlik ve kahramanlığın birbirinden ayrılmaz simgeleridir gözümde ...) Yıllardır süren haksızlıklara, talana, Atatürkümüzün ve Kurtuluş Savaşımızın, Cumhuriyet’in kazanımlarının unutturulmaya, kirletilmeye, yıkılmaya çalışılmasına, ulusal değerlerimizin yerini, yobaz Arap söylemlerinin ve geleneklerinin almasına, geri gidişe, demokrasiden uzaklaşmaya sesini çıkarmadıysan, istediğin kadar bayrak ve Atatürk resmi paylaş, korkak, kaypak ve riyakarsın gözümde!
Sert bir giriş yaptığımın ayırdındayım. Ölümden öte köy yok! Yaklaşık 100 yıl önce de Gazi Mustafa Kemal, kadını erkeği ile tüm yurtsever halk, bu bilinçle, varını yoğunu, canını vatan için vermekten kaçınmadı. O zaman da hainler, düşman işbirlikçileri, satılmışlar vardı; şimdi de var... Her yanı şehit kanıyla sulanmış toprağımız mı kana doymadı; yoksa kan emici, küresel, vahşi sömürgeciler mi?... Şehit ve gazilerin, vatanın, halkın hakkını vermeyip, kendinin ve yakınlarının hayatını, malını, mülkünü riske etmeyip; başkalarını sokağa, cepheye, dağa sürenlerin, hamasi nutuklar atmaya hakkı yok!... En basit örnekle; bir “tatil günü” uykusundan, keyfinden fedakarlık etmeyip, sabah 9:00 – 9:30 sularında, Atatürk anıtı önündeki törene katılmayan, ama “Atatürkçüyüm, vatanseverim” diye mangalda kül bırakmayanlara üzülüyorum.
Bayrağa saygı
Biz Güllük’te 30 Ağustos sabahı 8:00 sularında kalktık. Oğlumla sabah serinliğinde çarşıya yürürken, binalara asılı Türk bayraklarının, Atatürk afişlerinden bazılarının fotoğrafını çektim. (Eskiden Cemil Karababa, dev Atatürk portrelerini, kocaman kumaşlara çizerdi.) Ah! Bir de sürekli asılı kalmaktan rengi turuncuya dönmüş, üstü lekelenmiş, kirlenmiş, kenarları lime lime olmuş bayrakları görmeseydik... Utanmazlar! Yenisini alıp asamıyorsanız, kaldırın bari; daha fazla saygısızlık, üşengeçlik yapmayın. Ayıptır, yazıktır, günahtır! Sizin kanınız da soluk kırmızı mı, lekeli mi; rengini şehit kanından almış, al bayrakları böyle soldurursunuz? Bayrağa saygısızlık yapmayın daha fazla...
9:00 yerine 9:30’da, belediye hizmet binası önündeki heykel yerine, 1935’de yapılan Atatürk büstünün önünde; yaklaşık 20 kişi tören düzenledik. Gelenler genelde orta yaşlıydı. Tek çocuk oğlum Deniz’di. (Tek bir resmi kurum ve kişi yoktu. Atatürk’ü, Kurtuluş Savaşı şehit ve gazilerini anmak, ulusal bayramı kutlamak yasak mı, suç mu? Yoksa, bu yüzden de FETÖ’cü diye damgalanma, meslekten atılma, tutuklanma korkusu mu yaşıyorlar?) Çelenk yoktu, ama yanlarında getirdikleri çiçek demetlerini büstün altına koyan iki üç kişi bu eksikliği giderdi. Bir dakikalık saygı duruşu, hep bir ağızdan söylediğimiz İstiklal Marşımız, dilek ve temenniler ile Büyük Zafer’i ve onu bizlere vatanla beraber armağan edenleri andık. Bundan sonra her ulusal bayram ve anmada 9:30’da burada toplanmaya karar verdik. 10 Kasım’larda ise daha erken...
Bodrum’da bayram
Zafer Bayramı’nı hoşumuza giden, değişik birtakım etkinliklerle kutlayabilmek için, oğlum ile Bodrum’a gittik. Bodrum’daki askeri kampta 30 Ağustos Zafer Bayramı olduğunu vurgulayan bayrak ve Atatürklü afişler sayesinde kutlama havasını belirgin duyumsadık. Öyle ya, bugün aynı zamanda Türk Silahlı Kuvvetleri Günü’ydü. Kampta bol bol yüzerek, dostlarla söyleşerek, haberleşerek güzel zaman geçirdik.
Akşam kamptan ayrılırken, Fener Alayı’nın Gençlik Marşı eşliğinde, kamp girişinde durduğunu anladık. Biz beklemeden, Marina’ya yürüdük. Oradan itibaren, yol boyunca, her yaş ve kesimden yurttaşlar, ellerinde bayraklar, üstlerinde kırmızı beyaz tonlarında giysiler, bayraklı ve Atatürklü tişörtlerle bekliyorlardı. Her zaman yerli ve yabancı popüler müzikleri çaldığını duyduğumuz, bar, kafe ve lokantalardan, bazı arabalardan İzmir Marşı, 10’uncu Yıl Marşı, Hoşgelişler Ola (Mustafa Kemal Paşa), Ankara Türküsü (Ankara’nın taşına bak...) yükseliyordu. Hemen herkeste hüzünle karışık bir coşku... Tanımadıkları halde, gülümseyerek başlarıyla birbirlerini selamlayan, bayramlarını kutlayanlar... Ben de gece boyunca pek çok kişiyle aynı şeyi yaptım. (Hep olması ve yapılması gereken buydu aslında...) Meydanda orkestra yerini çoktan almış; burada da büyük bir kalabalık... Yanımızdaki fazlalıkları otogardaki emanetçiye bırakıp, geri dönüp kalabalığa karıştık... Barlar Sokağı’nda bile, yılbaşı kutlaması gibi, bayram kutlama programı hazırlamış işletmeler vardı. Her zaman oturduğumuz kafenin deniz kıyısındaki terasında, her masaya ikişer minik Atatürklü Türk bayrağı konmuş olması hoşumuza gitti. Biraz oturup, dinlendik.
Türk bayrağı satışı kadar, Atatürk resimli, imzalı ve bayraklı tişört satışı da rekor seviyedeydi. Düşünsenize, tüm mirasını Türk halkına bırakmış olan Atatürk’ün başka yasal mirasçısı olsaydı, ne büyük “telif hakkı” kazancı elde ederdi... O, bu güzel ülkenin tüm zenginliklerinin gerçek sahibinin “Türkiye halkı” olduğunu biliyordu. Her şeyi halka, bizlere ve özellikle gençlere emanet etti. Biz emanete hıyanet etmiyor; elimizden geldiğince sahip çıkıyoruz.
30 Ağustos Zafer Bayramımız ve ilk günü Dünya Barış Günü’ne denk gelen Kurban Bayramı kutlu ve hayırlara vesile olsun; tüm bayramları barış ve huzur içinde, sevgi, saygı, dayanışma ve dostluk duygularıyla, coşku ve sevinçle kutlayabilmemizi diliyorum.
(1 Eylül 2017 / Güllük)
-
17.04.2022 Kötülükle savaşıyoruz
-
13.04.2022 EGEÇEP’ten doğa direnişçilerine ve İkizköy’e ödül
-
16.03.2022 Kıyıya vuran deniz yıldızlarını suyla buluşturanlar
-
25.01.2022 Kar özlemi ve anımsadıklarım
-
29.11.2021 Keşfetmeye değer kent: Salihli
-
06.11.2021 Can’ının istediğini yapmak
-
02.11.2021 Parmaklarıyla okuyup, can kulağıyla dinleyenlere engel yok!
-
24.07.2021 İnsan insanın kurdu değil; yurdu olmalı
-
16.07.2021 Haksızlık, liyakatsızlık ve "Çoklu Standart" her yerde!
-
06.07.2021 Yakan su!
-
18.06.2021 Gazeteci kimdir, nedir, ne yapar?
-
19.05.2021 Gençlere saygı duyuyorum ve güveniyorum
-
18.05.2021 Milas’tan doğan ödüllü marka: Alaboğaz Zeytinyağı
-
26.04.2021 Bir çocuğun ağzından Atatürk’ün yurt ve çocuk sevgisi
-
21.04.2021 Doğal sevinç kaynağı: Çocuklar
-
20.04.2021 "Sen yanmazsan, ben yanmazsam..."
-
14.04.2021 İnsanlığın uyanışı ve sabır
-
16.03.2021 Yazmak için iyi nedenler olsun isterdim
-
03.03.2021 Çok şehit verdik, ama hesap veren yok!
-
28.01.2021 Covit 19 Aşısı hakkında akla gelen sorulara yanıtlar
-
27.01.2021 DELİCE
-
14.01.2021 Evdeki dönüşümlü atıkların toplanması
-
13.11.2020 Atatürk Sevgisi azalmaz
-
04.11.2020 İnternet etiğine bir değinelim
-
03.11.2020 Kadınlarımızın KARA yazgısını kim AKlayacak?
-
14.10.2020 Labranda’nın çağdaş dervişi
-
03.09.2020 Mihenk Taşı, Turnusol Kağıdı
-
31.08.2020 Göç etmek
-
15.08.2020 Siyasal öngörülerim
-
02.07.2020 İnancın Sınanması
-
01.07.2020 Kötü işletmecilik
-
25.06.2020 Yürüten iktidar!
-
08.06.2020 “Siyasi Parti Dini”
-
05.06.2020 Karantina dönemine ilişkin...
-
02.06.2020 Patlicez gari!
-
27.04.2020 Bodrum’un acı otu Koronayı yener!
-
20.04.2020 Korona herkesi eşitledi mi?
-
15.01.2020 Din bu mudur?
-
11.01.2020 Tiyatro diye bir şey var
-
10.01.2020 Ne ummuştuk, ne oldu!...
-
30.12.2019 “Sapere Aude!”
-
28.12.2019 Güllük’ün bitmeyen ulaşım sorunları
-
03.12.2019 “DÜNYAYI SANAT KURTARACAK”
-
09.10.2019 Hepimizin içinde biraz “Joker” var
-
27.09.2019 “Halka öğretmeniz gerekenleri önce kendiniz öğrenin”
-
13.09.2019 “İnsanlığın Yürümesini Dört Gözle Bekliyorum”
-
06.08.2019 Kutsal ve Tağut nedir?
-
03.07.2019 İNSANLIK NE ZAMAN KOŞACAK?
-
25.05.2019 Ruh Açlığı
-
13.05.2019 Dikkat edilmesi gereken şeyler
-
17.04.2019 "Barışçıl Savaşçılar" olacağız
-
07.03.2019 YALNIZCA İNSAN OLMAK İSTİYORUZ
-
25.02.2019 Yıllar sonra “Ruhlarımızı tokuşturmak”
-
19.02.2019 Yaşam - sevdiğim için - güzel
-
05.02.2019 Yaşanabilir yer olsun
-
19.01.2019 DEFTERLER
-
25.12.2018 Sevdiğim ve sevmediğim kentler
-
30.11.2018 Yaşam gibi; acı ve güzel
-
02.10.2018 Yeni üyelerle daha güçlüyüz
-
05.09.2018 Sakarya Savaşı, 15 Temmuz’da mı kazanıldı?
-
15.08.2018 “Siyasi iktidar bizi cezalandırmak istiyor!”
-
18.07.2018 Bu nasıl Okul Aile Birliği Başkanı?
-
06.07.2018 Nicelik değil nitelik ve niyet önemli!
-
06.07.2018 Seçimde kim kazandı?
-
12.06.2018 Tarihimizde dönüm noktası olacak bir seçim
-
15.05.2018 “Güç bende artıııık!”
-
10.05.2018 Anımsanması gereken notlar
-
27.04.2018 Millet, egemenliğine sahip çıksın!
-
24.04.2018 “Çamlak Çömlek Patladı!”
-
17.04.2018 Hoşgörüsüzlük ve değişik bakış açıları
-
13.04.2018 Şeker fabrikaları neden önemli?
-
04.04.2018 “HAK”tan yana olmak
-
03.04.2018 Anı misillemesi
-
06.03.2018 Amaç Osmanlı’yı yüceltmek, Cumhuriyeti küçümsemek midir?
-
20.02.2018 Yozlaşmış cinsellik
-
15.02.2018 Atatürkçü Düşünce Derneği, DKÖ değil mi?
-
16.01.2018 Nasıl Atatürkçü olunur?
-
15.01.2018 “Recep Tayyip Erdoğan’ı destekliyorum”
-
12.01.2018 ‘Güllük Kütüphanesi’nin kaderi kimin elinde?
-
09.01.2018 “Bir olalım, iri olalım, diri olalım”*
-
27.12.2017 Güncel siyasetten ruhsal kurtuluşa ...
-
15.12.2017 Spora ve sporcuya yatırım
-
12.12.2017 Sağlık ve huzur için “Tai Çi Çuan”
-
05.12.2017 “Yazmasam deli olacaktım”
-
24.11.2017 İnsanın değerinin ölçütü nedir?
-
16.11.2017 İçtenlik
-
14.11.2017 Milas ve Güllük’te bitmeyen sorunlar …
-
27.10.2017 Farklı bir turizm anlayışı: ‘Mor Salkım Bağları’
-
11.10.2017 Dünyanın en güzel tatlısı!
-
10.10.2017 Okumak, anlamak ve bilmek
-
07.10.2017 Devlet, “Ana” ya da “Baba” değil artık!
-
23.09.2017 Öncelik, cehaletle savaştır
-
19.09.2017 ‘Özel Okul Devlet Teşviği’ kime verilir?
-
09.09.2017 Türban, keşke müslüman ve iyi insan olmaya yetseydi …
-
08.09.2017 ‘Vicdan azabı’ en büyük cezadır!
-
05.08.2017 Güllük’ün çok ciddi ve sıradan sorunları var …
-
03.08.2017 Sanata susamışlık
-
13.07.2017 Ören de kötüye gidiyor sanki!
-
30.06.2017 “Deniz İnsanları”
-
28.06.2017 “Oğlumu ‘Fikri ve vicdanı hür’ yetiştirmek istiyorum”
-
15.06.2017 Tehlike sürüyor!
-
12.06.2017 Bu nasıl bir Ramazan?
-
22.05.2017 Evde pizza yapmanın pratik yoları
-
11.05.2017 “Hayatımın en yorucu ve en güzel haftasonuydu!”
-
03.05.2017 Neye ve kime güveneceğiz?
-
24.04.2017 Ata’ya mektup
-
18.04.2017 Hukuk ve Demokrasi kaybetti
-
04.04.2017 Türkiye’yi işgalin zemini hazırlanıyor
-
31.03.2017 Atatürkçü vatanseverlerin buluşma noktaları
-
14.03.2017 ‘Mağduriyet Edebiyatı’ uluslararasılaştı!
-
10.03.2017 İleride emekli maaşı alamayacak mıyız?
-
08.03.2017 Kadın ve Cumhuriyet
-
23.02.2017 Adaletin bu mu ...?
-
15.02.2017 Saati tersine kurmak
-
11.02.2017 İzmir’i seviyorum
-
08.02.2017 Kirli propaganda
-
24.01.2017 Evlatlarımız ve vatanımızdan değerli neyimiz var?
-
12.01.2017 “Salla başı al maaşı”
-
06.01.2017 Yüz kızarması ve yiğitlik
-
24.12.2016 Türkiye artık “Cumhur”un olmayacak mı?
-
17.12.2016 Şeytanı yeneceğiz!
-
10.12.2016 Eğreti Şiir
-
03.12.2016 İlişki ve evlilik seyri üzerine ...
-
25.11.2016 Sanatla aydınlatanlar
-
11.11.2016 Bu ülkenin toprağında taşında ‘O’nun izi var
-
14.10.2016 Kim bunlar, amaçları ne? / 2
-
13.10.2016 Kim bunlar, amaçları ne? / 1
-
29.09.2016 Şort bahane!
-
20.09.2016 Toplumsal barış ve huzuru bozmak için mi?
-
06.09.2016 Mutlu olmanın yollarından biri
-
01.09.2016 "Bu cennet vatan uğruna"
-
25.08.2016 "Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini"
-
22.08.2016 “Ey Türk İstikbalinin Evladı!”
-
16.08.2016 Kütüphane ve domuzlar
-
01.08.2016 “Şimdi insanlar şeytan olmuş yavrum”
-
26.07.2016 İç savaş tehlikesi ve TSK’nın durumu
-
19.07.2016 Gün gelir, ‘O HALK’a işin düşer
-
08.07.2016 Kanıksama!
-
28.06.2016 Türkiye ve Dünya gündemine ilişkin ...
-
14.06.2016 Yeşili koruyamıyoruz
-
10.06.2016 Cumhurbaşkanının diploması ...
-
09.06.2016 “Hareketi Severiz!”
-
25.05.2016 Kadının hakları ve kazanımları açısından geriye gidiş: Boşanma Komisyonu Raporu
-
23.05.2016 Herkes 19 Mayıs’ı kendince kutladı
-
17.05.2016 Anne olmak, var olmak, var etmek
-
22.04.2016 Nasıl bir Din dersi?
-
20.04.2016 Doğa turizmine yatırım kaçınılmaz
-
15.04.2016 Gülçin ERŞEN
-
04.04.2016 Allah, sevenden ve sevgiden yanadır
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.