• 26 April 2024, Friday 10:41
CelalDurgun

Celal Durgun

KÖY ENSTİTÜLÜLER ANLATIYOR (2)

Mestan Yapıcı, Cılavuz Enstitüsü'nde Tarım öğretmenidir.

Hakkı adındaki öğrencisi kendisine karşı gelmiştir.

Durum Disiplin Kurulu'na havale edilir.

Disiplin Kurulu karşı gelmeye çözüm bulamaz.

Müdür, konuyu Öğretmenler Kurulu'na havale eder.

Oylama yapılır; bir olumsuz, bir çekimser oyla Hakkı'nın başka bir enstitüye gönderilmesi kararı çıkar.

Müdür, olumsuz oy verenin kim olduğunu sorar?

“Benim” der Mestan öğretmen.

Müdür, “hem şikâyetçi olacaksın, hem olumsuz oy vereceksin, bu iş şaka değil, ciddi bir durumdur” diyerek Mestan öğretmeni azarlar.

Mestan öğretmen, “Beni, buraya öğretmen diye atadılar. Bu mesleğe severek girdim. Öğrenciyi başka okula yollamakla güçsüzlüğümüzü, beceriksizliğimizi onaylamış olmuyor muyuz? Bu öğrenciyi biz eğitmiyoruz, siz eğitin demektir değil midir?” yanıtını verir.

Konu yeniden tartışmaya açılır.

Hakkı, okulunda kalır.

Konuşmalara tanık olan Hakkı, toplantı çıkışı Mestan öğretmenin ayaklarına kapanır.

Mestan öğretmen:

“Ben, seni yerde değil, dimdik gökte görmek için savundum. Kalk ayağa, derslerine çalış; seni iyi bir öğretmen olarak görmek, görev yaptığımın kanıtı olacaktır” der ve Hakkı’yı alnından öper.

*** ***

Akşamüstü, karayolundan köye doğru bir cip döndü.

Çocuklar cipin arkasından koşarak okula kadar geldiler.

Cipten üç kişi indi.

Önce çalışmaları izlediler.

Sonra bir çocuğa 'öğretmen nerede?' dediler.

Çocuk beni göstererek 'işte çatıda çalışıyor' dedi.

Çatıdan indim.

Üzerimde iş elbiseleri, elimde testere ve keser...

'Öğretmen misin?'

'Evet, öğretmenim. Siz kimsiniz, tanışalım.'

'Ben Milli Eğitim Müdürüyüm. Böyle öğretmen olmaz.

Sen öğretmen misin, işçi misin?

Köy Enstitülü müsün, ne olacak, enstitülerden böyle öğretmen çıkar...' (Nedim Şahhüseyinoğlu)

*** ***

Köy Enstitülerinde mesleğine âşık, öğrencisine örnek, çevresine saygılı, seven, sayan öğretmenler görev aldı. Ceza, en son başvurulacak yöntemdi.

Esas olan, hatanın nedenlerini bulmak, doğrusunu göstermek ve öğrenciyi kazanmaktı.

Her meslek kutsal ve önemlidir, ancak öğretmenlik çok ayrı bir meslektir.

Öğretmen sevendir, sayandır, koruyandır, esirgeyendir…

Mestan öğretmen eğitici, öğretici, yol gösterici öğretmen olarak adını eğitim tarihimize yazdırmıştır.

Eğitim dünyası Onu hep saygıyla anacaktır.

 

İşçiye benzetilen Nedim Şahhüseyinoğlu’na gelince;

Çekmediği çile, katlanmadığı acı kalmadı.

Açığa alındı, sürüldü, maaş kesim cezalarına çarptırıldı; yargılandı, meslekten atıldı.

Akıl almaz yalanlara, karalamalara, iftiralara uğradı!

Yılmadı, yorulmadı, teslim olmadı.

Rüzgârın estiği yöne değil, rüzgâra karşı yürüyen koca yürekli bir Enstitülüydü.

Sevgi, saygı ve rahmetle anıyorum.

*** ***

Selam olsun alfabeyi öğreten öğretmenlere.

Selam olsun okumayı, yazmayı, düşünmeyi kavratan öğretmenlere.

Selam olsun iyiyi, güzeli, doğruyu, hakkı, hukuku öğütleyen öğretmenlere.

Selam olsun sevgiyi, saygıyı, kardeşliği, dayanışmayı, erdemi, onuru yücelten öğretmenlere.

Selam olsun ekmeyi, biçmeyi, üretmeyi, paylaşmayı gösteren öğretmenlere.

Selam olsun yurtsever, halksever, cumhuriyetçi, laik, çağdaş, uygar yurttaş yetiştirmeyi ilke edinmiş öğretmenlere.

Selam olsun aklın, bilimin, gerçeğin yolundan ayrılmayan öğretmenlere.

Selam olsun Köy Enstitüsü’nü kuran kadroya.

Selam olsun Köy Enstitüsü’nün ışığını söndürmeyenlere, aydınlanmanın yolundan ayrılmayanlara.

 


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık