Celal Durgun

Muğla Büyükşehir Belediyesi, 65 yaş ve üstü kişilere Kent Kart veriyor.

Kent Kart sahipleri, Toplu Taşıt Araçlarında bedava yolculuk yapabiliyor.

İyi mi? İyi

Güzel mi? Güzel.

Doğru mu? Doğru.

Muğla Büyük Şehir Belediyemize teşekkür etmek gerekiyor mu?

Gerekiyor.

Sağ olsunlar, var olsunlar…

Ancak, uygulamada nahoş sorunların yaşandığını, duyuyor, görüyor ve yaşıyoruz.

Bir süre önce, Milas’tan Ören’e gitmek için Toplu Taşım Aracına bindim.

Kent Kartımı okuttum.

Araç sürücüsü, “Sen daha sabah binmedin mi?” sorusunu yöneltti.

Sorunun iyi niyetle sorulmadığı aşikârdı…

“Hayır” karşılığını verdim ve yerime oturdum.

Tartışmak istemedim.

Bazı araç sahiplerinin Kent Kartlı yolcuları aracına almak istemediklerini duymuştum.

Köyde oturan bir yurttaşımızın şikâyetini anımsadım.

Bazı toplu taşıt aracı sürücülerinin duraklarda, 65 yaş ve üstü kişileri aracına almadan geçtiklerini anlatmış ve kanımı donduran acı gerçeğe vurgu yapmıştı.

“Elimdeki parayı, şoföre gösteriyorum; gören durup aldı, fark etmeyen basıp geçti…”

                                                      ***

Araç sahipleriyle de konuştum:

Onlar da durumdan şikâyetçiler…

Mazot fiyatları, vergi, bakım, onarım giderlerinin çokluğundan dem vurdular.

Kent Kart sahiplerinin çay içmek için falan yere, yemek için filan yere, okey oynamak için şu kahveye, serinlemek için bu sahile gittiklerinden dert yandılar…

Ödenen paranın devede kulak bile olmadığını anlattılar.

İyi de; Büyükşehir Belediyesi böyle bir hak tanımış; minibüs sahipleri ya da kayıtlı oldukları odaları bunu onaylamışsa, gariban 65 yaş ve üstü kişinin günahı ne?

Kent Kart sahipleriyle uğraşıp duracağınıza, onları aşağılayıp azarlayacağınıza, muhataplarınızla oturup konuşmanız, sorunlarınızı dile getirmeniz gerekmiyor mu?

Ya Büyükşehirle olan anlaşmanızı bozun, ya da anlaşmanın gereğini yerine getirin.

Biz, 65 yaş ve üstü kişiler olarak, sorumluluğumuzun farkındayız.

Bize, “lütufta” bulunmuyorsunuz.

Biz, bize tanınan yasal hakkımızı kullanıyoruz.

Bizi kınayamaz, aşağılayamaz, hor göremezsiniz.

Biz, hakkımızı korumasını biliriz.

Biz, bize yapılan muameleyi içimize sindiremeyiz.

Belediyenin, bizim için size ücret ödediğini de biliyoruz.

Yetip yetmediğini bilemem, yetmiyorsa muhatabıyla görüşeceksiniz…

Bize; emek hırsızı, bedavacı muamelesi yapamazsınız.

İlgili yerlere başvururuz, şikâyetçi oluruz, hakkımızı koruruz…

Ben de öyle yaptım:

Yazının başında anlattığım muameleyi ne bir fazla, ne bir eksik olduğu gibi yazdım ve şikâyet dilekçemi Büyük Şehir Belediyemize bildirdim.

Sağ olsunlar, onlar da gerekli uyarıları yaptıklarını bildirdiler.

Örnek olacağına inanarak aktarıyorum: (Şoförün adı, arabanın plakası, saati bende)

“23.05.2022 tarihli ve 2022-25674 dosya numaralı e-Posta başvurusu. İlg’de kayıtlı başvuruda 21.05.2022 tarihinde Milas-Ören güzergâhında ulaşım hizmeti sunan …… plakalı özel toplu taşıma aracı şoförünün… seferi esnasında 65 yaş üstü yolcuya Sen daha sabah binmedin mi diyerek vatandaşı rencide ettiği bildirilmektedir. Başvuruya ilişkin olarak… plakalı özel toplu taşıma aracının kamera görüntüleri incelenmesi neticesinde; şoför personelin 65 yaş üstü vatandaşa Şimdi getirmedim mi ben seni dediği tespit edilmiş olup şoför personele ulaşım hizmetlerinin sürdürülmesinde gerekli hassasiyetin gösterilerek ücretsiz biniş hakkı bulunan vatandaşlar ile saygı çerçevesinde iletişim kurması, bahse konu ihlalin tekrarlanması halinde idari yaptırım uygulanacağı hususunda yazılı uyarıda bulunulmuştur.

Ayrıca Büyükşehir belediyemiz toplu taşıma araçları veya personeli ile yaşanabilecek mağduriyetlere ilişkin, hızlı ve çözüme yönelik araştırmanın yapılabilmesi ve dilekçe/ şikâyetlerin kayıt altında tutulabilmesi maksadıyla (444 48 01) çağrı merkezi hattımız veya [email protected] adresimiz üzerinden güzergâh, tarih, saat, konum ve plaka bilgilerinin bildirilmesi halinde, konuya ilişkin gerekli işlem tesis edilecektir.

Bilgilerini rica ederim.”