- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 16 August 2016, Tuesday 1:28
- 3291 kez okundu
Gülçin ERŞEN
Biri kültürel, diğeri çevresel mesele... Güllük’te son birkaç ay içerisinde bana en çok sorulan ve pekçok kişinin şikayetçi olduğu iki konu: Kütüphane ve domuzlar...
Yaz mevsiminin başında bana iletilen ve benim de merak ettiğim ilk konu kütüphanenin durumuydu. Yaklaşık bir ay önce Güllük’ten sorumlu Milas Belediye Başkan Yardımcısı Zeynep Mat’la telefonda konuştum. O zaman, kütüphaneyi taşımayı düşündüklerini, ancak uygun yer bulamadıklarını, konuyu Başkan (Muhammet Tokat) ile konuşup bana döneceğini söyledi. Deniz kenarında, merkezde, tarihi binada bulunan kütüphanenin yeri aslında son derece uygun. Ancak, binanın kütüphane dışında bütün bölümleri çeşitli işler yapan esnafa kiralandı ve belediyeye iyi kira geliri getirdiği malum... Bakalım nasıl bir çözüm üretilecek diye bir iki hafta bekledikten sonra, Zeynep Mat’ı tekrar; son bir hafta içinde de iki kez aradım. Ama görüşemedim.. Ben de yönetim kurulu üyesi olduğum Güllük Turizmini Geliştirme ve Çevre Koruma Derneği Başkanı Selçuk Orkun ile bir çözüm seçeneği sunabilmek için meseleyi konuşayım dedim. Selçuk Orkun, dernek üyesi arkadaşlarımızdan bazılarının haftanın bazı günlerinde belli saatler arasında kütüphanede gönüllü görev alabileceğini belirtti. Ayrıca, bir kültür merkezi saydığım kütüphanenin daha ilgi çekmesi ve uzun süre açık tutulabilmesi için aklıma, Ressam Onur Atakara’nın atölyesini buraya taşıyabileceğimiz geldi. Kendisine de danıştım. Güllük’te altı yıldır onun eğiticiliğinde ve önderliğinde sürdürülen yağlı boya resim çalışmalarımızı, kütüphanenin bir salonu okuma salonu olarak ayrılmak üzere, diğer salonda yürütebiliriz diye düşündüm. İlgili ve yetkililere bu yazı vasıtasıyla iletiyoruz.
Av mevsimi ve
Ekim ayı beklenecek
Güllük’te şehir içinde pek de görmeye alışkın olmadığımız domuz sürülerinin bizim sokağa kadar indiğini Haziran ayında sosyal medyada paylaşmıştım. Ama, özellikle daha yükseklerde ve merkezden uzaktaki sitelerde durum katlanılmaz bir hal almış. Oba Sitesi’nin de yöneticisi olan Selçuk Orkun, domuzlara zarar vermeden uzaklaştırma amaçlı yüksek frekanslı ses yayan cihazlar alıp yerleştirdiklerini, ancak bir yarar sağlayamadıklarını anlattı ve “Hayvanlar öyle akıllı ki; birkaç gün ürküp gelmediler, sonra seslerin bir zararı olmadığını anladılar her halde, yine geliyorlar. Bazıları da domuzlar yesin diye karpuz kabuğu, sebze artığı gibi çöpleri sitede sağa sola bırakıyor, bu domuzları daha da çok çekiyor” dedi.
Yasemin Sitesi’nde oturan orta yaşlı bir hanım da domuzların bahçesini berbat etmesinden şikayet ederek, belediye ile görüştüğünü, ancak meselenin belediyenin çalışma alanında bulunmadığını, sonra Orman ve Su İşleri Bakanlığı’na bağlı Doğa Koruma Milli Parklar Şefliği’ni aradığını, onların da muhtarın dilekçe yazması gerektiğini söylediğini belirtti. Ben de bilgi almak için aynı birimi aradım. Görüştüğüm orman mühendisinin verdiği bilgileri kısaca aktarmaya çalışayım:
Güllük – Milas avlağında
yaban domuzu kotası
280 ile sınırlı
Domuzların verdiği zararlara ilişkin tutanak tutulup dilekçe verilmesi gerekiyormuş. Milas’taki Doğa Koruma ve Milli Parklar Şefliği, Gıda Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlüğü’ne de danışarak, mücadele amaçlı av organizasyonu başlatıyormuş. Yaz aylarında, yangın tehlikesi çok yoğun olduğundan, 31 Ekim’e kadar bu yapılamıyormuş. Ancak, 15 Ağustos’ta av yasağı kalkınca, sürek avı düzenlenebilirmiş. Yetkili bu konuda da şunları söyledi: “Türkiye’de artık avlak sistemine geçildi. Buna göre av kotası uygulanıyor. Güllük – Milas avlağında yaban domuzu kotası 280 ile sınırlı. Yalnızca Güllük’ten değil, Milas ve Bodrum’dan da şikayetler var. Yurttaşların bahçelerini telle çevirmesi dışında, caydırıcı, ürkütücü önlemler alması pek fayda sağlamıyor. Yerleşim arttıkça, insanlar domuzlarla komşu oldu. Ayrıca, yangından kaçan sürüler de kendilerine yeni yerler arıyorlar. Domuz yavrularıyla beslenen tilki, çakal gibi yırtıcılar da epey azaldı. Tilki avı üç dört yıldır yasaklandı... Domuzları beslemek isteyen hayvanseverlerin de yiyecek artıklarını, yerleşim yerlerinin uzağında kararlaştırılan belli bir yere bırakması kimseyi üzmeyecek daha iyi bir yol.”
Kazaya yol açan ağaçlar
Güllük’te yaşayanların ısrarla yetkililere iletilmesini, haber yapılmasını istedikleri konulardan biri de, beldemize girişin yapıldığı, okulun önünden geçen ana caddedenin ortasındaki refüjde bulunan ağaçlar. Refüje yol boyunca dikilmiş sıra sıra ağaçların, karşıdan karşıya geçerken görüşü engellediği gerçek. Yaya dikkatli olmazsa, ağaçların arasından başını uzatıp bakmazsa, bir taşıtın altında kalması işten bile değil! Ben de geçen yıl okula giderken bu yolda karşıdan karşıya geçmek zorunda olan oğlumu birçok kez uyardım. Zaten bu caddede her yıl en az iki üç kaza gerçekleşiyor. Keşke, eski Güllük Belediye Başkanı Yavuz Demir zamanında hizmete giren ana caddeye bu ağaçlar ilk dikildiğinde, büyüyüp böyle bir tehlikeye neden olabilecekleri düşünülseydi... Şimdi, ağaçlar budanacak mı, kesilecek mi bilemem. Ben gereği yapılsın diye yazıyorum.
Eklemek istediğim bir konu da; oğlumun uyarısıyla gördüğüm ve fotoğrafını çektiğim, çarşıda gezi teknelerinin bulunduğu yerde denizin pisliği. Straforlar, eski bir paspas sapı, klasör mü, kutu mu olduğunu anlayamadığım bir nesne... Bir dolu çöp denize atılmış ve gezi teknelerinde bunların varlığından habersiz oturup söyleşen, kıyıda dolaşan insanlar... Bunlar kanıksandıkça, umarsanmadıkça, deniz ve Güllük daha pis ve çirkin hale gelir. Şimdi “Güllük pis ve çirkin mi? Bak yine Güllük’ü kötülüyor... “ falan diyenlere: Burayı o kadar seviyor ve önemsiyorsanız, bunların da farkına varıp somut bir şeyler yapın lütfen! Benim yazdıklarım kadar, yaptıklarım da ortada. Ya siz ne yapıyorsunuz Güllük ve halkı için?
(11 Ağustos 2016 / Güllük)
-
17.04.2022 Kötülükle savaşıyoruz
-
13.04.2022 EGEÇEP’ten doğa direnişçilerine ve İkizköy’e ödül
-
16.03.2022 Kıyıya vuran deniz yıldızlarını suyla buluşturanlar
-
25.01.2022 Kar özlemi ve anımsadıklarım
-
29.11.2021 Keşfetmeye değer kent: Salihli
-
06.11.2021 Can’ının istediğini yapmak
-
02.11.2021 Parmaklarıyla okuyup, can kulağıyla dinleyenlere engel yok!
-
24.07.2021 İnsan insanın kurdu değil; yurdu olmalı
-
16.07.2021 Haksızlık, liyakatsızlık ve "Çoklu Standart" her yerde!
-
06.07.2021 Yakan su!
-
18.06.2021 Gazeteci kimdir, nedir, ne yapar?
-
19.05.2021 Gençlere saygı duyuyorum ve güveniyorum
-
18.05.2021 Milas’tan doğan ödüllü marka: Alaboğaz Zeytinyağı
-
26.04.2021 Bir çocuğun ağzından Atatürk’ün yurt ve çocuk sevgisi
-
21.04.2021 Doğal sevinç kaynağı: Çocuklar
-
20.04.2021 "Sen yanmazsan, ben yanmazsam..."
-
14.04.2021 İnsanlığın uyanışı ve sabır
-
16.03.2021 Yazmak için iyi nedenler olsun isterdim
-
03.03.2021 Çok şehit verdik, ama hesap veren yok!
-
28.01.2021 Covit 19 Aşısı hakkında akla gelen sorulara yanıtlar
-
27.01.2021 DELİCE
-
14.01.2021 Evdeki dönüşümlü atıkların toplanması
-
13.11.2020 Atatürk Sevgisi azalmaz
-
04.11.2020 İnternet etiğine bir değinelim
-
03.11.2020 Kadınlarımızın KARA yazgısını kim AKlayacak?
-
14.10.2020 Labranda’nın çağdaş dervişi
-
03.09.2020 Mihenk Taşı, Turnusol Kağıdı
-
31.08.2020 Göç etmek
-
15.08.2020 Siyasal öngörülerim
-
02.07.2020 İnancın Sınanması
-
01.07.2020 Kötü işletmecilik
-
25.06.2020 Yürüten iktidar!
-
08.06.2020 “Siyasi Parti Dini”
-
05.06.2020 Karantina dönemine ilişkin...
-
02.06.2020 Patlicez gari!
-
27.04.2020 Bodrum’un acı otu Koronayı yener!
-
20.04.2020 Korona herkesi eşitledi mi?
-
15.01.2020 Din bu mudur?
-
11.01.2020 Tiyatro diye bir şey var
-
10.01.2020 Ne ummuştuk, ne oldu!...
-
30.12.2019 “Sapere Aude!”
-
28.12.2019 Güllük’ün bitmeyen ulaşım sorunları
-
03.12.2019 “DÜNYAYI SANAT KURTARACAK”
-
09.10.2019 Hepimizin içinde biraz “Joker” var
-
27.09.2019 “Halka öğretmeniz gerekenleri önce kendiniz öğrenin”
-
13.09.2019 “İnsanlığın Yürümesini Dört Gözle Bekliyorum”
-
06.08.2019 Kutsal ve Tağut nedir?
-
03.07.2019 İNSANLIK NE ZAMAN KOŞACAK?
-
25.05.2019 Ruh Açlığı
-
13.05.2019 Dikkat edilmesi gereken şeyler
-
17.04.2019 "Barışçıl Savaşçılar" olacağız
-
07.03.2019 YALNIZCA İNSAN OLMAK İSTİYORUZ
-
25.02.2019 Yıllar sonra “Ruhlarımızı tokuşturmak”
-
19.02.2019 Yaşam - sevdiğim için - güzel
-
05.02.2019 Yaşanabilir yer olsun
-
19.01.2019 DEFTERLER
-
25.12.2018 Sevdiğim ve sevmediğim kentler
-
30.11.2018 Yaşam gibi; acı ve güzel
-
02.10.2018 Yeni üyelerle daha güçlüyüz
-
05.09.2018 Sakarya Savaşı, 15 Temmuz’da mı kazanıldı?
-
15.08.2018 “Siyasi iktidar bizi cezalandırmak istiyor!”
-
18.07.2018 Bu nasıl Okul Aile Birliği Başkanı?
-
06.07.2018 Nicelik değil nitelik ve niyet önemli!
-
06.07.2018 Seçimde kim kazandı?
-
12.06.2018 Tarihimizde dönüm noktası olacak bir seçim
-
15.05.2018 “Güç bende artıııık!”
-
10.05.2018 Anımsanması gereken notlar
-
27.04.2018 Millet, egemenliğine sahip çıksın!
-
24.04.2018 “Çamlak Çömlek Patladı!”
-
17.04.2018 Hoşgörüsüzlük ve değişik bakış açıları
-
13.04.2018 Şeker fabrikaları neden önemli?
-
04.04.2018 “HAK”tan yana olmak
-
03.04.2018 Anı misillemesi
-
06.03.2018 Amaç Osmanlı’yı yüceltmek, Cumhuriyeti küçümsemek midir?
-
20.02.2018 Yozlaşmış cinsellik
-
15.02.2018 Atatürkçü Düşünce Derneği, DKÖ değil mi?
-
16.01.2018 Nasıl Atatürkçü olunur?
-
15.01.2018 “Recep Tayyip Erdoğan’ı destekliyorum”
-
12.01.2018 ‘Güllük Kütüphanesi’nin kaderi kimin elinde?
-
09.01.2018 “Bir olalım, iri olalım, diri olalım”*
-
27.12.2017 Güncel siyasetten ruhsal kurtuluşa ...
-
15.12.2017 Spora ve sporcuya yatırım
-
12.12.2017 Sağlık ve huzur için “Tai Çi Çuan”
-
05.12.2017 “Yazmasam deli olacaktım”
-
24.11.2017 İnsanın değerinin ölçütü nedir?
-
16.11.2017 İçtenlik
-
14.11.2017 Milas ve Güllük’te bitmeyen sorunlar …
-
27.10.2017 Farklı bir turizm anlayışı: ‘Mor Salkım Bağları’
-
11.10.2017 Dünyanın en güzel tatlısı!
-
10.10.2017 Okumak, anlamak ve bilmek
-
07.10.2017 Devlet, “Ana” ya da “Baba” değil artık!
-
23.09.2017 Öncelik, cehaletle savaştır
-
19.09.2017 ‘Özel Okul Devlet Teşviği’ kime verilir?
-
09.09.2017 Türban, keşke müslüman ve iyi insan olmaya yetseydi …
-
08.09.2017 ‘Vicdan azabı’ en büyük cezadır!
-
05.09.2017 Bu 30 Ağustos’ta yaşadıklarım, hissettiklerim …
-
05.08.2017 Güllük’ün çok ciddi ve sıradan sorunları var …
-
03.08.2017 Sanata susamışlık
-
13.07.2017 Ören de kötüye gidiyor sanki!
-
30.06.2017 “Deniz İnsanları”
-
28.06.2017 “Oğlumu ‘Fikri ve vicdanı hür’ yetiştirmek istiyorum”
-
15.06.2017 Tehlike sürüyor!
-
12.06.2017 Bu nasıl bir Ramazan?
-
22.05.2017 Evde pizza yapmanın pratik yoları
-
11.05.2017 “Hayatımın en yorucu ve en güzel haftasonuydu!”
-
03.05.2017 Neye ve kime güveneceğiz?
-
24.04.2017 Ata’ya mektup
-
18.04.2017 Hukuk ve Demokrasi kaybetti
-
04.04.2017 Türkiye’yi işgalin zemini hazırlanıyor
-
31.03.2017 Atatürkçü vatanseverlerin buluşma noktaları
-
14.03.2017 ‘Mağduriyet Edebiyatı’ uluslararasılaştı!
-
10.03.2017 İleride emekli maaşı alamayacak mıyız?
-
08.03.2017 Kadın ve Cumhuriyet
-
23.02.2017 Adaletin bu mu ...?
-
15.02.2017 Saati tersine kurmak
-
11.02.2017 İzmir’i seviyorum
-
08.02.2017 Kirli propaganda
-
24.01.2017 Evlatlarımız ve vatanımızdan değerli neyimiz var?
-
12.01.2017 “Salla başı al maaşı”
-
06.01.2017 Yüz kızarması ve yiğitlik
-
24.12.2016 Türkiye artık “Cumhur”un olmayacak mı?
-
17.12.2016 Şeytanı yeneceğiz!
-
10.12.2016 Eğreti Şiir
-
03.12.2016 İlişki ve evlilik seyri üzerine ...
-
25.11.2016 Sanatla aydınlatanlar
-
11.11.2016 Bu ülkenin toprağında taşında ‘O’nun izi var
-
14.10.2016 Kim bunlar, amaçları ne? / 2
-
13.10.2016 Kim bunlar, amaçları ne? / 1
-
29.09.2016 Şort bahane!
-
20.09.2016 Toplumsal barış ve huzuru bozmak için mi?
-
06.09.2016 Mutlu olmanın yollarından biri
-
01.09.2016 "Bu cennet vatan uğruna"
-
25.08.2016 "Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini"
-
22.08.2016 “Ey Türk İstikbalinin Evladı!”
-
01.08.2016 “Şimdi insanlar şeytan olmuş yavrum”
-
26.07.2016 İç savaş tehlikesi ve TSK’nın durumu
-
19.07.2016 Gün gelir, ‘O HALK’a işin düşer
-
08.07.2016 Kanıksama!
-
28.06.2016 Türkiye ve Dünya gündemine ilişkin ...
-
14.06.2016 Yeşili koruyamıyoruz
-
10.06.2016 Cumhurbaşkanının diploması ...
-
09.06.2016 “Hareketi Severiz!”
-
25.05.2016 Kadının hakları ve kazanımları açısından geriye gidiş: Boşanma Komisyonu Raporu
-
23.05.2016 Herkes 19 Mayıs’ı kendince kutladı
-
17.05.2016 Anne olmak, var olmak, var etmek
-
22.04.2016 Nasıl bir Din dersi?
-
20.04.2016 Doğa turizmine yatırım kaçınılmaz
-
15.04.2016 Gülçin ERŞEN
-
04.04.2016 Allah, sevenden ve sevgiden yanadır
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.