- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 07 March 2019, Thursday 15:17
- 3116 kez okundu
Dünya nüfusu yaklaşık 7 buçuk milyar, Türkiye nüfusu 81 milyon kadar. Dünyadaki erkek sayısı, kadınlardan yaklaşık 65 milyon fazla, Türkiye’de erkek nüfusu, kadın nüfusundan 200 bin kadar fazla. Bu son yıllarda savaşlarda ölen erkeklerin azalmasına bağlansa da, ultrasonda bebeğin cinsiyetini görüp de kız çocuklarını aldırma eğiliminden kaynaklandığını söyleyerek, daha gerçekçi ve karamsar bir yorumda bulunabilirim.
Aslında kadın ve erkek doğuştan aynı haklara sahiptir diyerek yazıma başlayacaktım. Ama, bu eşitlik daha doğmadan önce bozuluyor ne yazık ki… Doğumdan itibaren, toplumsal yapıya, gelişmişlik düzeyine, kültüre bağlı olarak kadın ve erkek eşitliği konusundaki makas gittikçe açılıyor. Türkiye’de en çağdaş, en solcu, en ileri görüşlü ailede bile, başta ebeveynlerin tavrı olmak üzere, kız çocuğunun belli bir yaştan sonra bu ayrımı fark etmemesi söz konusu olamaz. Sonra bu ayrımcılığı okul, mahalle, iş yaşamı, toplumsal ve siyasal yaşamda, evliliğinde, yazılı ve görsel basında, kitaplarda, filmlerde sürekli görüp yaşıyor. Genelin dayatmalarına direnen kadınlar, ailede, toplumda, iş yaşamında, hemen her ortamda olumlu ya da olumsuz anlamda dikkat çekiyor; “ERKEK GİBİ” diye nitelendiriliyor. Erkeklere “Kadın gibi” denilince, hakaret sayılıyor da; niye kadınlara “Erkek gibi” denilmesinin hoşumuza gitmesi bekleniyor?... İNSAN GİBİ denilmeli! Çünkü, biz kadınlar, kadın - erkek herkesin “İNSANCA” yaşamasını; insana yakışır koşullarlar ve davranışlar içinde olmasını isteriz.
Dünya Emekçi Kadınlar Günü, Türkiye’de Devrim Yasaları’nın kabul edildiği tarihe yakın ve bence ikisi birbiriyle çok ilintili. Zira bir ülkenin uygarlık ve gelişmişlik düzeyi, ne ölçüde demokratik olduğu, hukuksal düzenlemelerin, yargı sisteminin ve ekonomik yapının adil olup olmadığı, insan ve kadın haklarının yeterince gözetilip gözetilmediği hakkında önemli göstergelerdir.
O’na çok şey borçluyuz
“İnsan topluluğu kadın ve erkek denilen iki cins insandan mürekkeptir. Kabil midir ki, bu kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de kütlenin bütünlüğü ilerleyebilsin? Mümkün müdür ki, bir cismin yarısı toprağa zincirlerle bağlı kaldıkça öteki kısmı göklere yükselebilsin?”
“Daha emin ve daha doğru olarak yürüyeceğimiz bir yol vardır: Büyük Türk kadınını çalışmamıza ortak kılmaktır.”
“Bir toplum, cinslerinden yalnız birinin yüzyılımızın gerektirdiklerini elde etmesiyle yetinirse, o toplum yarı yarıya zayıflamış olur. Bizim topluluğumuzun uğradığı başarısızlıkların sebebi, kadınlarımıza karşı ihmal ve kusurdur.”
“Milletimiz güçlü bir millet olmaya azmetmiştir. Bunun gereklerinden biri de kadınlarımızın her konuda yükselmelerini sağlamaktır.”
“Kadınlar içtimai hayatta, erkeklerle birlikte yürüyerek, birbirinin yardımcısı ve destekçisi olacaklardır.”
“Kadınlarımız için asıl mücadele alanı, asıl zafer kazanılması gereken alan, biçim ve kılıkta başarıdan çok, ışıkla, bilgi ve kültürle, gerçek faziletle süslenip donanmaktır. Ben muhterem hanımlarımızın Avrupa kadınlarının aşağısında kalmayacak, aksine pek çok yönden onların üstüne çıkacak şekilde ışıkla, bilgi ve kültürle donanacaklarından asla şüphe etmeyen ve buna kesinlikle emin olanlardanım.”
Bu sözleri inanarak söyleyen ve sözlerinin gereğini yapan bir liderin; Mustafa Kemal Atatürk’ün en büyük kadın hakları savunucusu ve çağının ilerisinde bir devrimci olduğunu kabullenmek gerekir.
Atatürkçü Düşünce Derneği Milas Şubesi olarak, Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla, kadın ve erkeklerin birlikte katılacağı; o çok yüceltilen “Analık” vasfının en güzel örneklerinden sayabileceğimiz “Zübeyde Hanım”ın ve onun eşsiz evladı Mustafa Kemal’in anlatıldığı bir etkinlikte buluşmayı yeğledik.
Ağlayacak ve şaşıracaksınız
VASİYET, Mustafa Kemal Atatürk hakkındaki 45 yazılı eserin derlenmesiyle ortaya çıkan, hazırlıkları yaklaşık bir buçuk yıl sürmüş, üç bölümden oluşan bir gösteri. Biz 9 Mart akşamı, birinci bölümü izleyeceğiz:
Zübeyde Hanım ve Ali Rıza Bey’in evlilikleri. Çayağzı ve Langaza kasabalarında yaşanan trajik ve pek bilinmeyen olaylar, Mustafa Kemal’in doğumu ve Ali Rıza Bey’in ölümüne dek yaşananlar. Şimdiye kadar duymadığınız, hüzün dolu yaşanmışlıklar…
(İkinci Bölüm, Milli Mücadele ve Cumhuriyet’in kuruluşu; Üçüncü Bölüm, Atatürk’ün son 30 günü ile ilgili. İleri tarihlerde sahnelenecek.)
Yüzlerce kaynak arasından, özenle seçilerek, stüdyo ortamında özel etkilerle harmanlanan fon müzikleri eşliğinde, ender fotoğraf ve videolarla zenginleştirilmiş tek kişlik sahne…
Oyunu yazan ve sahneleyen Okan Onur, ADD Devrek Şube Başkanı. 1980 doğumlu Onur, Konya Selçuk Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunu ama, baba mesleği olan elektronik işini sürdürüyor ve 40 yıllık aile işletmesinin başında. Evli ve bir çocuk babası. Yaklaşık 10 yıl müzik ve tiyatro ile uğraşan Onur’un birçok tiyatro metni ve denemesi var. Altı müzik enstrümanı çalabiliyor ve konser gelirlerini ihtiyaç sahiplerine dağıtıyor. İşlerinden artakalan tüm zamanını Atatürk’ü anlatmak için kullanıyor.
-
17.04.2022 Kötülükle savaşıyoruz
-
13.04.2022 EGEÇEP’ten doğa direnişçilerine ve İkizköy’e ödül
-
16.03.2022 Kıyıya vuran deniz yıldızlarını suyla buluşturanlar
-
25.01.2022 Kar özlemi ve anımsadıklarım
-
29.11.2021 Keşfetmeye değer kent: Salihli
-
06.11.2021 Can’ının istediğini yapmak
-
02.11.2021 Parmaklarıyla okuyup, can kulağıyla dinleyenlere engel yok!
-
24.07.2021 İnsan insanın kurdu değil; yurdu olmalı
-
16.07.2021 Haksızlık, liyakatsızlık ve "Çoklu Standart" her yerde!
-
06.07.2021 Yakan su!
-
18.06.2021 Gazeteci kimdir, nedir, ne yapar?
-
19.05.2021 Gençlere saygı duyuyorum ve güveniyorum
-
18.05.2021 Milas’tan doğan ödüllü marka: Alaboğaz Zeytinyağı
-
26.04.2021 Bir çocuğun ağzından Atatürk’ün yurt ve çocuk sevgisi
-
21.04.2021 Doğal sevinç kaynağı: Çocuklar
-
20.04.2021 "Sen yanmazsan, ben yanmazsam..."
-
14.04.2021 İnsanlığın uyanışı ve sabır
-
16.03.2021 Yazmak için iyi nedenler olsun isterdim
-
03.03.2021 Çok şehit verdik, ama hesap veren yok!
-
28.01.2021 Covit 19 Aşısı hakkında akla gelen sorulara yanıtlar
-
27.01.2021 DELİCE
-
14.01.2021 Evdeki dönüşümlü atıkların toplanması
-
13.11.2020 Atatürk Sevgisi azalmaz
-
04.11.2020 İnternet etiğine bir değinelim
-
03.11.2020 Kadınlarımızın KARA yazgısını kim AKlayacak?
-
14.10.2020 Labranda’nın çağdaş dervişi
-
03.09.2020 Mihenk Taşı, Turnusol Kağıdı
-
31.08.2020 Göç etmek
-
15.08.2020 Siyasal öngörülerim
-
02.07.2020 İnancın Sınanması
-
01.07.2020 Kötü işletmecilik
-
25.06.2020 Yürüten iktidar!
-
08.06.2020 “Siyasi Parti Dini”
-
05.06.2020 Karantina dönemine ilişkin...
-
02.06.2020 Patlicez gari!
-
27.04.2020 Bodrum’un acı otu Koronayı yener!
-
20.04.2020 Korona herkesi eşitledi mi?
-
15.01.2020 Din bu mudur?
-
11.01.2020 Tiyatro diye bir şey var
-
10.01.2020 Ne ummuştuk, ne oldu!...
-
30.12.2019 “Sapere Aude!”
-
28.12.2019 Güllük’ün bitmeyen ulaşım sorunları
-
03.12.2019 “DÜNYAYI SANAT KURTARACAK”
-
09.10.2019 Hepimizin içinde biraz “Joker” var
-
27.09.2019 “Halka öğretmeniz gerekenleri önce kendiniz öğrenin”
-
13.09.2019 “İnsanlığın Yürümesini Dört Gözle Bekliyorum”
-
06.08.2019 Kutsal ve Tağut nedir?
-
03.07.2019 İNSANLIK NE ZAMAN KOŞACAK?
-
25.05.2019 Ruh Açlığı
-
13.05.2019 Dikkat edilmesi gereken şeyler
-
17.04.2019 "Barışçıl Savaşçılar" olacağız
-
25.02.2019 Yıllar sonra “Ruhlarımızı tokuşturmak”
-
19.02.2019 Yaşam - sevdiğim için - güzel
-
05.02.2019 Yaşanabilir yer olsun
-
19.01.2019 DEFTERLER
-
25.12.2018 Sevdiğim ve sevmediğim kentler
-
30.11.2018 Yaşam gibi; acı ve güzel
-
02.10.2018 Yeni üyelerle daha güçlüyüz
-
05.09.2018 Sakarya Savaşı, 15 Temmuz’da mı kazanıldı?
-
15.08.2018 “Siyasi iktidar bizi cezalandırmak istiyor!”
-
18.07.2018 Bu nasıl Okul Aile Birliği Başkanı?
-
06.07.2018 Nicelik değil nitelik ve niyet önemli!
-
06.07.2018 Seçimde kim kazandı?
-
12.06.2018 Tarihimizde dönüm noktası olacak bir seçim
-
15.05.2018 “Güç bende artıııık!”
-
10.05.2018 Anımsanması gereken notlar
-
27.04.2018 Millet, egemenliğine sahip çıksın!
-
24.04.2018 “Çamlak Çömlek Patladı!”
-
17.04.2018 Hoşgörüsüzlük ve değişik bakış açıları
-
13.04.2018 Şeker fabrikaları neden önemli?
-
04.04.2018 “HAK”tan yana olmak
-
03.04.2018 Anı misillemesi
-
06.03.2018 Amaç Osmanlı’yı yüceltmek, Cumhuriyeti küçümsemek midir?
-
20.02.2018 Yozlaşmış cinsellik
-
15.02.2018 Atatürkçü Düşünce Derneği, DKÖ değil mi?
-
16.01.2018 Nasıl Atatürkçü olunur?
-
15.01.2018 “Recep Tayyip Erdoğan’ı destekliyorum”
-
12.01.2018 ‘Güllük Kütüphanesi’nin kaderi kimin elinde?
-
09.01.2018 “Bir olalım, iri olalım, diri olalım”*
-
27.12.2017 Güncel siyasetten ruhsal kurtuluşa ...
-
15.12.2017 Spora ve sporcuya yatırım
-
12.12.2017 Sağlık ve huzur için “Tai Çi Çuan”
-
05.12.2017 “Yazmasam deli olacaktım”
-
24.11.2017 İnsanın değerinin ölçütü nedir?
-
16.11.2017 İçtenlik
-
14.11.2017 Milas ve Güllük’te bitmeyen sorunlar …
-
27.10.2017 Farklı bir turizm anlayışı: ‘Mor Salkım Bağları’
-
11.10.2017 Dünyanın en güzel tatlısı!
-
10.10.2017 Okumak, anlamak ve bilmek
-
07.10.2017 Devlet, “Ana” ya da “Baba” değil artık!
-
23.09.2017 Öncelik, cehaletle savaştır
-
19.09.2017 ‘Özel Okul Devlet Teşviği’ kime verilir?
-
09.09.2017 Türban, keşke müslüman ve iyi insan olmaya yetseydi …
-
08.09.2017 ‘Vicdan azabı’ en büyük cezadır!
-
05.09.2017 Bu 30 Ağustos’ta yaşadıklarım, hissettiklerim …
-
05.08.2017 Güllük’ün çok ciddi ve sıradan sorunları var …
-
03.08.2017 Sanata susamışlık
-
13.07.2017 Ören de kötüye gidiyor sanki!
-
30.06.2017 “Deniz İnsanları”
-
28.06.2017 “Oğlumu ‘Fikri ve vicdanı hür’ yetiştirmek istiyorum”
-
15.06.2017 Tehlike sürüyor!
-
12.06.2017 Bu nasıl bir Ramazan?
-
22.05.2017 Evde pizza yapmanın pratik yoları
-
11.05.2017 “Hayatımın en yorucu ve en güzel haftasonuydu!”
-
03.05.2017 Neye ve kime güveneceğiz?
-
24.04.2017 Ata’ya mektup
-
18.04.2017 Hukuk ve Demokrasi kaybetti
-
04.04.2017 Türkiye’yi işgalin zemini hazırlanıyor
-
31.03.2017 Atatürkçü vatanseverlerin buluşma noktaları
-
14.03.2017 ‘Mağduriyet Edebiyatı’ uluslararasılaştı!
-
10.03.2017 İleride emekli maaşı alamayacak mıyız?
-
08.03.2017 Kadın ve Cumhuriyet
-
23.02.2017 Adaletin bu mu ...?
-
15.02.2017 Saati tersine kurmak
-
11.02.2017 İzmir’i seviyorum
-
08.02.2017 Kirli propaganda
-
24.01.2017 Evlatlarımız ve vatanımızdan değerli neyimiz var?
-
12.01.2017 “Salla başı al maaşı”
-
06.01.2017 Yüz kızarması ve yiğitlik
-
24.12.2016 Türkiye artık “Cumhur”un olmayacak mı?
-
17.12.2016 Şeytanı yeneceğiz!
-
10.12.2016 Eğreti Şiir
-
03.12.2016 İlişki ve evlilik seyri üzerine ...
-
25.11.2016 Sanatla aydınlatanlar
-
11.11.2016 Bu ülkenin toprağında taşında ‘O’nun izi var
-
14.10.2016 Kim bunlar, amaçları ne? / 2
-
13.10.2016 Kim bunlar, amaçları ne? / 1
-
29.09.2016 Şort bahane!
-
20.09.2016 Toplumsal barış ve huzuru bozmak için mi?
-
06.09.2016 Mutlu olmanın yollarından biri
-
01.09.2016 "Bu cennet vatan uğruna"
-
25.08.2016 "Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini"
-
22.08.2016 “Ey Türk İstikbalinin Evladı!”
-
16.08.2016 Kütüphane ve domuzlar
-
01.08.2016 “Şimdi insanlar şeytan olmuş yavrum”
-
26.07.2016 İç savaş tehlikesi ve TSK’nın durumu
-
19.07.2016 Gün gelir, ‘O HALK’a işin düşer
-
08.07.2016 Kanıksama!
-
28.06.2016 Türkiye ve Dünya gündemine ilişkin ...
-
14.06.2016 Yeşili koruyamıyoruz
-
10.06.2016 Cumhurbaşkanının diploması ...
-
09.06.2016 “Hareketi Severiz!”
-
25.05.2016 Kadının hakları ve kazanımları açısından geriye gidiş: Boşanma Komisyonu Raporu
-
23.05.2016 Herkes 19 Mayıs’ı kendince kutladı
-
17.05.2016 Anne olmak, var olmak, var etmek
-
22.04.2016 Nasıl bir Din dersi?
-
20.04.2016 Doğa turizmine yatırım kaçınılmaz
-
15.04.2016 Gülçin ERŞEN
-
04.04.2016 Allah, sevenden ve sevgiden yanadır
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.