Celal Durgun

2002'den sonra olanları düşünür, yapılanları hatırlarsak; Aslında “baş”ta belli, “ayak” da belli.

Siyasi iktidar lafı dolandırmasın, işi sulandırmasın.

Saklamaya, saklanmaya, gizlenmeye gerek yok.

Google’a sorun, haber arşivlerini karıştırın, köşe yazılarını, kitapları okuyun; önyargılı değilseniz gerçeğe ulaşırsınız. O günlerden bu güne nasıl gelinmiş; kim ne demiş, kim nasıl davranmış; kim Fetullah'ı savunmuş, kim Fetullahçıları hak etmedikleri makamlara getirmiş, kim karşı çıkmış görürsünüz.

FETÖ'yü büyütüp besleyen, onunla beraber yürüyen, adeta koalisyon ortağı gibi yanına alan, Siyasi İktidardır.

Siyasi İktidar'ı erdemli olmaya, cesaretli davranmaya davet ediyorum.

Suçu ona-buna yüklemesin, “sen de böyle” demiştin, o da şöyle davranmıştı savunmasına girmeden;

Eteğindeki taşları döksün; bildiğini, gördüğünü yanlışlarını anlatsın.

Olup bitenleri gören, yaşayan biri olarak diyorum ki:

“Hoca Efendi”ye toz kondurmadınız; toplantılarına katıldınız, söyleşilerinde bulundunuz, arkasından koştunuz; kitaplarını okudunuz, okuttunuz, dağıttınız; önünde diz çöktünüz, elini öptünüz, sırtını sıvazladınız; okullarını, dershanelerini, üniversitelerini açtınız; vakıflarına, derneklerine sahip çıktınız; devletin olanaklarından yararlandırdınız; yasa dışı işlemlerine göz yumdunuz. Fetullah'ı, ölümüne savundunuz; FETÖ için özel kararnameler çıkardınız, içeride ve dışarıda“itibar” kazandırdınız.

Genel ve yerel seçimlerde kol kolaydınız, halkoylamalarında sırt sırta vermiştiniz..

Uyarıldınız, ancak uyaranları cezalandırdınız! Önünüze belge kondu, görmek istemediniz!

Askerler uyardı, siyasetçiler uyardı, yurtsever yazarlar, çizerler, düşünürler uyardı; Atatürkçü Düşünce Dernekleri, Çağdaş Yaşamı Destekleme Dernekleri açıklamalarda bulundu, mitinglerde buluştu oralı olmadınız.

Gözünüzü kör, kulağınızı sağır, aklınızı kiraya verdiniz.

FETÖ'yü koalisyon ortağı yaptınız; Atatürk'e, laik cumhuriyete FETÖ ile birlikte cephe açtınız.

FETÖ sizi, siz FETÖ'yü kullandınız.

FETÖ emniyete, askeri okullara, üniversitelere, YÖK'e; içişleri, dışişleri, milli eğitim, adalet bakanlıklarına...; istihbarat kuruluşlarına...; devletin kılcar damarlarına kadar girdi; siz kadrolaştığınızı sandınız.

“Şeytan”a sarıldınız, “şeytan”la bir oldunuz, “şeytan”ı şımarttınız, “şeytan”a yüz verdiniz.

Orada, burada “Siyasi Ayak” aramayın. Aşağıdaki soruları dürüstçe yanıtlayın, gerçeği görürsünüz.

***

1- TİM'i, (Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı) kim ya da kimler kurdu?

2- Başkan'ından odacısına kadar tüm TİM çalışanlarını, kim ya da kimler seçti?

3- Bakanlar Kurulu'nda konuşulmadan, torba yasa ile geçirilmesini kim ya da kimler izin verdi?

4- Muhalif siyasi partilere, demokratik kitle örgütlerinin önderlerine, gazetecilere, köşe yazarlarına, saygın kişilere kaset yapanları kim ya da kimler korudu?

5- MGK'da, Fetö Terör Örgütü ile mücadele kararını kim ya da kimler hasır altı etti?

6- FETÖ'cü askerleri kim ya da kimler general yaptı?

7- HSYK'yı, kim ya da kimler FETÖ'cülere teslim etti?

8- Özel Yetkili Mahkemelere, FETÖ'cü hakim ve savcıları kim ya da kimler atadı?

9- Ergenekon davasının savcısı olmayı, kim kabul etti?

10- Ergenekon savcısını kim temiz eller savcısı” ilan etti?

11- Zırhlı makam aracını kim o savcıya verdi?

12- FETÖ'cüleri, kilit mevkilere kim ya da kimler getirdi?

13- FETÖ'cüleri, kim ya da kimler vali, kaymakam, genel müdür, danışman... yaptı?

14- YÖK'ü, FETÖ'nün kontrolüne kim ya da kimler teslim etti?

15- ÖSS ve Harp okulları ile Polis okullarına giriş sorularını çalan hırsızları, kim ya da kimler korudu?

16- FETÖ'nün okullarını, üniversitelerini öven, açılışlarına katılan; dernek ve sendikalarına “sivil toplum” kuruluşu ünvanını, kim ya da kimler verdi?

17- FETÖ'cüleri iş dünyasının saygın adamları kabul eden; onlara arsa, arazi, imar, yapı kolaylığı sağlayan; bankalarını, holdinglerini, kim ya da kimler açtı?

18- Kim ya da kimler FETÖ'nün başındakine “Hoca Efendi” dedi, ziyaretine gitti, elini öptü, “hayır-duasını” almakla övündü, sofrasında buluştu, resim karesine girmek için yarıştı?

19- Fetullah'a, “bitsin bu hasret” davetini kim ya da kimler yaptı?

20- FETÖ'nün her istediğini, kim ya da kimler emir kabul edip verdi?

21- FETÖ'nün çektiği iğrenç kasetleri, seçim meydanlarında “özel değil, genel genel” diyerek kim kullandı?

22- Kim; kimin, ne zaman ses kayıdının çıkacağını önceden müjdeledi?

23- 2002 yılında dinlenenlerin sayısı 14.874 iken; 2010 – 2014 yılları arasında dinlendiği saptanan kişilerin sayısı 866 bine ulaştı; Türkiye'yi kim ya da kimler tele-kulak imparatorluğuna dönüştürdü?

24- Gizli tanık uygulamasını kim ya da kimler istedi?

25- FETÖ'ye, “Allah dedikleri için müsamaha gösteren; Rabbine ve milletine verilecek hesabı olduğunu” kabul eden ve bu nedenle, “Rabbinden ve milletinden, kim ya da kimler “af” diledi?

26- FETÖ'nün siyasi ayağını araştıralım önergelerine, kim ya da kimler “hayır” dedi?

Sorular açık ve net.

Yanıtlarını, ben de siz de biliyorsunuz.

“Siyasi Ayak” ayan-beyan meydandadır.

Siyasi destek olmadan, FETÖ Kozmik Oda'ya giremezdi, gizli çekimleri, yasa dışı dinlemeleri, akla gelmez operasyonları yapamazdı.

Siyasi İktidar, “Ben bunların namuslu, dindar olduklarını sanıyordum; aynı hedefe farklı yollardan giden yoldaşlarım olarak biliyordum; yanılmışım, milletim beni affetsin” diyerek işin içinden sıyrılamaz.

Kuddisi Okkır'ın, Ali Tatar'ın, Rehan Göksel'in, Uçkun Geray'ın ailesi affetmez.

İlhan Selçuk'un okurları, Türkan Saylan'ın, Şener Eruygur'un taraftarları affetmez.

İlker Başbuğ'a reva görülen haksızlıklar unutulmaz.

FETÖ'nün savcısının, hakiminin akıl dışı sorularına yanıt bulmakta zorlanan gazetecilerin, yazarların, çizerlerin çektiği çileler, avukatların susturulması... Anaların, babaların, eşlerin, çocukların katlandıkları hasretlikler... Unutulmaz.

Siyasi İktidar, FETÖ'ye ödünler vermiş, kadrolaşmasına göz yummuşsa, (dönemin Başbakan'ı bunu kabul ediyor) görevini aksatmış demektir.

“Özür” vicdanı rahatlatır; ancak ölenleri geri getirmez, sağlığını yitireni sağlıklı günlerine döndürmez, “suçsuz-günahsız” insanların cezaevlerinde yitip giden günlerinin karşılığı olamaz.

Adı ne olursa olsun; ister “körlük”, ister “cahillik”, ister “iyi niyet”, ister “aymazlık”, ister “basiretsizlik”... olsun; FETÖ'ye bilmeden de olsa, yardım eden seçilmiş ya da atanmış devlet görevlisi, bağımsız mahkemelerde yargılanmalıdır.

“Siyasi ayak yoktur” demek abesle iştigaldir.