Celal Durgun

Hastalık, durduk yere çıkmaz.

Mutlaka bir nedeni vardır.

Sağlıklı yaşam için:

Hareketli yaşacayacaksın.

Dengeli besleneceksin.

Temiz ve havadar yerlerde kalacaksın.

Mikroplarla savaşacaksın.

Stresten uzak duracaksın.

Tedbiri elden bırakmayacaksın.

Buna rağmen hasta oluyorsan, doktoruna gideceksin.

Uzman doktorlarla görüşeceksin.

Verilen reçeteyi harfiyle uygulayacaksın.

***

Ekonomi de insan gibidir.

Kaynakları doğru tespit etmezsen;

Doğru adamlara teslim etmezsen;

Doğru yatırımlara yönlendirmezsen;

Yatırımı, üretimi, istihdamı desteklemezsen;

Düzgün işleyen, güven veren yasaları çıkarmazsan;

Hukuk devletinin gereklerini yerine getirmezsen;

Demokrasiyi işletmezsen....

Mahkemeleri bağımsız kılmazsan;

İhale yasasını kendine göre değiştirirsen;

Kişiye özel ihaleler açarsan;

KİT'leri özelleştirip satarsan;

Paranı betona gömersen;

Tarıma, sanayiye destek vermezsen;

Dış alımı kolaylaştırıp, dış satımı zorlaştırırsan;

Elektriği, mazotu, gübreyi zamlandırırsan;

Paranı değersizleştirirsen:

Ekonomi bozulur: çarşı, pazar zamlanır.

Alım gücü düşer.

Alım gücü düşerse; fabrika çalışmaz, istihdam azalır, üretim düşer...

Köylü ekip biçemez...

İşsizlik artar, geçim zorlanır, ekonomi hastalanır.

Ülke batar.

Battık...

***

“Acı reçete” uygulanacakmış.

Devlet ısrafı durduracak, millet acıya katlanacakmış.

Kimse işçiden, emekçiden, emekliden “medet” ummasın.

“Acı reçete”yi bize dayatmasın.

Kim batırdıysa, o çıkarsın.

 

Kim har vurup, harman savurduysa o kurtarsın.

Ülkeyi batıranlar özveride bulunsun.

“İtibardan ödün olmaz” diyenlere gidilsin.

Yazlık-kışlık saraylar yaptıranlar, bir eli yağda, bir eli balda yaşayanlar elini cebine atsın.

Israfa neden olanlar “cemere”sini çeksin.

15 uçağı, onlarca makam aracı olanlar beri gelsin.

El alemin borcunu ödemeyi taahhüt edenlere başvurulsun.

Kamu malını, mülkü gibi dağıtanlar ortaya çıkarılsın.

Türkiye'yi “göçmen” ülkesi yapanlara yüklenilsin.

Parababalarının vergi borcunu silen siyaset kodamanlarına bakılsın.

“Millet'in ..... koyan” utanmaz müteahhite salma salınsın.

Savurganlığı önlemeyen yetkililer “günah” çıkarsın.

7 uçakla aynı yere piknik yapmaya gidenler düşünsün.

Yeter...

Acı çekmekten, çile doldurmaktan yorulduk.

Yalan vaadlerinize, gerçekleşmeyen sözlerinize doyduk.

Her seferinde, kendinize “sefa” bize “cefa” yüklediniz.

Vergiyi koyan siz, uygulayan siz, karar veren siz, bozan siz, yanlış yola sapan siz...

Nedeni olduğunuz yıkımı, bize yüklemeyin.

Adil olun.

Allah'tan korkun.