• 25 June 2020, Thursday 9:59
GülçinErşen

Gülçin Erşen

Yürüten iktidar!

Aynı ilkeler ve ülküler çevresinde birleşen kişiler, “Yoldaş”tırlar. Eşiniz, arkadaşınız, partidaşınız, meslektaşınız, örgüttaşınız uzun yıllar boyu ya da bir süreliğine yol arkadaşınız olur. Yürümek rahatlatıcı bir eylemdir, bir çeşit hareketli meditasyon gibidir. Kendimden biliyorum; yürümek içinizdeki öfke ve sıkıntıyı atmanızı, kendinizi zinde ve güçlü hissetmenizi, bir konuya odaklanabilmenizi sağlar. Yürümek, ayrıca hak arayışının, direnişin hukuksal yollarındandır.

“Yürümekle yollar aşınmaz”, rahmetli Süleyman Demirel’in Türk siyasetine kattığı, esprili bir sav söz… Yürümekle yollar aşınmaz; ama AŞILIR. Gazeteci Merdan Yanardağ ile Tele1’de 18 Dakika Programını yapan Prof. Dr. Emre Kongar’ın söylediği gibi; “Bu siyasi iktidar herkesi ‘YÜRÜTME’yi başardı”. Yürütme; yürüme eylemini teşvik etme demek… ( YÜRÜTME ve AŞIRMA sözcüklerini eş ya da benzer anlamlı kılan argo kullanım da var ki; bunun AKP iktidarı ile ne ölçüde örtüştüğü ayrı bir konu.)

Daha öncekileri saymazsak, yakın geçmişte CHP’nin Adalet Yürüyüşü, son zamanlarda da HDP’nin hukuksuzca tutuklanan milletvekileri için yürümeleri, baro başkanları ve avukatların kendilerine yönelik yasa tasarısını protesto için Ankara’ya yürüyüşleri gündeme damgasını vurdu. Ne acıdır ki; Türkiye’de “Yargı, Adalet ve Hukuk” kavramlarının temsil ettiği tüm kurumlar, adında “Adalet” bulunan AKP iktidarının döneminde en büyük zararı gördü. Şimdi de yine hukuk ve adaleti temsil eden mesleğin temsilcilerinin; “60 Baro Başkanı”nın, Ankara’ya girişi ve Anıtkabir’e gidip, Atatürk’ün tinsel huzurunda saygı duruşunda bulunmaları engelleniyor. Tele1’de İsmail Dükel’in programına konuk olan TİP Genel Başkanı Erkan Baş’ın söylediği gibi; “Siyasi iktidar, şimdi de SAVUNMA’ya haddini bildiriyor… Aslında, halka gözdağı veriyor…”

Muhalif ve kendisi için – ülke için değil - tehdit saydıklarını, birçok yolla etkisizleştirmeye, engellemeye, yok etmeye çalışan siyasi iktidarın, yaptığı haksızlıkların haddi hesabı yok. Bu haksızlıklardan tuzu kurular ve yandaşlar dışında (Hatta onlar da) pek çok yurttaş nasiplenmiştir. Siyasi iktidarın, hukuğu değil; güçlünün hukuğunu hakim kılmasının son örnekleri, kendisine de zarar vermektedir.

Hukuk, Toplumbilim ve Siyaset Bilimi derslerinden biliyoruz; “Bir ülkenin KHK’lerle (Kanun Hükmünde Kararname) yönetilmesi, o ülkede hukuk ve demokrasinin uygulanamadığının önemli göstergelerindendir.” “Güçler Ayrılığı İlkesi”nin yerle bir edildiği, köklü ve kültürel değerler sistemi giderek yozlaştırılan ülkeyi, kafasına göre yönetmeye yeltenen baskıcı, liyakatsiz, faşist zihniyetli bir iktidara, KHK’ler de yetmez, polis gücü de… İktidarın izlemekte olduğu yol, asılında tüm ülkenin ve kendisinin de geleceği açısından tehlikeli bir hal almaktadır.

Türkiye’de özellikle AKP iktidarı döneminde yasalara aykırı birçok uygulama yaşama geçirildiği gibi; yasaların uygulanmadığı, hukukun işletilmediği örnekler de pek çok. Çifte standart, çelişki, tutarsızlık, yalan, iftira, riyâ, liyakatsizlik, ilkesizlik, etik dışılık, Siyasal Sistem gibi, Adalet mekanizmasını (Yargı’yı) felce uğratmış durumda…

Son günlerde sosyal medyada; AKP iktidarının ilk yıllarında, bayram havasında kahramanlar gibi karşılanarak ülkeye sokulan PKK teröristleri ile, hukuk ve adalet mücadelesi (aslında tüm yurttaşların savunma hakkını korumak) için başkente yürüyen avukatlara yapılan muamele yan yana gösteriliyor. AKP iktidarı kimlerle yan yana yürümedi ki… FETÖ (Fetullah Gülen Terör Örgütü) diye adlandırdıkları yapıyı “Paralel Devlet” haline getiren, kendileri değil mi? Geçmişte onların başvurduğu tüm hukuksuz ve demokrasi dışı yol ve yöntemleri izleyen AKP iktidarının, bir dönem FETÖ ve PKK ile yoldaşlık yaptığını kimse inkâr edemez. Bunun kanıtları, kamuoyunun tanıklık ettiği, ibretlik belgeler olarak tarih sayfalarında çoktan yerini almıştır…

Siyasi iktidarın yürüdüğü yol, eninde sonunda YARGI aşamasına varacaktır. O zaman savunma hakkından kuşkusuz yararlanmak isteyeceklerdir.

 


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık