• 10 June 2021, Thursday 10:56
CelalDurgun

Celal Durgun

YAPMADIKLARIMIZDAN DA SORUMLUYUZ.

Mayıs ayı başından beri Türkiye çalkalanıyor:

Bir zamanların, “İş Adamı”, “Hayırsever”, “Vatansever”, “Milliyetçi”, “Mukaddesatçısı”  ilan edilmişti.

Saygı görüyor, seviliyor, korunuyor, destekleniyordu.

İktidar lehine mitingler düzenliyordu.

Muhalefeti eleştiriyor, liderine hakaretler yağdırıyordu.

Hükümeti eleştiren yazarları, çizerleri, akademisyenleri tehdit ediyordu.

O günlerin korunan, sahip çıkılan kişisi, bu günlerde “organize suç örgütü”, “mafya lideri”, “dış güçlerin oyuncağı” oluverdi!

Aslında “mafya lideri” oluğunu bilmeyen yoktu, ancak kimi aymazlar, “bize yaradığı sürece bırakın yapsın, bırakın geçsin” anlayışı ile hareket etmeyi yeğledi.

Şikayetlerin takipsizlikle sonuçlanmasını alkışladılar.

Geldik bu güne!

İşte “O Adam” videolar yayınlıyor, konuşuyor, ağır iddialarda bulunuyor.

Örneğin;

“Eski İçişleri Bakanı'nın  kendisine koruma verdiğini, mevcut bakanın  koruma işini devam ettirdiğini;

Yurtdışına devlet adamları gibi korumalarıyla çıktığını;

Eski bir vekili, karakolda adamlarına dövdürdüğünü, kolunu, bacağını kırdığını;

Kıbrıs'ın Uğur Mumcu'su sayılan gazeteciyi öldürenlerin isimlerini bildiğini;

Suriye'deki şeriatçı örgüte silah yardımında bulunulduğunu;

Eski bir bakanını oğlunun uyuşturucu kaçakçısı olduğunu;

Eski bakanın oğlunun kız arkadaşını öldürdüğünü; aynı bakanın Yalıkavak marinasına el koyduğunu;

Dünya'nın en büyük bankalarından ikisinin sahipleri, onların avukatları ve çevirmenleri ile kendi evinde toplantı yapıldığını;

Kolombiya limanında yakalanan kokain kaçakçılığının aslında İzmir'de bir kimya firmasına götürüleceğini;

Eski bir bakanın, yattığı cezaevinin boşaltıldığını, hükümlünün koruma polisleriyle burada kaldığını, cezaevine jakuzi ve helikopter pisti yapıldığını;

Ünlü bir iş adamına, yine ünlü bir gazeteyi satın alması için Türkiye'nin en büyük bankasından kredi temin edikdiğini ve bu güne kadar geri ödemesinin yapılmadığını...”

Daha neler, neler...

Arkası yarın tefrikası gibi devam edeceğe benziyor.

                                                      ***

İddialar yenilir, yutulur gibi değil.

Neler yok ki...

Görevi kötüye kullanmak var, yasaları çiğnemek var, adam öldürmek var, kaçakçılık var, rüşvet var, tehdit var... var oğlu var.

Harekete geçen yok!

TBMM'de araştırma önergesi iktidar ve ortağınca kabul görmedi!

Oysa; Neler oluyor, araştırın, soruşturun, ilgili kuruluşları harekete geçirin; kim ne yapmış, kim kimi korumuş, kim ya da kimler göz yummuş, kulağını sağır etmiş açığa çıkarılsın, suçlular bulunsun, hesap sorulsun demek gerekiyor.

İktidarıyla, muhalefetiyle karanlıkta kalmış olayların günyüzüne çıkarılması devletimizin, milletimizin çıkarınadır.

Aksi halde, özellikle iktidar “zan” altında kalacaktır.

Cumhuriyetin savcıları harekete geçmeliydi, geçmediler.

İktidar'da onları hareketlendirmedi.

İnsanlar gibi hükümetler de, sadece yaptıklarından değil, yapmadıklarından da sorumludur.


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık