Celal Durgun

Bir bayan milletvekili, kadınlara seçme ve seçilme hakkını, AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın verdiğini açıkladı.

Sanıyorum türbanlı bayan vekilleri anlatmak istedi.

Oysa, Türk kadınına seçme ve seçilme hakkını Mustafa Kemal Atatürk vermişti.

Tam 87 yıl önceydi.

Kadınlarımız;

Evinde adeta esirdi, insan yerine konulmazdı...

Eksik etek, akılsız, düşüncesiz  sayılırdı...

Sözüne inanılmayan, davranışı kınanan...

Cinsel obje, mal gibi görülen...

Çocuk yaşlarda rızası olmadan evlendirilen;

“Sırtında sopa, karnında sıpa” eksik edilmeyen.

Okuma-yazma aydınlığından mahrum bırakılan....

“Kuma” olmayı onaylayan...

“Sofradaki yeri öküzünden sonra gelen”;

Gülmesi yasak, gezmesi yasak, süslenmesi yasak...

Yüzü peçeli, üstü kara çarşaflı, erkeğin arkasından yürümeye mahkum...

Erkeğin “kulu-kölesi”, “boş ol” deyince boş olan...

Mahkemede iki kadının bir erkek tanık ettiği...

Yaşamdan, sosyal hayattan, kültürel etkinliklerden, siyasal bağlantılardan  bihaber...

“Yaratık,” “zavallı,”” günahkar”... sayılıyordu.

***

AKP kurulmamış, Recep Tayyip Erdoğan doğmamıştı.

Tarih, 5 Aralık 1934.

Anayası'nın 10. ve 11. maddeleri değiştirildi.

Kadınlarımıza 22 yaşında seçme, 30 yaşında seçilme hakkı verildi.

Kadınlarımız ilk kez, 8 Şubat 1935'te gerçekleştirilen, 5. dönem seçimlerinde seçme ve seçilme haklarını kullandılar.

17 kadınımız ilk kez TBMM'ye girdi.

Ara seçimlerde sayı 18'e ulaştı.

Mebure Gönenç Afyonkarahisar, Sabiha Gökçül Erbay Balıkesir, Şekibe İnsel Bursa, Huriye Öniz Baha Diyarbakır, Fatma Memek Edirne, Nakiye Elgün Erzurum, Fakiye Öymen İstanbul, Hatı Çırpan (Satı Kadın) Ankara, Ferruh Güpgüp Kayseri, Bahire Bediş Morova Konya, Mihri Pektaş Malatya, Meliha Ulaş Samsun, Fatma Esma Nayman Seyhan, Sabiha Görkey Sivas, Seniha Hızal Trabzon, Benal Nevzat Arıman İzmir, Türkan Örs Başbuğ Antalya, Hatice Özgener Çankırı (ara seçim)milletvekili seçilmişlerdi.                                          

***

Fransa ve İtalyalı kadınlar bizden 11 yıl;

Romanyalı kadınlar 12 yıl;

Bulgaristanlı kadınlar 13 yıl;

Belçikalı kadınlar 14 yıl;

İsviçreli kadınlar 36 yıl sonra, seçme ve seçilme hakkına ulaştılar.                      

***

Kadınlarımız sadece vekil olmadılar.

 

Okudular, yazdılar, öğrendiler.

Dünya'yı kendi gözleriyle gördüler.

Saçından, yüzünden, vücudundan utanmadılar...

Peçeyi kaldırdılar, çarşafı yırttılar,

Öğretmen oldular, hakim oldular, avukat, doktor oldular...

Yazar, çizer, felsefeci, sosyolog oldular...

Dünya güzeli seçildiler...

87 yıl sonra geldiğimiz yere bakın!

“Gavur” ülke kadınlarının yükselişine bakın, bir de onlardan on yıllar önce haklarına kavuşan bizim kadınlarımızın, düşürüldüğü zavallı hale bakın.

Utanıyorum.

Kadın cinayetleri...

Dayaklar, ağır sözler, dayanılmaz hakaretler...

Çocuk yaşda evlilikler...

Kur'an Kusrlarında beyni yıkanan minikler...

Erkek kardeşleri tarafından katledilenler....

Köylerde, varoşlarda karanlıkta yaşayanlar...

İşsizler, okulsuzlar...

Çocuğu olsun diye “hoca”ya muska yazdıranlar...

Saçından utananlar...

Yüzünü saklayanlar...

“Günah” sözleriyle uyutulanlar, kandırılanlar...

***

Yazıklar olsun;

Susanlara, korkanlara...

Haklarının bilincinde olmayanlara...