Celal Durgun

Adını geçiyorum.

Nerede yaşadığını da...

Ama görevini yazmam gerek:

“İmam.” Cami imamı.

Kamu çalışanı.

Yani, devletin memuru...

Öğretmen gibi, doktor gibi, mühendis gibi, yargıç gibi, polis gibi işçi gibi...

İşini yapacak; yasalara uyacak; edepli-hayalı yaşayacak.

Namazını kıldıracak, dini bilgiler verecek; kardeşlikten, birlikten, dayanışmadan, sevgiden, saygıdan söz edecek...

İnsanları doğruya, iyiye, güzele davet edecek... yalandan, iftiradan,  kinden, öfkeden, intikamdan, ötekileştirmekten uzaklaştıracak...

Nefret söyleminde bulunmayacak; hakkın, hukukun, adaletin bekçisi olacak.

Her din görevlisi, her imam, ağzından çıkanı tartacak, ölçecek, biçecek; öyle konuşacak...

Herkesten daha çok doğrucu, herkesten daha çok iyilikçi, herkesten daha çok sevecen, herkesten daha çok hoşgörülü olmak zorundadır.

Atalarımızın; “İmam o......., cemaat s....” özdeyişi boşuna söylenmemiş...

İmam'a yalan yakışmaz, karalama yakışmaz, kötü söz, hele “beddua” hiç yakışmaz...

                                                            ***

Bunları niçin yazdım?

Adını anmadığım, nerede nasıl yaşadığını yazmadığım, “imam”ı lanetlemek için.

Geçtiğimiz günlerde tutuklanan bayan gazeteciye yönelik iğrenç paylaşımda bulunan “din görevlisi”ni yermek için yazdım.

Sosyal medya hesabından aşağıdaki iğrenç paylaşımı yapmış.

“Muhtemelen gece kullanmıştır kelepçeyi. Bu çapta bir kadının fantazilerinin sınırını kestirmek çok kolay değil, üzülme gündüz gece vardır kelepçe...”

(Paylaşımını bir süre sonra silmiş ama pişmanlığını yazmamış, özür dilememiş.)

                                                            ***

Bre utanmaz, arlanmaz, sıkılmaz... ahlaksız...

Bre kalpsiz, vicdansız... şeytan...

Namaz kıldırdığın cemaatten utan...

Görev yaptığın yerde yaşayan kadınlardan utan...

Evliysen, eşinden utan, çocuğundan utan...

Allah'tan kork, Peygamberden kork...

Gazeteciyi kına, sözüne itiraz et; yaz-çiz... yayınla.

İğrenç olma, aşağılama, vurma, karalama...

“Şeytani” söylemde bulunma.

Utan, utan...

Kendinden utanmadığın belli; bari mesleğinden utan...

Hala o meslekte tutuluyor musun, bilmiyorum, ama şunu çok iyi biliyorum:

Hukukun egemen olduğu ülkelerde, senin gibiler derhal soruşturmaya tabii tutulur, hesap sorulur... edepsizliğe, iğrençliğe izin verilmez.