• 30 January 2020, Thursday 8:22
CelalDurgun

Celal Durgun

HAYIR, TAKDİR-İ İLAHİ DEĞİL!

Dinayetin başındaki kişi diyor ki:

“Depremi yapan Allah, binaları yıkan Allah, canları alan Allah, aldığı canları cennete gönderen yine Allah!”

Din adamının, “teselli” için bile söylememesi geren sözler bunlar.

Akıl dışı, bilim dışı söylemi sıradan biri söylese gülüp geçerdim.

Neresinden okusan cahillik, neresinden tutsan tutarsızlık.

Sen; demirden çal, çimentodan çal, mühendislik hesaplarını gaileye alma, fay hattı üzerine derme çatma ev kondur, tamiratları yapmaktan kaçın, bina yıkılıyorum diye basbas bağırsın görme, duyma oturmaya devam et.

Yıkılınca Allah yıktı de!

Teknik liseleri, üniversiteleri boşuna kuruyoruz, bu okullarda boşuna okuyoruz.

Topunu kapatalım gitsin.

Yer bilimcilerine, mühendislere gerek yok.

Araştırmalar durdurulsun.

Boşuna para ve zaman harcamayalım.

Faymış, yer kırıklarıymış geçin bunları.

Allah dilerse deprem de olur, evler de yıkılır, canlar da ölür.

***

Sel gelir, ortalığı siler süpürür, yanıtın hazır:

Allah bizi sınıyor!

Maden ocağı çöker, patlama olur, canlar gider, savunman aynı:

İşin fıtratında var!

Yangın çıkar, ormanımız tutuşur, çiğerlerimiz yanar, söylem değişmez:

Allah bize ders veriyor!

Deprem olur evler yıkılır, canlar ölür:

Takdir-i İlahi!

Allah, kullarını cezalandırmak için fırsat mı kollar?

Kul'una, vere “bela” mı yağdırır?

Kaçıncı “sınama” bu?

Erzincan, Erzurum, Muş, Bingöl, Van, Kocaeli, Düzce, Soma...

Evi yıkılan fakir, ölen fakir...

Allah, hep yoksulu mu “imtihana” tabii tutar?

***

Hayır, bu “Takdir-i İlahi” değil; ihmaldir, boşvermişliktir, sorumsuzluktur...

Halkı kandırmaktır, suçluları gizlemektir.

Bilim adamlarını dinlemeyenler suçludur.

Mühendislerimizin uyarılarına kulak tıkayanlar suçludur.

Meclis Araştırmasına karşı çıkan siyasetçiler suçludur..

Deprem Vergisi toplayıp, yerinde harcamayanlar suçludur.

Deprem Toplanma Yerlerine AVM'leri konduranlar suçludur.

Aklın, bilimin yolundan ayrılanlar suçludur.

Evet “depremi durdurma şansımız yok”, önceden bilme olağına da sahip değiliz.

Ama hangi fay nereden geçiyor, neresi deprem bölgesi hepsini biliyoruz.

Yer mühendislerimiz, inşaat mühendislerimiz, harita mühendislerimiz, şehir mühendislerimiz, mimarlarımız var. Bilim adamlarımız araştırmalarını sürdürüyor.

Genel ve yerel yöneticilerimize düşen görev;

Şehir plancılarımızı, bilim insanlarını, mühendisleri dinlemek ve gereğini yapmaktır.

Doğru yere, doğru çizimle, doğru hesaplamayla, doğru malzemeyle, doğru müteaahitle ve doğru denetimle yapılaşmanın yolunu açmaktır.

Japonya'da da depremler oluyor, hem de bizdekinden daha şiddetli ve daha çok.

Fakat orada evler yıkılmıyor, insanlar ölmüyor.

Çünkü orada, isteyen istediği yere, istediği büyüklükte ev konduramıyor.

Malzemeden çalmıyor, denetim sulandırılmıyor, kurallar herkese uygulanıyor.

Mühendislik bilgisinden uzaklaşılmıyor.

Dünya işleri ile ahiret işleri karıştırılmıyor.


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık