• 07 April 2021, Wednesday 9:11
CelalDurgun

Celal Durgun

“BİZ KONUŞURUZ, SİZ KONUŞAMAZSINIZ”

"Yüce Türk Milleti'ne” diye başlayan;

Kanal İstanbul; Uluslararası Antlaşmaların iptali;

Montrö Sözleşmesiyle devam eden metni defalarca okudum.

Gözden kaçırdığım kelime, cümle olabilir diye tekrar, tekrar okudum.

“Darbe” kelimesine rastlamadım.

“Darbecilere” çağırı yapılmış imasına varmadım.

Hükümeti zora sokma düşüncesine kapılmadım.

                                                      ***

Hükümete eleştiri var mı? Var.

Geçmişte yaşadığımız olumsuz söz ve davranışlardan ders çıkarılmadığı görüşü ağır basıyor mu? Evet.

Yayınlanma zamanlaması yanlış mı? Evet.

Fakat hükümete yol gösterme de var.

Üstelik gayet saygılı ve seviyeli bir dil kullanmışlar.

Metin'de tek bir hakaret, tek bir karalama, tek bir tehdit yok...

Örneğin;

“Türkiye’nin bekasında önemli bir yer tutan Montrö Sözleşmesi'nin tartışma konusu yapılmasına/masaya gelmesine neden olabilecek her türlü söylem ve eylemden kaçınılması kanaatinde olduklarını” yazmışlar.

“TSK ve özellikle Deniz Kuvvetleri'nin FETÖ saldırısı yaşadığını, çok değerli kadrolarını bu kumpaslara kurban verdiklerini” anımsatmışlar.

“Anayasa'nın değişmez, değiştirilmesi teklif edilemez temel değerlerin titizlikle sürdürülmesini” istemişler.

Ve sonunda da;

“Atatürk'ün çizdiği rotadan uzaklaşma çabalarının olduğunu; bu yoldan dönülmezse Türkiye Cumhuriyeti'nin bekasının tehlikede olacağını” hatırlatmışlar.

Zurnanın “zırt” dediği yer de burası zaten.

Malum gazeteler, o gazetelerin malum yazarları; televizyonlar, o televizyonların programcıları, o programların konuşmacılarına bakınız.

Yazılarında kin, intikam, hakaret.... söylemlerinde asma, kesme, vurma, kırma...

“Bunlar darbeci”, “bunlar hain”, “bunlar terörist”, “bunlar asi”, “bunlar demokrasiye düşman”, bunlar...

AKP'li vekiller, atanmış bakanlar ve memurlar... yarış halinde...

AKP Genel Başkanı, suçluyu buldu: CHP.

Meclis Başkanı kararını vermiş:

“Düşünce açıklamak başka, darbe çağırışımlı bildiri hazırlamak başka.”

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı:

Babası yaşındaki, ağabeyi yaşındaki büyüklerini payladı, adeta mafya ağzıyla konuştu:

“Siz kimsiniz? Haddinizi Bilin. Oturun oturduğunuz yerde” tehditinde bulundu.

MHP Genel Başkanı, “emeklilik haklarını kaldırın, maaşlarını kesin” çağırısında bulundu.

Savunma Bakanlığı, amirallerin lojmanlardan çıkarılmasını, korumalarının kaldırılmasını kararlaştırmış.

Demokrasimizin geldiği aşama:

“Biz konuşuruz, siz konuşamazsınız.”

“Översin, yeremezsin.”

 


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık