Celal Durgun

Yıllar önceydi.

“Çevreciler”, Kemerköy'deki Termik Santralin bacasına filitre takılmasını istiyordu.

Kamuoyunu aydınlatmak için eylem yapmıştı.

Jandarma, eylemcileri mahkemeye sevketmişti.

Sorgulamanın tanıkları anlatmıştı.

Mealen yazıyorum:

Hakim, “kızım neler oldu anlat bakalım” demiş.

Çevreci genç, termik santrallerin çevreye saldığı gazın insana vereceği zararlardan girmiş, doğanın dengesinin bozulacağından çıkmış.

Hakim, “katibe yaz kızım” demiş; “Ören'e yüzmeye gidiyordum. Termik Santralin önündeki kalabalığı gördüm, merak ettim ve kalabalığa karıştım. Jandarma beni alıp buraya getirdi.

Sanığın olayla alakası bulunmadığı tespit edildiğinden salıverilmesine...”

            ***

Hukuk Başlangıcı dersimizde öğrenmiştim:

Hakim, önce yasanın yazdığına bakar, sonra yasanın içeriğine nüfus eder, vicdanına danışır ve kararını ona göre verir.

Hakim; kararını veririken, eş, dost, hısım, akraba dinlemez, mevkii, makam onu bağlamaz.

Hakimi; yasa, yasanın içeriği ve vicdanı bağlar.

Çevreci genci yargılayan hakim, istese onu tutuklar ve cezalandırırdı.

Ancak bu tutum vicdanı yaralar ve o hakim de, vicdanı yaralayan hakim olarak anılırdı.

            ***

Yasayı uygulayan, yasanın içeriğine uyan, vicdanını dinleyen hakimleri selamlıyorum...

Ancak YSK'nın 7 Yüksek Yargıcını ayrı tutuyorum.

Onların, kanunun yasağına, yasanın içeriğine bakmadıklarına, vicdanlarıyla ters düştüklerine inanıyorum.

7 Yüksek Hakim'in, siyasi erkin hoşuna gidecek kararı, bilerek imzaladıklarını düşünüyorum.

Hukuk fakültesini bitirmekle “hukukçu” olunmuyormuş.

“Vicdansız” hakimler de oluyormuş.

Kanunun yasağından, yasanın içeriğinden “bihaber” hakimler de varmış.

            ***

Seçmen kütüklerini yayınlayan YSK.

Sandık Kurullarındaki görevlileri atayan YSK.

Islak imzalı tutanakları teslim alan YSK.

Sonuçları açıklayan YSK.

Mazbatayı veren YSK.

            ***

Varsa yanlış, görmeyen sensin.

Yapılmışsa hata, düzeltmeyen sensin.

Benzer vakaları gaileye almayan sensin.

Önceki kararın, sonrakiyle çelişiyor.

Son yılların en çok tartışılan kurumu oldunuz!

Muhtar seçilmiş, “tamam” diyorsun.

İlçe Meclis Üyeleri seçilmiş, “tamam” diyorsun.

İlçe Belediye Başkanı seçilmiş, “tamam” diyorsun.

Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmiş, “olmaz” diyorsun.

Aklımızla “alay” ediyorsun.

Seçim sandığı aynı, seçim kütüğü aynı, sandık başkanı aynı, sandık görevlileri aynı.

Hata olmuşsa, muhtarlıkta da, meclis üyeliklerinde de, ilçe başkanlarında da olmuştur.

Orada yok, Büyükşehir'de var diyemezsin.

Aklım, fikrim almıyor.

Vicdanım isyan ediyor.

Durdunuz, sustunuz; ne zaman ki Cumhurbaşkanı görüşlerini paylaştı, Onun arzu ettiği kararı imzaladınız.

Bence; Yansız değil, yanlısınız.

Tarafsız değil, tarafsınız.

Haklının hakkını vermediniz.

Hukuku uygulamadınız.

Vicdanı yaraladınız.