• 20 June 2023, Tuesday 12:37
CelalDurgun

Celal Durgun

DEĞİŞİM…

“Değişim” hoş bir kelime, fakat hoş olmayan “değişim” de var.

İyiye, güzele, doğruya yönelik “değişim” hoştur.

Pişmanlıklarının, hatalarının farkına varıp “özür” dileyen, yanlışından dönen, doğruya yönelen kişi, “erdemli” kişidir.

“Değişim,” erdemli insanların başvurduğu bir yoldur.

Nabza göre şerbet veren, ortama göre davranan, yüzü kızarmayan “değişim,” “değişim” diye çırpınan “pişkin” sözde değişimciler de var.

Pişmanlıkların, hataların neden olduğu zararlar konuşulmadan, sebep olanlardan hesap sorulmadan, özeleştiride bulunulmadan yapılan “değişim” gerçek anlamda “değişim” değil, kandırmacadır.

Ders çıkarmayı, ders almayı içermeyen değişim “değişim” olamaz.

Değişim, özeleştiri vermek, hesaplaşmak, yüzleşmek, geleceğe yürümektir.

Eksilerini, artılarını tartmak; iyiye, güzele, doğruya yönelmektir.

Kişisel değişim, kişiyi ilgilendirir, karı da zararı da kendi hanesine yazılır.

Toplumsal değişim, öyle mi?

Zaman ister sabır ister cesaret ister mücadele ister samimiyet ister.

Bu olmadı, bir de şunu deneyelim, bu tutmadı, bir de şöyle yapalım; onu şuraya, bunu buraya oturtalım, şunlara göz kırpalım, bunlara el sallayalım la “değişim” gerçekleşmez.

Vazgeçilmez ilkelerin olacak ve ilkelerinden asla ödün vermeyeceksin.

Uzlaşmak ayrı, değişim ayrıdır.

Belli bir dönemde, belli konular üzerinde başkalarıyla uzlaşabilirsin; uzlaşmak, “değişim” değildir.

Uzlaşmak kısa vadeli, değişim uzun vadelidir.

Uzlaşmak belli konular üzerinde anlaşmaya varmaktır; fakat ilkelerini kör etmeyeceksin, ilkesizlik, teslimiyet yaratır. Teslim olmak, yenilmektir.

Bu kadar girizgâhı, CHP’deki değişim rüzgârına girmek için yazdım.

Ben de “değişim” diyorum. “Değişim” şart. Ama nasıl bir “değişim?”

“Onları gönderelim, bunları getirelim, eskiler gitsin, yeniler gelsin” demiyorum.

CHP’nin ilkeleri belli 6 ok:

Yani Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Halkçılık, Laiklik, Devletçilik ve Devrimcilik.

6 oku yazanlar o kadar ince, o kadar sık dokumuşlar ki üzerinden bunca yıl geçmesine karşın, hala geçerli, hala tek gerçektir.

6 ok bir bütündür.

Birini çıkarırsan kalan beşi bir işe yaramaz.

Türkiye’de yaşayan( etnik kökeni, dini, mezhebi, yaşam tarzı ne olursa olsun) bu ilkelere karşı çıkan (şeriatçı-dinci çevrelerin dışında) bir tek Allah’ın kulu yok. Ancak, 6 oku, doğru anlayan, doğru yorumlayan, doğru anlatan kişi/kişiler üzerine düşeni yapmıyor!

 

CHP’nin yönü belli “ne ezen ne ezilen, insanca, hakça bir düzen”:

Kurumların olduğu, adliyenin işlediği, söz ve ifade özgürlüğünün bulunduğu, barışın, huzurun, kardeşliğin egemen olduğu, işçinin sendikalaştığı, işverenin yatırıma koştuğu, ekonominin canlandığı, üretimin arttığı, tüketimin yaygınlaştığı, gelir dağılımının eşit paylaşıldığı; her alanda aklın ve bilimin egemen olduğu, çağdaş bir Türkiye.

Türkiye Cumhuriyeti’ni kuranlar, 6 oku bunun için değişmez kıldılar.

Sözün özü:

Mesele CHP’nin başına Ali gitsin, Veli gelsin, Ayşe gitsin, Fatma gelsin değildir.

CHP’nin kuruluş ilkelerini özümsemiş, gerçekten Kemalist/Atatürkçü bir kadronun göreve getirilmesidir.

Türkiye’nin 6 oklu CHP’ye ihtiyacı var.

Tekrarlıyorum:

CHP’nin, 6 oku özümsemiş, 6 okun gereğini yapacak çelik bilekli, aslan yürekli, genç, dinamik, atak, ilgili, bilgili, okuyan, araştıran, konuşan, danışan, örgütçü, dayanışmacı, hal-hatır bilen, gönüllere giren yöneticilere ihtiyacı var.

 


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık