• 10 September 2020, Thursday 9:27
CelalDurgun

Celal Durgun

“ÇOCUKLARA KIYMAYIN EFENDİLER.”

İki haftaki öncek yazımda, okulların açılışı ile ilgili düşüncelerimi yazmış ve yazımın sonunu Nazım'ın dizesinden aldığım “Çocuklara Kıymayın Efendiler.” cümleyle bitirmiştim.

O günden bugüne olumlu hiçbir gelişmeye tanık olmadım.

Aksine, vaka sayısında, hasta ve ağır hasta sayısında önemli artışların varlığına şahit oldum.

Resmi makamların açıkladığı rakamlar bile durumun vahametini açıklıyor.

Kamuoyunun önemli bir bölümü, duyurulan resmi sayıların gerçeği yansıtmadığına inanmaktadır.

TTB, Halk Sağlığı Hekimleri, Bilim İnsanları, Sosyal Bilimciler COVİD 19 sürecinin kötü yönetildiği görüşünde birleşiyor.

Ben de aynı görüşü paylaşıyorum.

Önümüzdeki aylarda salgının daha büyük sayılara ulaşacağı kuşkusunu taşıyorum.

Süreç iyi yönetiliyorsa;

Vaka sayısındaki artış ile ağır hasta ve ölüm sayısındaki artışı nasıl izah edersiniz?

Darılmaca, kızmaca, küsmece yok...

Süreci doğru okumadınız...

Koyduğunuz kuralları kendiniz “ihlal” ettiniz.

Denetimi unuttunuz.

Bilim Kurulu'nun önerilerini ciddiye almadınız.

“Aykırı” sesleri duymadınız...

Demokratik kuruluşların uyarılarına, kulağınızı kapattınız...

Hepimizi tehdit eden pandemiden “siyasi” kazanç elde etme “gafletine” düştünüz.

Muhalefete “vurmayı” planladınız.

Sıradan insanlar gibi, “saldım çayıra, Mevlam kayıra” anlayışına boyun eğdiniz.

“Kalan sağlar bize yeter” diyenler gibi davrandınz.

                                                            ***

Turizm'i serbest kıldınız...

AVM'leri açtınız...

Ulaşım yasaklarını kaldırdınız...

Düğün, sünnet gibi şenlikleri izin verdiniz...

Toplu açılışları gerçekleştirdiniz...

Ne oldu?

Vaka sayısında, hasta sayısında, ölüm sayısında artış oldu.

Yeniden, yeni denetimlere, yeni yasaklara başvurmak zorunda kaldınız.

İyi de ettiniz.

“Zararın neresinden dönülse kardır.”

Keşke, zamanında söylenenlere kulak verseydiniz.

Keşke, sendikaları, kitle örgütlerini dinleseydiniz.

                                                            ***

10 gün sonra okulların açılacağı duyuruldu.

Milli Eğitim Bakanımız'a soruyorum?

Okullarımızı, gerçekten eğitim ve öğretime hazır ettiğinize inanıyor musunuz?

Hangi kriterleri yerine getirdiniz?

Velilerin kuşkularını giderecek ne gibi adımlar attınız?

Bilmiyoruz.

İsteyen veli çocuğunu okula gönderecek, istemeyen veli göndermeyecek;

Ne demek?

Okullar eğitim ve öğretime hazır edilmişse;

Alınacak tüm tedbirler alınmışsa;

Kuşkular giderilmişse;

Neden?

“Tedbirlerimizi aldık, kadromuzu kurduk, pandemiyi okullarımıza sokmayacağız;

Bunun garantisini veriyorum” demiyorsunuz?

Sizin de mi kuşkularınız var?

İleriki günlerde istenmeyen şeyler olursa;

Vicdanınızı mı rahatlatacaksınız?

                                                            ***

Ben, yukarıdaki sözlerinizden şunu anlıyorum:

“Biz okulları açıyoruz:

İstenmeyen şeyler olursa;

Sevabı bize, günahı velilere.”

Kumar oynuyorsunuz.

Zar atıyorsunuz.

Dilerim, ben yanılırım.

Nazım'ın sözlerini tekrarlıyorum:

“Çocuklara Kıymayın Efendiler.”

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık