• 13 January 2023, Friday 11:28
CelalDurgun

Celal Durgun

ÇÜRÜMÜŞLÜK…

İçimizi acıtan, vicdanları kanatan o kadar çok olumsuzluklar yaşıyoruz ki, şaşmamak, şaşırmamak mümkün değil!

Ne yana baksam çürümüşlük, ne yana dönsem çürümüşlük…

Ankara’da işlenen Sinan Ateş cinayeti ve sonrasında yaşananları düşünüyorum, aklım almıyor, şaşıyorum, üşüyorum…

Şu hale bakın!

Tetikçiyi bulan, polisleri ayarlayan, arabayı kiralayan; tetikçiyi, o polislerle birlikte Ankara’ya gönderen zat, hüküm giymiş, aranan bir katil.

Tetikçiye, keşif yaptıran bir partinin öne çıkan kişisi.

Suçluyu sakladığı iddia edilen bir milletvekili.

Ve güpegündüz işlenen bir cinayet.

Bu çürümüşlük değilse nedir?

Arananı bulması gereken polis, polisten kaçması gereken aranan aynı yerde!

Ve öksüz kalan iki kız çocuğu, yüreği yaralı bir eş, ciğeri yanan anne ve baba, gözü yaşlı hısımlar-akrabalar…

Ve elbette Sinan Ateş’in “dava” arkadaşları.

Ve vefasızlık!

Görev yaptığı üniversitenin duyarsızlığı, görev yüklendiği partinin sessizliği…

Geç gelen açıklamalar, taziyeler…

Alacak-verecek işi olmadığı açık.

Mafya hesaplaşmasına da benzemiyor.

Siyasi bir cinayet gibi görünüyor.

Her aşaması planlanmış, zamanı tayin edilmiş ve uygulanmış.

70’li yılları, 80’li yılları, 90’lı yılları yaşamış biri olarak, derin kaygılar içindeyim.

Niçin sorusuna yanıt bulmaya çalışıyorum:

  1. Tam da, seçim sathı mailine girdiğimiz bu günlerde, yerli ya da yabancı karanlık odaklar Türkiye’yi karıştırmak, bulanık sularda avlanmak isteyebilirler.
  2. “Korku” ortamı yaratıp, muhalefeti susturma girişimi olabilir.
  3. Seçmeni, cephelere bölüp, siyasi Rant elde etme çabası da olabilir.

Üç durumda da, kaybeden biz oluruz.

Daha az kazanırız, daha zor geçinir, daha az konuşuruz, daha az yazarız…

Demokrasi biter, özgürlükler gider…

Güçlü güçsüzü, kuvvetli zayıfı ezer…

Sinan Ateş cinayeti bu nedenlerle önemlidir ve mutlaka aydınlatılmalıdır.

Arkasındaki sırlar çözümlenmelidir.

Gizli-kapaklı hiçbir şey kalmamalıdır.

Kolluk kuvvetlerimiz olayın üzerine gitmelidir.

İşin içinde kim varsa (siyasetçiler dâhil) yakalanmalı ve adalete teslim etmelidir.

Tetikçinin yakalanması önemlidir, ancak azmettiricilerin bulunması çok daha önemlidir.

Bataklık kurutulmadan, sivrisineklerle baş edilmez.

70’li, 80’li yıllara dönmeyelim.

Mafya-Siyaset-Ticaret sarmalında kalmayalım.

Hükümet, bu hain cinayetin üzerine üzerine yürümelidir.

Şer odaklarını bütün çıplaklığı ile ortaya sermelidir.

İç hesaplaşma mı? Dış hesaplaşma mı?

Makam-mevkii yarışı mı? Susturma mı?

Açığa çıkarılmalıdır.

Ayrıca; Hükümet, aşağıdaki soruları da yanıtlamalıdır.

Polis, kanun kaçağı ile buluştu mu?

Tetikçiyi, Ankara’ya getirdi mi?

Suçluyu sakladığı iddia edilen milletvekilinin, olayla bir ilgisi var mı?

 


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık