• 21 November 2019, Thursday 8:08
CelalDurgun

Celal Durgun

O MEKTUP

Önce skandal mektubu okuyalım:

“Sayın Başkan; 
İyi bir anlaşma için çalışalım.  Binlerce kişinin katledilmesinden sorumlu olmak istemiyorsun, ben de Türkiye’nin ekonomisini mahvetmekten sorumlu olmak istemiyorum ve ederim de.  Pastör Brunson konusunda sana bir örnek sunmuştum. Sorunlarının bazılarını çözmek için çok çalıştım.  Dünyayı hayal kırıklığına uğratma.  Harika bir anlaşma yapabilirsin. (SDG Komutanı) General Mazlum (Kobani) seninle müzakere etmek istiyor ve geçmişte hiç vermediği tavizleri vermeye niyetliler.  Bana gönderdiği bir mektubun bir kopyasını gizli olmak kaydıyla iliştiriyorum. Bunu doğru ve insani bir yolla yapabilirsen tarih senden yana olacaktır.  Eğer iyi şeyler olmazsa seni sonsuza dek şeytan olarak göreceğim.  Sert bir adam olma. Aptal olma.  Seni daha sonra arayacağım.”             

*** Mektubu deşifre edelim: Kürtleri ben ayaklandırdım, onların arkasındayım.  Barış Pınarı harekatıyla, planımı bozuyorsun.  Suriye'nin kuzeyinde Kürt devletini kuracağım, buna mani olma.  Aksi halde, Rahip Brunson meselesinde yaptığım gibi ekonomik yaptırımları uygular ve seni mahvederim! Terörist Mazlumla anlaş! Anlaşmazsan, seni şeytan ilan ederim!           

 *** Tehdit dolu mektubu okuyunca, içimden “yandın” Trump dedim. “Reis” sana öyle bir ders verir ki, anandan doğduğuna pişman olursun. Dünya kamuoyu önüne çıkamazsın. Ben ettim, sen etme dersin, özür dilemek zorunda kalırsın. Heyhat; düşündüğüm gibi olmadı. Sayın Erdoğan; “Ey Trump beni tehdit edemezsin, ne biliyorsan anlat, anlatmazsan namertsin, müfterisin” demedi. “Yeni bir dünya kurulur, Türkiye de, o dünyada yerini alır” cümlesini kurmadı. Trump'u, nezakete, saygıya, diplomatik dile davet etmedi! Dünya'yı ayağa kaldırmadı! İç siyasette, en küçük eleştirilere tahammül etmeyen; bağıran, kızan, öfkelenen, kimi zaman aşağılayan “Reis” bu kez sustu!  Üstelik, “rezil” mektubu gönderen Trumpla yüz yüze görüşmeye gitti! Hakaret dolu mektubu yazanla kucaklaştı. “Kanka” oldu. Gazetecilere birlikte pozlar verdi. Olur böyle vakalar, unutalım gitsin gibi davrandı. Şaşırdım. Sayın Erdoğan'ın bu seviyesizliği fırsata çevireceğine inanmıştım. İç politikada kullanacağını sanmıştım. Yanılmışım! “Şahin” bildiğim Sayın Erdoğan, “kuzu” olmuştu!  Hayır, büyüklük bizde kalmadı. Trump, bırakalım özür dilemeyi, pişmanlık belirtisi bile göstermedi. “Ağabey” pozunda isteklerini sıraladı. Emreder gibi konuştu!  Şöyle düşünelim. Partili Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın makamında Sayın Kemal Kılıçdaroğlu olsaydı; Trump, diplomatik dilden uzak, aşağılayıcı, hakaret dolu mektubu Sayın Kılıçdaroğlu'na gönderseydi; ve Sayın Kılıçdaroğlu, bu saygısızlığı sineye çekip sussaydı; O mektubu diplomatik yoldan iade etmeyip, ABD gezisini gerçekleştirseydi... Ne olurdu? Neler olmazdı ki; Yer, yerinden oynardı. Sayın Erdoğan, Sayın Kılıçdaroğlu'na dünyayı dar eder, anasından emdiği sütü burnundan getirirdi. Gayrımilli, korkak, teslimiyetçi, acemi ve işbirlikçi ilan eder, siyaseten bitirirdi. Yandaş yazar-çizer takımı, en ağır yazıları döşerdi. Şan, şeref, onur sözü havalarda uçardı. Savcılar, göreve davet edilirdi. Komisyonlar kurulur, araştırmalar yapılırdı. Yazılmadık kelam, söylenmedik söz kalmaz, siyaset “cellat”ları görev başı yapardı...             

*** Ben, rezil mektuba gereken cevabın verilmediğini düşünüyorum. Amerikan gezisinin “fiyaskoyla” sonuçlandığına inanıyorum. Türkiye'nin isteklerinin kabul edilmediğini görüyorum: ABD istedi, Barış Pınar'ı Harekatı durdu. YPG, ABD'nin koruması ve kollaması altına alındı. YPG'li teröristler, ABD'nin askeri yapıldı. Kırmızı biltenle aranan terörist, ABD'nin “dostu” oldu. Petrol kuyularının ABD'de kalacağı belli oldu. Suriye'nin toprak bütünlüğünün bozulacağı anlaşıldı. Fetullah Gülen'in iade edilmeyeceği kesinlik kazandı. Ekonomik yaptırım tehditinin kaldırılmadığı görüldü.    


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık