- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 11 January 2020, Saturday 9:44
- 1523 kez okundu
İlk kez 1980’li yıllarda Sarıkamış Lisesi’nde okurken, oradaki Halk Eğitim Merkezi’nde, turneye çıkmış tiyatrocu doktorların sahneledikleri “Hastane mi, Kestane mi?” oyununu seyrettiğimi anımsıyorum. Aynı oyunu, 1990’lı yıllarda Ankara’da Batı Sineması’nda Nejat Uygur Tiyatrosu’ndan da seyretmiştim. Ankara’da yaşadığım 13 yıl boyunca ağırlıklı olarak Devlet Tiyatroları’nın oyunlarını seyrederdik. (Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası konserlerini de kaçırmazdık.) Aynı alışkanlık İzmir’de daha çok özel tiyatroların (Genco Erkal, Yılmaz Erdoğan ilk aklıma gelenler…) oyunlarını seyrederek sürdü.
Milas’ta kültür – sanat etkinliklerinin ve bu etkinliklerin sergileneceği açık ve kapalı salonların yetersizliği beni en çok üzen, düş kırıklığına uğratan, en fazla eksikliğini duyumsadığım şeylerden… Yaklaşık 9 yıldır yaşadığım bu yerde, Ankara ve İstanbul’da bir yıl içerisinde izlediğim kadar “oyun” belki ancak izleyebilmişimdir. Dışarıdan gelen bir iki oyun dışında, Milas’ta gerçek anlamda tiyatro yapan kurumun Karya Tiyatro Atölyesi olduğu tartışılmaz. Kurucusu ve yöneticisi Dağlar Uygur, hem oyuncu, hem oyun yazarı hem de yönetmen olarak oldukça başarılı. Yetenek, eğitim ve bilgi ve de deneyim isteyen bu üç dalda başarılı olmak kolay bir şey değil. Bol ödüllü “Çelebi” oyununu seyrettikten sonra ve henüz turneye çıkmadan Dağlar ile görüşürken, son derece zeki biriyle söyleşiyor olmanın keyfini de çıkardım.
“İyice demlenmiş bir oyun”
Söyleşimize Çelebi ile başladık. Şimdi sözü Dağlar’a bırakayım: “Çelebi çok özel bir oyun oldu. Hem de metin olarak Türk Tiyatrosu’nda yerini aldı… Üçüncü sezon, 26’ıncı oyun ve 7 bin küsür seyirci… 5 dalda ödül aldı. Yazımıyla ilgili ilginç bir öykü var. Son sahneyi 2006’da yazdım. Diğerleri 2 yıl önce yazıldı. İyice demlenmiş bir oyundur. Aklımdaki “Zaman Üçlemesi” nin ilk oyunu. İkincisinin adı “Seyyah” olacak, Ocak sonunda çıkacak. Çelebi artık Milas dışında daha çok sahnelenecek. Örneğin; Konya’da Devlet Tiyatroları Sahnesi’nde… Nazilli, Bodrum, Muğla’da salon bulamıyorum… 219 yaşındaki bir duvarın konuşmasını Alp Öyken seslendirmeyi kabul etmeseydi, oyunu rafa kaldırabilirdim. Seyyah bitecek, yeni oyunun sancıları başlayacak…”
Karya Tiyatro Atölyesi 10 yıllık ve sahnelediği oyunları hep kendi yazıyor. Ulusal ve uluslar arası tiyatro festivallerinde Milas’ın adını pek çok kez duyurdu. “Biz atölye geleneğini bozmak istemiyoruz. Tiyatroda en büyük sıkıntı oyun yazarı yetişmesi” diyen Uygur, kendi tiyatro serüvenini özetle şöyle anlattı: “İlkokulda başladı. Sahne tozu hikayesi vardır ya… Lisedeyken, Genco Erkal’ın oyununu izledim. ‘Tiyatrocu olacağım’ dedim. İstanbul Pera Güzel Sanatlar Akademisi Oyunculuk Bölümü’ne gittim. İkinci sınıftayken orada sahne almaya başladım. (2005’de 95 puan ile okul birincisi olarak mezun olmuş.) İstanbul’da iki tiyatro kurdum. İstanbul Ege’de doğan biri için zor bir şehir. Milas’a döndüm. Eğitmenlik yapmayı istiyordum. (2010’dan bu yana 2000 çocuk eğitmişizdir.) 2011’de MİŞTİ (Milas Belediyesi Şehir Tiyatrosu)’yi yönetmeye başladık. O zamanlar kalan çekirdek kadro ile 2 – 3 sene içinde Türkiye çapında duyulmaya başladık. ‘Üç Kuruşluk Opera’ bu işin zirvesi oldu. Ödüller aldık. Nebi Uslu Tiyatro Şenlikleri’ni liseler arası bir oyun yarışması şeklinde düzenliyorduk. Bizim o dönemde ödül verdiğimiz oyuncular, şu anda konservatuarda ya da televizyonda iyi dizilerde iyi rollerde… 2017’de MİŞTİ’yle yollarımız ayrıldı. Daha önce Kültür Müdürlüğü kaldırılmıştı. İlk kez Sosyal Demokrat bir belediyede böyle bir şey oldu.”
Bölgenin tek resmi sanat okulu
Dağlar Uygur sözlerini söyle sürdürdü: “Biz de Karya Tiyatro Atölyesi’ni bir sanat okuluna dönüştürdük. Bölgenin tek resmi sanat okuluyuz… Burada sanatın her dalında eğitim almak mümkün, yalnızca tiyatro değil; müzik, dans… Dışarıdan da oyunlar getirmeyi düşünüyoruz. Çocuk oyunları konusunda çok hassasız. Kesinlikle pedagoglarla çalışmak istiyoruz. Tiyatro pahalı bir iş. Ama, çocuklar için bir seçenek değil, zorunluluk olmalı. Bütün çocuklara, okullara ücretsiz olmalı. (MİŞTİ bünyesindeyken, 47 köyde okul bahçesi, kantin, köy kahvesi, bulduğumuz yerlerde oynadık…)”
Para kazanmanın kendileri için hep geri planda, önceliğin sanatta olduğunun altını çizen Dağlar Uygur, “İnternet dizisi” projesinden de söz etti; “Aklımız ve işbirliğimiz ile imece tarzı sağlam bir senaryoyla bu işi yapacağız” dedi. Ben de Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo ve Televizyon Bölümü’nde okurken, sinema ve film yapımı konusunda eğitim almış bir gazeteci olarak, bu işin içinde yer almak istediğimi belirtmeden geçmedim. Ayrıca; sanata, sanatçıya, yetenekli, istekli ve başarılı gençlere destek vermeyi görev sayıyorum.
(1982 Mudurnu doğumlu Dağlar Uygur’in 1999’da başlayan Tiyatro Serüveni, eğitimi, kariyeri, ödülleri konusunda 4 sayfalık bir özgeçmişi var. Meraklısı bulur, okur. Ama, ben Karya Tiyatro Atölyesi’nin oyunlarına gelin, tiyatro seyredin demekle yetiniyorum.)
-
17.04.2022 Kötülükle savaşıyoruz
-
13.04.2022 EGEÇEP’ten doğa direnişçilerine ve İkizköy’e ödül
-
16.03.2022 Kıyıya vuran deniz yıldızlarını suyla buluşturanlar
-
25.01.2022 Kar özlemi ve anımsadıklarım
-
29.11.2021 Keşfetmeye değer kent: Salihli
-
06.11.2021 Can’ının istediğini yapmak
-
02.11.2021 Parmaklarıyla okuyup, can kulağıyla dinleyenlere engel yok!
-
24.07.2021 İnsan insanın kurdu değil; yurdu olmalı
-
16.07.2021 Haksızlık, liyakatsızlık ve "Çoklu Standart" her yerde!
-
06.07.2021 Yakan su!
-
18.06.2021 Gazeteci kimdir, nedir, ne yapar?
-
19.05.2021 Gençlere saygı duyuyorum ve güveniyorum
-
18.05.2021 Milas’tan doğan ödüllü marka: Alaboğaz Zeytinyağı
-
26.04.2021 Bir çocuğun ağzından Atatürk’ün yurt ve çocuk sevgisi
-
21.04.2021 Doğal sevinç kaynağı: Çocuklar
-
20.04.2021 "Sen yanmazsan, ben yanmazsam..."
-
14.04.2021 İnsanlığın uyanışı ve sabır
-
16.03.2021 Yazmak için iyi nedenler olsun isterdim
-
03.03.2021 Çok şehit verdik, ama hesap veren yok!
-
28.01.2021 Covit 19 Aşısı hakkında akla gelen sorulara yanıtlar
-
27.01.2021 DELİCE
-
14.01.2021 Evdeki dönüşümlü atıkların toplanması
-
13.11.2020 Atatürk Sevgisi azalmaz
-
04.11.2020 İnternet etiğine bir değinelim
-
03.11.2020 Kadınlarımızın KARA yazgısını kim AKlayacak?
-
14.10.2020 Labranda’nın çağdaş dervişi
-
03.09.2020 Mihenk Taşı, Turnusol Kağıdı
-
31.08.2020 Göç etmek
-
15.08.2020 Siyasal öngörülerim
-
02.07.2020 İnancın Sınanması
-
01.07.2020 Kötü işletmecilik
-
25.06.2020 Yürüten iktidar!
-
08.06.2020 “Siyasi Parti Dini”
-
05.06.2020 Karantina dönemine ilişkin...
-
02.06.2020 Patlicez gari!
-
27.04.2020 Bodrum’un acı otu Koronayı yener!
-
20.04.2020 Korona herkesi eşitledi mi?
-
15.01.2020 Din bu mudur?
-
10.01.2020 Ne ummuştuk, ne oldu!...
-
30.12.2019 “Sapere Aude!”
-
28.12.2019 Güllük’ün bitmeyen ulaşım sorunları
-
03.12.2019 “DÜNYAYI SANAT KURTARACAK”
-
09.10.2019 Hepimizin içinde biraz “Joker” var
-
27.09.2019 “Halka öğretmeniz gerekenleri önce kendiniz öğrenin”
-
13.09.2019 “İnsanlığın Yürümesini Dört Gözle Bekliyorum”
-
06.08.2019 Kutsal ve Tağut nedir?
-
03.07.2019 İNSANLIK NE ZAMAN KOŞACAK?
-
25.05.2019 Ruh Açlığı
-
13.05.2019 Dikkat edilmesi gereken şeyler
-
17.04.2019 "Barışçıl Savaşçılar" olacağız
-
07.03.2019 YALNIZCA İNSAN OLMAK İSTİYORUZ
-
25.02.2019 Yıllar sonra “Ruhlarımızı tokuşturmak”
-
19.02.2019 Yaşam - sevdiğim için - güzel
-
05.02.2019 Yaşanabilir yer olsun
-
19.01.2019 DEFTERLER
-
25.12.2018 Sevdiğim ve sevmediğim kentler
-
30.11.2018 Yaşam gibi; acı ve güzel
-
02.10.2018 Yeni üyelerle daha güçlüyüz
-
05.09.2018 Sakarya Savaşı, 15 Temmuz’da mı kazanıldı?
-
15.08.2018 “Siyasi iktidar bizi cezalandırmak istiyor!”
-
18.07.2018 Bu nasıl Okul Aile Birliği Başkanı?
-
06.07.2018 Nicelik değil nitelik ve niyet önemli!
-
06.07.2018 Seçimde kim kazandı?
-
12.06.2018 Tarihimizde dönüm noktası olacak bir seçim
-
15.05.2018 “Güç bende artıııık!”
-
10.05.2018 Anımsanması gereken notlar
-
27.04.2018 Millet, egemenliğine sahip çıksın!
-
24.04.2018 “Çamlak Çömlek Patladı!”
-
17.04.2018 Hoşgörüsüzlük ve değişik bakış açıları
-
13.04.2018 Şeker fabrikaları neden önemli?
-
04.04.2018 “HAK”tan yana olmak
-
03.04.2018 Anı misillemesi
-
06.03.2018 Amaç Osmanlı’yı yüceltmek, Cumhuriyeti küçümsemek midir?
-
20.02.2018 Yozlaşmış cinsellik
-
15.02.2018 Atatürkçü Düşünce Derneği, DKÖ değil mi?
-
16.01.2018 Nasıl Atatürkçü olunur?
-
15.01.2018 “Recep Tayyip Erdoğan’ı destekliyorum”
-
12.01.2018 ‘Güllük Kütüphanesi’nin kaderi kimin elinde?
-
09.01.2018 “Bir olalım, iri olalım, diri olalım”*
-
27.12.2017 Güncel siyasetten ruhsal kurtuluşa ...
-
15.12.2017 Spora ve sporcuya yatırım
-
12.12.2017 Sağlık ve huzur için “Tai Çi Çuan”
-
05.12.2017 “Yazmasam deli olacaktım”
-
24.11.2017 İnsanın değerinin ölçütü nedir?
-
16.11.2017 İçtenlik
-
14.11.2017 Milas ve Güllük’te bitmeyen sorunlar …
-
27.10.2017 Farklı bir turizm anlayışı: ‘Mor Salkım Bağları’
-
11.10.2017 Dünyanın en güzel tatlısı!
-
10.10.2017 Okumak, anlamak ve bilmek
-
07.10.2017 Devlet, “Ana” ya da “Baba” değil artık!
-
23.09.2017 Öncelik, cehaletle savaştır
-
19.09.2017 ‘Özel Okul Devlet Teşviği’ kime verilir?
-
09.09.2017 Türban, keşke müslüman ve iyi insan olmaya yetseydi …
-
08.09.2017 ‘Vicdan azabı’ en büyük cezadır!
-
05.09.2017 Bu 30 Ağustos’ta yaşadıklarım, hissettiklerim …
-
05.08.2017 Güllük’ün çok ciddi ve sıradan sorunları var …
-
03.08.2017 Sanata susamışlık
-
13.07.2017 Ören de kötüye gidiyor sanki!
-
30.06.2017 “Deniz İnsanları”
-
28.06.2017 “Oğlumu ‘Fikri ve vicdanı hür’ yetiştirmek istiyorum”
-
15.06.2017 Tehlike sürüyor!
-
12.06.2017 Bu nasıl bir Ramazan?
-
22.05.2017 Evde pizza yapmanın pratik yoları
-
11.05.2017 “Hayatımın en yorucu ve en güzel haftasonuydu!”
-
03.05.2017 Neye ve kime güveneceğiz?
-
24.04.2017 Ata’ya mektup
-
18.04.2017 Hukuk ve Demokrasi kaybetti
-
04.04.2017 Türkiye’yi işgalin zemini hazırlanıyor
-
31.03.2017 Atatürkçü vatanseverlerin buluşma noktaları
-
14.03.2017 ‘Mağduriyet Edebiyatı’ uluslararasılaştı!
-
10.03.2017 İleride emekli maaşı alamayacak mıyız?
-
08.03.2017 Kadın ve Cumhuriyet
-
23.02.2017 Adaletin bu mu ...?
-
15.02.2017 Saati tersine kurmak
-
11.02.2017 İzmir’i seviyorum
-
08.02.2017 Kirli propaganda
-
24.01.2017 Evlatlarımız ve vatanımızdan değerli neyimiz var?
-
12.01.2017 “Salla başı al maaşı”
-
06.01.2017 Yüz kızarması ve yiğitlik
-
24.12.2016 Türkiye artık “Cumhur”un olmayacak mı?
-
17.12.2016 Şeytanı yeneceğiz!
-
10.12.2016 Eğreti Şiir
-
03.12.2016 İlişki ve evlilik seyri üzerine ...
-
25.11.2016 Sanatla aydınlatanlar
-
11.11.2016 Bu ülkenin toprağında taşında ‘O’nun izi var
-
14.10.2016 Kim bunlar, amaçları ne? / 2
-
13.10.2016 Kim bunlar, amaçları ne? / 1
-
29.09.2016 Şort bahane!
-
20.09.2016 Toplumsal barış ve huzuru bozmak için mi?
-
06.09.2016 Mutlu olmanın yollarından biri
-
01.09.2016 "Bu cennet vatan uğruna"
-
25.08.2016 "Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini"
-
22.08.2016 “Ey Türk İstikbalinin Evladı!”
-
16.08.2016 Kütüphane ve domuzlar
-
01.08.2016 “Şimdi insanlar şeytan olmuş yavrum”
-
26.07.2016 İç savaş tehlikesi ve TSK’nın durumu
-
19.07.2016 Gün gelir, ‘O HALK’a işin düşer
-
08.07.2016 Kanıksama!
-
28.06.2016 Türkiye ve Dünya gündemine ilişkin ...
-
14.06.2016 Yeşili koruyamıyoruz
-
10.06.2016 Cumhurbaşkanının diploması ...
-
09.06.2016 “Hareketi Severiz!”
-
25.05.2016 Kadının hakları ve kazanımları açısından geriye gidiş: Boşanma Komisyonu Raporu
-
23.05.2016 Herkes 19 Mayıs’ı kendince kutladı
-
17.05.2016 Anne olmak, var olmak, var etmek
-
22.04.2016 Nasıl bir Din dersi?
-
20.04.2016 Doğa turizmine yatırım kaçınılmaz
-
15.04.2016 Gülçin ERŞEN
-
04.04.2016 Allah, sevenden ve sevgiden yanadır
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.