- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 30 June 2017, Friday 19:34
- 4208 kez okundu
‘sözün özü’ - Celal DURGUN / [email protected]
Vala Nurettin, Mustafa Kemal’in başlattığı, Ulusal Kurtuluş Savaşına katılmak üzere İnebolu’ya gelmiştir. Yanında getirdiği eşyalarını Ankara’ya taşımak üzere bir katırcı ile anlaşır. Yolda muhabbet ederler. Vala Nurettin katırcıya sorar:
-Mustafa Kemal kimdir?
-Padişahtır.
-Padişah kimdir?
-Enver Paşa’dır.
-Enver Paşa kimdir?
-Halifedir.
-Halife kimdir?
-Peygamberdir.
-Peygamber kimdir?
-Allah’tır.
-Allah kimdir?
-Ali’dir.
-Peki, ne iş yapar Mustafa Kemal Paşa, padişah, Ali mali olan bu adam?
-Çamurlu iki parmağı vardır. Uzatınca düşman kralının gözlerini oyar.
“NE EKERSEN ONU
BİÇERSİN.”
Osmanlı’da okul yok, var olan okullarda da Arapça ve Farsça eğitim yapılmaktadır. Fen bilimleri, güzel sanatların bütün dalları müfredat dışındadır. Supyan okullarından medreselere kadar tüm okullarda dini eğitim verilmektedir. Resim yapmak, fotoğraf çekmek, heykel yapmak büyük günahtır. Sormak, soruşturmak, nedenini arayıp bulmak, deneye dayalı sonuçlara varmak ve uygulamak “gâvur” işi sayılmaktadır. Ezbere dayalı eğitim baş tacı edilmiştir. Akıl, mantık, bilim, eğitim dışındadır. Felsefe, sosyoloji, psikoloji gibi derslerin “esamesi” bile yasaktır. Şeriat kuralları egemendir. Aydınlığın, çağdaşlığın zamanın gerektirdiği bilgilerin zerresi bile verilmemektedir. Köyleri bırakalım, okulu olmayan şehirlerimiz bile vardı. Köy ve köylüler, kara cahil, yobaz “hoca”ların insafına terk edilmişti. Yağmuru yağdıran da Allah, tarlayı verimli kılan da Allah, derdi veren de Allah’tı. Savaşı yaptıran da, kazandıran da Allah’tı. Yaşar Nuri Hocanın dediği gibi halk Allah’la korkutuluyor, Allah’la kandırılıyordu. Hurafe, söylenti, mübalağa, kadercilik, savsata halkı teslim almıştı.
Böyle bir eğitim sisteminden hak-hukuk arayan, haksızlığa isyan eden, adam gibi “adam” çıkar mı?
Tabii ki çıkmaz. Çıksa çıksa katırcı gibi temiz yürekli, ancak kandırılmaya müsait zavallılar çıkar.
Mustafa Kemal Atatürk, böylesine geri bıraktırılmış, böylesine aklı teslim alınmış, eğitimden yoksun kılınmış bir milleti ayağa kaldırmayı başarmış bir liderdir.
Atatürk’ün devrimlerini küçümseyen, “üst yapı devrimleri” diye karalayan sözde “aydınların” bu konu üzerinde durmalarını ve vicdan muhasebesi yapmalarını diliyorum.
İŞGÜZAR BÜROKRAT
Atatürk devrimlerini içine sindiremeyen gerici takımının diline doladığı bir mesele vardır.
“Atatürk döneminde köylülerin Kızılay semtine girmeleri yasak edilmiştir.”
Böyle bir vaka ne yazık ki yaşanmıştır. Ancak, böylesine çirkin davranış, işgüzar bürokratın cahilliğinden kaynaklanmıştır.
Atatürk’ün, Türk köylüsü için yaptıkları, söyledikleri meydandadır. Art niyetli, tescilli Atatürk düşmanlarına buradan ne yazsam, ne söylesem inanmayacaklarını biliyorum. Ancak, samimi takipçilerime “Milletin Efendisi” başlıklı iki yazımı okumalarını öneriyorum.
Atatürk’ün yakın arkadaşı Falih Rıfkı Atay, bu konuda şunları yazmıştı.
“Ankara’da bir valimiz köylünün Atatürk bulvarından geçmesini yasak etti idi. Ankara’nın eski semtlerinde fotoğraf çekenler de çok defa karakolluk olmuştur. ‘Niye köhne evlerin resmini alıyorsun? Postanenin fotoğrafını çekersen a…’ Nasıl ki Ankara’nın burnu dibindeki köyü olduğu gibi şiire ve hikâyeye aktaran edebiyatçıya hemen: Komünist! Damgasını vururduk. Köylüyü giydirmek yerine. Arka semtleri bakım altında bulunduracağımız, kazanıp yaşayabileceği şartlara kavuşturacağımız yerde!”
*** ***
Devrimlerin özünü kavrayamayan kimi okumuş aydınlar da aslında kör cahildirler.
Ankara valisinin kabul edilmez, cahilane yasağının altında, devrimi kavrayamama, devrimci yolu görememe gibi körlük yatmaktadır. Atatürk devrimlerinin yarım kalmasında ya da yarım bırakılmasında devrim karşıtları kadar, devrimin özünü kavrayamayan işgüzar bürokratların, rozetçi Atatürkçülerin de büyük günahları olmuştur. Atatürk, kurtuluş savaşını, yeni devletin kuruluşunu, devrimlerin tamamını halk ile birlikte yapmıştır. Halk dalkavukluğu yapmadan, bazen ikna yöntemini kullanmış, bazen devrimci yolun gereğini yapmıştır.
“TAMİMLE DEVRİM
OLMAZ”
1924 yılının bahar aylarında Erzurum Pasinler’de deprem olmuştur. Atatürk, çalışmaları yerinde görmek için Pasinler’e gider. Yaşlı bir amca ile konuşur.
“Zarar gördün mü baba, depremden zarar?
Yanıt alamadığından sorusunu yineler.
“Kaç para verse iyi baba, Hükümet sana.”
İhtiyar, “Valla padişah bilir.”
Atatürk güler, “Padişah filan yok artık, siz kaldırmadınız mı onları hem? Söyle bakalım sana ne yaptı deprem” der.
İhtiyar, aynı sözleri tekrar eder: “Valla padişah bilir”
Atatürk, kaşlarını çatar, kaymakama dönerek “Siz daha devrimleri yaymamışsınız Kaymakam Bey!”
Kaymakam bocalar, kekeler, “Şey, bütün köylere tamim ettik Paşam” …
Atatürk, “Oğlum tamimle devrim olmaz!” der.
YOBAZ TAKIMI
Osmanlı döneminde ezan gibi hutbe de Arapça söyleniyordu. Osmanlı tebaası Müslüman Arnavutlar, İmam’dan bir istekte bulunurlar. “Neden Arapça söylüyorsunuz, Arnavutça söyleyin biz de anlayalım” demişler. İmam da Arnavut olduğundan isteği geri çevirmemiş. Yobaz takımı hemen ayaklanmış, “Efendim hutbeyi Arapça okumak sünnet-i seniyyedir. (Peygamber efendimizin yolu) Peygamberimiz zamanından beri böyle gelmiştir” diyerek Padişah’a telgraflar çekerler.
Falih Rıfkı Atay “Kurtuluş” adlı eserinde bu olayı anlatır:
“Bu telgrafın çıktığı aynı gün, aynı gazetede, İstanbul’da birçok hafız kursları da işleten (demokrasi okullarından yetişme) bir hocanın halka: Sinemaya giden kadın boş olur, diye vazettiği yazılı idi. Ertesi gün de Cumhuriyet Millet Meclisinde, Türkleri camiye Arapça mı çağıralım, Türkçe mi tartışması olduğunu okudum. İşkodra kavgası 19. yüzyılın son yıllarında, ezan tartışması yirminci yüzyılın ikinci yarısının 15. yılında!”
*** ***
Dünün yobazı, “medreseleri kaparsız, meyhaneleri açarsız”, “Floriyye’de (Florya) ümmet-ı Müslimin uryan” demişti. Aynı yobaz bugün, şort giyen genç kıza tokat atıp tekme sallıyor, gülen kadını “isterik” ilan ediyor, hamile kadına dışarıyı yasaklıyor, kadın ile erkek el ele dolaşamaz diyor; halk otobüslerinde haramlık-selamlık, kızlar için ayrı okul, her üniversiteye cami, her okula mescit bekliyor. Her mahalleye, her sokağa, her caddeye cami, ihtiyacın çok üstünde imam hatip okullar, şimdilik zorunlu olmayan Arapça dersi…
Dört dörtlük iftar yemekleri, devlet kesesinden özel davetler, gösteriş namazları, defalarca hacı olma, lüks ve şaşalı yaşam biçimi, saray merakı…
*** ***
Fransız elçisi, Fransa kralının oğlu olduğu gün, elçilik binasında fişek fırlatır, tüfek patlatır.
Gürültü üzerine Bostancıbaşı (güvenlik amiri) elçiliğe gider. Karşısına elçinin İstanbul’da büyüyen oğlu çıkar. Bostancıbaşı’ya: “padişahımızın bir oğlu oldu da onu kutluyoruz” demesi üzerine Bostancıbaşı: “Vah küstah, dünyada padişah bir tanedir, o da bizimki” der ve genci sürükleyerek götürmek ister. O sırada yetişen elçi, “oğlumu bırak, onun yerine beni götür, ama sonrasına karışmam” diyerek tehdit savurur. Bostancıbaşı delikanlıyı salıverir. Osmanlının okumuşu bile böylesine cahil ve teslimiyetçidir.
MEZGİT BALIĞI
Osmanlı döneminde, Müslümanlar mezgit balığını yemezlermiş. Yahudiler ise bolca tüketirmiş. Sonraları Müslümanlar da mezgit balığına alışıvermiş. Arz-talep meselesi, mezgit balığının fiyatı yükselmiş. Yahudiler hahamlarına gidip; “buna bir çare bul” demişler. Haham gülmüş; “yarından tezi yok, adını Yahudi balığı koyun” demiş. Balık pazarında mezgit Yahudi balığı olunca Müslümanlar mekruhtur (Müslümanlıkta haram sayılmayan, fakat zorda kalınmadıkça yapılmasına izin verilmeyen) diye mezgit almaktan vazgeçmişler.
Bunu niye yazdım?
Falih Rıfkı Atay’ın yazdıklarını aktarıyorum.
“Hocalarımızın “ilm-i servet” diye öğrettiklerinin hepsini Hıristiyan ve yabancı imtiyazı sanırdık. Bezirgan (tüccar) Osmanlıca da “müstehcen”e (açık, saçık, ayıp) benzer sözler arasında idi.
Hepimiz zengin olmak hırsı ile yanardık. Fakat ah bir sermaye bulsam da dükkân veya fabrika açsam yerine ah, iyi bir saatinde padişahın gözüne ilişsem de vezir olsam yahut ah bir vezirin hoşuna gitsem de vali olsam gibi özlemlere kapılırdık.
Osmanlı’da zengin olmak demek vezir, paşa, kazasker, kadı, beylerbeyi, vali, sıra sıra devlet ve hükümet adamı olmak veya olmuş olmak demekti.”
*** ***
Atatürkçülük; ilmin, bilimin, eğitimin, aydınlanmanın, çağdaşlaşmanın, eşitliğin, kardeşliğin, birliğin, tümlüğün, üretimin, paylaşmanın, özgürlüğün, demokrasinin, hakkın, hukukun, adaletin adıdır. Atatürkçü olmak bugünü korumak, yarını kurmak, geleceği görmek demektir.
-
26.10.2024 ATATÜRK VE TBMM VE ÇIKARDIĞIM DERSLER
-
13.09.2024 MASAL GİBİ AMA MASAL DEĞİL
-
19.05.2024 “19 MAYIS 1919’DA GENEL DURUM VE GÖRÜNÜM”
-
26.04.2024 KÖY ENSTİTÜLÜLER ANLATIYOR (2)
-
19.04.2024 KÖY ENSTİTÜLÜLER ANLATIYOR (1)
-
12.01.2024 EZİYORSUNUZ
-
20.12.2023 YOKTU…
-
05.12.2023 BAŞKAN ADAYLAR
-
27.11.2023 “HAİN”
-
24.10.2023 KEMALİZM
-
17.10.2023 BEŞ BİN LİRA…
-
03.10.2023 GEZİ…
-
26.09.2023 LAİKLİK OLMAZSA OLMAZIMIZ
-
19.09.2023 BAZEN…
-
13.09.2023 HEY OKUMUŞ AYDIN
-
05.09.2023 DKÖ…
-
26.08.2023 EY HALKIM…
-
20.06.2023 DEĞİŞİM…
-
23.05.2023 SEÇMEN…
-
16.05.2023 NEYMİŞ
-
09.05.2023 SEÇMEN KARDEŞİM
-
26.04.2023 İNKÂR EDEN…
-
18.04.2023 “İNCE” NE YAPMALI?
-
11.04.2023 KURŞUN ADRES SORMAZ
-
04.04.2023 “HER KERAMETİ MECLİSTEN BEKLEYENLERDENİM”
-
28.03.2023 ELEMAN ARANIYOR…
-
21.03.2023 ÇANAKKALE ZAFERİ VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
-
14.03.2023 12 MART 1971
-
07.03.2023 OLMADI / YAKIŞMADI
-
28.02.2023 KIZILAY
-
21.02.2023 GELMEDİN…
-
14.02.2023 “SESİMİ DUYAN VAR MI?”
-
10.02.2023 AYNI GEMİDEYİZ…
-
24.01.2023 “YETER! SÖZ MİLLETİNDİR.”
-
17.01.2023 KOLAYLIKLAR DİLEDİM
-
13.01.2023 ÇÜRÜMÜŞLÜK…
-
06.01.2023 BENDEN YAZMASI…
-
29.12.2022 ASGARİ ÜCRET
-
22.12.2022 BİR ZAMANLAR…
-
16.12.2022 ATATÜRK, UYARMIŞTI
-
09.12.2022 NE ZAMAN BARIŞACAKSINIZ?
-
01.12.2022 “U” DÖNÜŞÜ
-
24.11.2022 “ÖĞRETMENLER GÜNÜ” / BİR İLETİ VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
-
17.11.2022 ŞENLİK
-
03.11.2022 “SESSİZ TRENLER”
-
27.10.2022 “CUMHURİYET FAZİLETTİR.”
-
20.10.2022 ‘’YANAN BİZDİK, SİZ KÖMÜR SANDINIZ’’
-
13.10.2022 DİNDAR VE “DİNCİ”
-
06.10.2022 AYIP, AYIP…
-
29.09.2022 SESİNİZ ÇIKMIYOR
-
15.09.2022 NANKÖRSÜN
-
08.09.2022 6-7 EYLÜL 1955
-
25.08.2022 TEKÂLİF-İ MİLLİYE KANUNLARI (MİLLİ VERGİ EMİRLERİ)
-
18.08.2022 “YÜREĞİN YETİYORSA”
-
11.08.2022 SINAV SKANDALI
-
04.08.2022 BÖYLE GİTMEZ
-
28.07.2022 İSMET İNÖNÜ LOZAN’A GİDİŞİNİ ANLATIYOR
-
21.07.2022 BEKLEDİM…
-
14.07.2022 LAF SALATASI…
-
07.07.2022 ŞİMDİ BEN NE YAPAYIM?
-
30.06.2022 65 YAŞ VE ÜSTÜ…
-
23.06.2022 YÜREĞİN YETİYORSA…
-
16.06.2022 HACİVAT VE KARAGÖZ
-
09.06.2022 İDDİA VAR KANIT YOK
-
01.06.2022 AYDIN KİRLENMESİ…
-
26.05.2022 KİRLENDİK…
-
19.05.2022 19 MAYIS…
-
12.05.2022 TEBLİĞCİLER…
-
28.04.2022 23 NİSAN...
-
21.04.2022 KÖY ENSTİTÜSÜ
-
14.04.2022 AH CEHAPE VAH CEHAPE
-
07.04.2022 KÖYLÜ MİLLETİN EFENDİSİDİR
-
31.03.2022 MUĞLA ATATÜRK ANITI
-
17.03.2022 MEYDAN...
-
10.03.2022 “OLE APRİMA OMNİUM ARBORUM EST”
-
03.03.2022 “KIRK UÇURMA”
-
24.02.2022 GÜMÜŞKESEN MEZAR ANITI
-
10.02.2022 ANIT'A SALDIRANLARA
-
03.02.2022 UTAN, UTAN...
-
27.01.2022 HUKUK DEVLETİ'NDE...
-
20.01.2022 YAPANA DEĞİL, YAPTIRANA BAK
-
13.01.2022 LİSELİ GENÇ'E...
-
23.12.2021 FAİZ
-
16.12.2021 ASGARİ ÜCRET
-
09.12.2021 YOLUN SONU GÖRÜNÜYOR
-
02.12.2021 FUTBOL VE SİYASET
-
25.11.2021 HALİMİZ
-
18.11.2021 RAKAMLARIN DİLİ
-
11.11.2021 MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
-
28.10.2021 CUMHURİYET
-
21.10.2021 ERDOĞAN MI, YAVAŞ MI?
-
14.10.2021 GERÇEK...
-
30.09.2021 BU KAÇINCI DİN TİCARETİ?
-
23.09.2021 TÜRKİYE'NİN İTİBAR KARNESİ
-
16.09.2021 TÜRKİYE LAİK Mİ?
-
09.09.2021 TALİBAN'A SELAM DURANLARA (2)
-
02.09.2021 HÜSEYİN RAHMİ ÖZER
-
26.08.2021 TALİBAN'A SELAM DURANLARA...
-
19.08.2021 SADUN BORO DİYOR Kİ..
-
05.08.2021 AH TÜRKİYEM VAH TÜRKİYEM
-
31.07.2021 LOZAN, HAKKIN VE HUKUK'UN ZAFERİ
-
15.07.2021 TÜCCAR...
-
08.07.2021 NEREDEN NEREYE?
-
24.06.2021 İKİ - ÜÇ MAAŞ...
-
17.06.2021 “ÜMMET Mİ, MİLLET Mİ?
-
10.06.2021 YAPMADIKLARIMIZDAN DA SORUMLUYUZ.
-
03.06.2021 NANKÖRSÜN...
-
27.05.2021 GAZETECİ OLMAK
-
20.05.2021 ATATÜRK, VAHDETTİN GÖRÜŞMESİ.
-
07.05.2021 BAKAN, SÖZ VE FOTOGRAF
-
29.04.2021 BAYRAM İKRAMİYESİ...
-
22.04.2021 HESAP VEREN, GÜVEN VERİR
-
15.04.2021 BİLE, BİLE “LADES”
-
07.04.2021 “BİZ KONUŞURUZ, SİZ KONUŞAMAZSINIZ”
-
01.04.2021 İSTANBUL SÖZLEŞMESİ NEDİR, NE DEĞİLDİR?
-
18.03.2021 ÇANAKKALE DESTANI
-
11.03.2021 NEREYE?
-
04.03.2021 KAZDIĞI KUYUYA DÜŞECEK
-
25.02.2021 SİYASİ NEZAKET
-
18.02.2021 REHİN OPERASYONU
-
11.02.2021 İSKİLİPLİ ATIF HOCA
-
04.02.2021 İSTİFA
-
28.01.2021 BİR ZAMANLAR...
-
21.01.2021 SİYASİ KÖRLÜK
-
14.01.2021 GÜNDEM
-
07.01.2021 YAĞDIRDI
-
31.12.2020 YENİ YIL DİLEKLERİM.
-
24.12.2020 KİM, KİMİ KANDIRIYOR?
-
17.12.2020 AKLIMA TAKILAN SORULAR
-
10.12.2020 KADIN HAKLARI
-
03.12.2020 TAM KAPANMA ZORUNLUDUR
-
26.11.2020 HAKKIN ÖDENMEZ ÖĞRETMENİM
-
19.11.2020 “ACI REÇETE”
-
12.11.2020 SAHTE ATATÜRKÇÜLER
-
05.11.2020 DEPREM
-
29.10.2020 KUTLU OLSUN
-
22.10.2020 ASKIDA EKMEK
-
15.10.2020 SABIR...
-
08.10.2020 SINIFTA KALDINIZ
-
02.10.2020 DEMOKRASİ...
-
24.09.2020 BU BİR “ÖVÜNME” YAZISI DEĞİLDİR
-
17.09.2020 “MUSTAFA KEMAL” ADI VE “ATATÜRK” SOYADI
-
10.09.2020 “ÇOCUKLARA KIYMAYIN EFENDİLER.”
-
03.09.2020 NE VAR, NE YOK?
-
27.08.2020 SAKARYA SAVAŞI'NDAN DÖNÜŞ
-
20.08.2020 OKULLAR AÇILSIN MI?
-
13.08.2020 İNCE
-
05.08.2020 ADAM OLMAK
-
28.05.2020 NE GÜZEL GÜNLERDİ, O GÜNLER
-
21.05.2020 MUSTAFA KEMAL
-
14.05.2020 MALTA SÜRGÜNÜ MİLASLI HALİL MENTEŞE
-
07.05.2020 DENİZ GEZMİŞ
-
30.04.2020 100 YIL ÖNCE
-
23.04.2020 “BUNLARA KENDİMİZİ TANITACAĞIZ”
-
16.04.2020 ATATÜRK VE ATI
-
09.04.2020 BU VİRÜS BAŞKA VİRÜS
-
02.04.2020 AĞAM BİZİMLE EĞLENİYİ
-
26.03.2020 “ÖZÜR” BEKLİYORUM
-
19.03.2020 ÇANAKKALE DESTANI
-
12.03.2020 İKTİDARA
-
05.03.2020 GÖZ ODUR Kİ DAĞIN ARKASINDAKİNİ GÖRE, AKIL ODUR Kİ BAŞA GELECEĞİ BİLE
-
27.02.2020 DEVRİMCİ ATATÜRK (4)
-
20.02.2020 SİYASİ AYAK
-
13.02.2020 DEVRİMCİ ATATÜRK (3)
-
06.02.2020 DEVRİMCİ ATATÜRK(2)
-
30.01.2020 HAYIR, TAKDİR-İ İLAHİ DEĞİL!
-
23.01.2020 LAİK ATATÜRK
-
16.01.2020 İNSAN ATATÜRK (4)
-
14.01.2020 KAYINPEDERİM “BABALIĞIM” M. ALİ ALPARSLAN
-
09.01.2020 DEVRİMCİ ATATÜRK
-
06.01.2020 VAHŞET'İN YAŞANDIĞI YER MENEMEN
-
02.01.2020 İNSAN ATATÜRK (3)
-
26.12.2019 İNSAN ATATÜRK (2)
-
19.12.2019 İNSAN ATATÜRK
-
12.12.2019 GAZETECİ AHMET EMİN YALMAN, ATATÜRK'ÜN SOFRASINDA
-
05.12.2019 BAŞÖĞRETMEN ATATÜRK ANLATIYOR
-
28.11.2019 ZEHİR SOLUMAYA DEVAM...
-
21.11.2019 O MEKTUP
-
11.11.2019 ATATÜRK
-
07.11.2019 ZEYTİN HASAT ŞENLİĞİ VE “DENSİZLİK”
-
31.10.2019 ATATÜRK CUMHURİYETİ ANLATIYOR
-
24.10.2019 ATATÜRK KÖYLÜLERLE PAZARLIK EDİYOR
-
17.10.2019 Ayıkla pirincin taşını
-
09.10.2019 ALLAHIM, BİZİ BÖYLE “MÜSLÜMAN”LARDAN KORU
-
02.10.2019 TARIM DÜNYAMIZ
-
25.09.2019 YAKIN TARİHİMİZDEN BİR YAPRAK
-
18.09.2019 SURİYE ÇIKMAZI VE ATATÜRKÇÜ ÇÖZÜM
-
11.09.2019 HANGİ PERİNÇEK?
-
05.09.2019 BU YAZI “YALVARMA” DEĞİL, FERYATTIR
-
28.08.2019 30 AĞUSTOS DESTANI
-
22.08.2019 KARAOĞLAN
-
15.08.2019 BEDELİNİ HEP BİRLİKTE AĞIR ÖDERİZ
-
08.08.2019 İMAMOĞLU İLE KAFTANCIOĞLU
-
01.08.2019 “ÇARŞAFLI KADIN”
-
25.07.2019 LOZAN VE SONRASI
-
18.07.2019 AFFETMİYORUM
-
11.07.2019 ATATÜRK'Ü KIZDIRAN MASKARALIKLAR
-
04.07.2019 ERGENEKON / GİDEN GERİ GELMİYOR
-
27.06.2019 BU DEVİRDE KİMSE ŞAH DEĞİL...
-
26.06.2019 “KALEM, KAĞIT ALSIN GELSİN”
-
13.06.2019 DİCLE'NİN YUTACAĞI ŞEHİR / HASANKEYF
-
30.05.2019 HÜZNÜN VE NEŞE'NİN YAŞANDIĞI YER, HALFETİ
-
23.05.2019 HARRAN'DA İKİ SAAT
-
16.05.2019 ANDIMIZIN TARİHÇESİ
-
09.05.2019 “HAKİM” VAR HAKİM VAR...
-
02.05.2019 “ÖZÜR” DİLEMEYE DAVET
-
24.04.2019 KÖY ENSTİTÜLER ANLATIYOR...
-
17.04.2019 YEREL SEÇİM VE DÜŞÜNDÜKLERİM (2)
-
16.04.2019 “DEMOKRASİ” NEDİR, NE DEĞİLDİR...
-
11.04.2019 ANADOLU AJANSI / NEREDEN NEREYE...
-
03.04.2019 YEREL SEÇİM VE DÜŞÜNDÜKLERİM
-
27.03.2019 GENÇLİĞE HİTABE'NİN ÖYKÜSÜ
-
21.03.2019 ATATÜRK VE BİLİM
-
14.03.2019 TÜRKİYE'DE KADIN OLMAK...
-
06.03.2019 BABALAR VE ÇOCUKLARI
-
27.02.2019 KORKUDAN KORKMAK
-
21.02.2019 KRİZ ÖNLEM PAKETİ
-
07.02.2019 SİYASETİN DİLİ
-
31.01.2019 CELAL BAYAR’IN ATATÜRK SEVGİSİ
-
24.01.2019 MİLLİ MÜCADELEDEN BİR HATIRA / HEYET-İ NASİHA
-
17.01.2019 CAN KARDEŞİM, AYSEN DURGUN ÖZ
-
20.12.2018 SİYASETÇİ…
-
13.12.2018 KAFANIN İÇİNDEKİ HAZİNE
-
06.12.2018 FESLİ…
-
30.11.2018 BAŞÖĞRETMEN ATATÜRK
-
22.11.2018 DÜNYA’NIN TANIDIĞI MİLASLI SANATÇI
-
15.11.2018 “VATAN SANA MİNNETTARDIR.”
-
08.11.2018 ATATÜRK’ÜN ÖNGÖRÜSÜ
-
01.11.2018 YAŞASIN CUMHURİYET
-
25.10.2018 CELAL BAYAR VE ‘PARTİ PELVAN’
-
18.10.2018 ATATÜRK’ÜN ARKADAŞI, SIRDAŞI, YOLDAŞI İSMET İNÖNÜ
-
11.10.2018 ATATÜRK, NEDEN ÇOK PARTİLİ DÜZENE GEÇMEDİ?
-
04.10.2018 ATATÜRKÇÜ GENÇLİK
-
27.09.2018 KERBELA, ZALİMİN YENİLDİĞİ YER
-
20.09.2018 “MANDA” MESELESİ
-
13.09.2018 YAŞA MUSTAFA KEMAL PAŞA, YAŞA..
-
06.09.2018 30 AĞUSTOS ZAFERİ ÜÇ KİŞİYİ ÇOK ÜZMÜŞTÜ!
-
30.08.2018 OKURKEN TİR TİR TİTREDİĞİM YAZI
-
16.08.2018 Önce siz …
-
09.08.2018 Savaşın ve Devrimlerin tanığı Velidedeoğlu anlatıyor …
-
02.08.2018 Fatma Öğretmen
-
26.07.2018 Atatürk’ün Son Neşeli Gecesi
-
19.07.2018 68 yıl önce, 68 yıl sonra …
-
12.07.2018 “Danko’nun Kalbi”
-
05.07.2018 Cumhuriyet’in ilanından bir gün sonra
-
28.06.2018 Tek Adam
-
21.06.2018 Atatürk’ün Sofrası / “Zevat-ı Mutade”
-
14.06.2018 DOĞA DOSTU ATATÜRK VE “ÇEVRECİ’NİN DANİSKASI” ERDOĞAN
-
07.06.2018 “Devlet ve Parti”
-
31.05.2018 ‘Aziz Nesinlik’ gerçek bir öykü
-
24.05.2018 Atatürk ve Devrim
-
17.05.2018 Atatürk’ün İki “Fedaisi”
-
10.05.2018 Memleket Sevdalısı “İki Ayyaş” (!)
-
03.05.2018 Ah Bahçeli, vah Bahçeli!
-
26.04.2018 Atatürk’ün Kız Kardeşi Makbule Atadan anlatıyor …
-
21.04.2018 İYİ Parti Milas İlçe Başkanı Mehmet Çayırlı ile Söyleşi
-
12.04.2018 Atatürk kendini anlatıyor
-
05.04.2018 ‘Onur İntiharı’
-
29.03.2018 Din, Siyaset ve Atatürk
-
29.03.2018 Din, Siyaset ve Atatürk
-
22.03.2018 SAVAŞIN KADERİNİ DEĞİŞTİREN KAHRAMAN KOCA SEYİT
-
08.03.2018 Atatürk döneminde ve bugün “Torpil”
-
02.03.2018 Tabii ki “memnunuz”
-
22.02.2018 Mustafa Kemal ve “Milli İrade”
-
15.02.2018 Kemalizm’in Alfabesi “Bağımsızlık”
-
08.02.2018 Atatürk ile ‘Laiklik’ üzerine söyleşi …
-
01.02.2018 “Nalbantlık Okulu”
-
25.01.2018 UĞURLAR olsun …
-
18.01.2018 “MUSTAFA KEMAL’İ AĞLARKEN GÖRDÜM”
-
11.01.2018 Lenin’in, ‘Türk Kurtuluş Savaşı’na bakışı
-
04.01.2018 Yeni Yıl
-
28.12.2017 Menemen Olayı
-
14.12.2017 ‘Cephane Sandığında Kitap’
-
07.12.2017 Ankara Müftüsü Rifat Efendi …
-
30.11.2017 Atatürkçü mü oldunuz?
-
25.11.2017 Rüzgara Karşı Yürüyen Öğretmen: Mehmet UZMAN
-
16.11.2017 Atatürk’ün hasta günleri …
-
10.11.2017 “Beyaz Eldivenli Adam …” / 2
-
09.11.2017 “Beyaz Eldivenli Adam …” / 1
-
02.11.2017 Sandıklar dolusu altınların öyküsü
-
26.10.2017 “Olmaz olmaz” deme …
-
19.10.2017 ‘Kırk Para’!
-
12.10.2017 Dersimiz Laiklik
-
06.10.2017 Atatürkçü Eğitim …
-
28.09.2017 Kadınlarımıza …
-
21.09.2017 Bodrum’u görmek, Milas’ı gezmek lazım …
-
14.09.2017 Ayşe Anıl’ın sergisinde …
-
07.09.2017 ‘Gümüşkesen Anıtı’nın maketi üzerine …
-
31.08.2017 Aziz Atatürk
-
24.08.2017 Meczup …
-
17.08.2017 Sayın Jülide Sarıeroğlu’nun dikkatine …
-
10.08.2017 HAL VE GİDİŞ…
-
03.08.2017 Zübeyde Hanım / 3
-
28.07.2017 Karyalı Sanatçı Ayşe Anıl ile Söyleşi (2)
-
27.07.2017 Çanakkale / Onbeşliler / Veresiye Defteri
-
21.07.2017 Karyalı Sanatçı Ayşe Anıl ile Söyleşi (2)
-
20.07.2017 Karyalı Sanatçı Ayşe Anıl ile Söyleşi (1)
-
13.07.2017 ‘Hak-Hukuk-Adalet!’
-
07.07.2017 Adalet
-
23.06.2017 “Ufukların Ötesini Gören Adam”
-
15.06.2017 Zübeyde Hanım … / 2
-
09.06.2017 Milletin Efendisi … / 2
-
01.06.2017 Milletin Efendisi …
-
25.05.2017 SÖZCÜ …
-
18.05.2017 Zübeyde Hanım
-
11.05.2017 Bak şu densize …
-
04.05.2017 Gülme zamanı
-
27.04.2017 Aldanma ve Aldatma Meselesi
-
20.04.2017 Referandum / Galip – Mağlup
-
13.04.2017 “Din Adamı”
-
06.04.2017 Yurttaşıma …
-
30.03.2017 Ne Yazayım Abime …
-
23.03.2017 “Ey Avrupa …”
-
16.03.2017 Aristo Mantığı
-
09.03.2017 “Abidik”, “Gubidik” işler …
-
02.03.2017 “İtaat …”
-
23.02.2017 ÖNCE TÜRKİYE…
-
16.02.2017 İnkârcılar, Vefasızlar …
-
09.02.2017 Bu yazı, “Ben varım, sen de var mısın” çağrısı değildir!
-
02.02.2017 ‘Fiili Durum’
-
26.01.2017 Başkanlık ...
-
19.01.2017 “Atatürk Başkanlığa Karşı”
-
12.01.2017 Ulusalcılara …
-
05.01.2017 Dilemekle olmuyor …
-
29.12.2016 ‘Rize Belediye Başkanı’na Açık Mektup
-
22.12.2016 MİLLETE ÜÇ VEKİLE SEKİZ
-
15.12.2016 ...
-
08.12.2016 Bozdurdum
-
01.12.2016 Ne oldu bize?
-
24.11.2016 Öğretmenim …
-
17.11.2016 Yanlış Otobüs …
-
10.11.2016 “Vatan Sana Minnettardır”
-
03.11.2016 Dönek
-
27.10.2016 Şu Çılgın Solcular
-
26.10.2016 Milas doğumlu, Uluslararası Ödüllü, Resim-Gravür-Exlibris Sanatçısı Ayşe ANIL:
-
20.10.2016 Nurcan Karaman “FETÖCÜ” öyle mi?
-
13.10.2016 Medrese
-
06.10.2016 LOZAN
-
29.09.2016 Yetkisizlere ...
-
22.09.2016 Yetkililere ...
-
08.09.2016 Yav, he he …
-
01.09.2016 Bahane ...
-
25.08.2016 “FETÖ” (2)
-
18.08.2016 “FETÖ” (1)
-
11.08.2016 Muhalefetin “Anası”
-
04.08.2016 Dindar ile Dinci
-
28.07.2016 Sıyrılamazsın …
-
21.07.2016 “FETÖ”, AKP ve Ulusalcılar
-
14.07.2016 Bu millet adam olur / 2
-
30.06.2016 Bu millet adam olur
-
23.06.2016 Akbük Akbük
-
16.06.2016 Fethiye
-
09.06.2016 Osmanlı’nın mirası
-
02.06.2016 “Gezi” - Hüzün ve Acı
-
26.05.2016 Böyle biline ...
-
19.05.2016 19 Mayıs – Kağnının Zaferi
-
12.05.2016 HANGİ DEMOKRASİ?
-
05.05.2016 Laiklik üzerine
-
28.04.2016 Gidiniz!…
-
21.04.2016 Köy Enstitüleri
-
15.04.2016 Milas’ı Eskişehir yapmak için
-
07.04.2016 “Şu Çılgın Gençler”
-
31.03.2016 Atatürk ve “Başkanlık”
-
24.03.2016 “Evet” ama …
-
18.03.2016 İstifa et
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.