• 30 March 2017, Thursday 19:58
CelalDurgun

Celal Durgun

Ne Yazayım Abime …

‘sözün özü’ - Celal DURGUN / [email protected]

15 yıl önce, “3 Y bitecek” sözünü vermiştin.

Sözünün eri çıkmadın.

Yokluk, halâ belimizi büküyor.

Yolsuzluk, yine bildiğini okuyor.

Yasak, yasaklığını sürdürüyor.

                                                 ***                  ***

Çalışan geçinemiyor.

Emekli sersefil.

Köylü perişan.

Gençler işsiz.

                                                 ***                  ***

Deniz Feneri failleri aklandı.

17-25 Aralık failleri paklandı.

Anayasa rafa kalktı.

Gazeteci, yazar, çizer suçlandı.

                                                 ***                  ***

Devletin kozmik odasına girilmesine göz yumdun.

Genel Kurmay Başkanı, terör örgütü üyesi yapıldı görmezlikten geldin.

PKK’lı hükümlü “gizli tanık”, PKK ile savaşan komutan “sanık” yapıldı, için sızlamadı.

Ergenekon savcısına zırhlı arabanı tahsis ettin.

“Safralarımızdan kurtuluyoruz” diyeni alkışladın.

Fetullah Gülen’e sevgi, saygı gönderdin, övgüler yağdırdın.

Okullarını açtın, törenlerine koştun.

                                                 ***                  ***

Önce Oslo’da, sonra Dolmabahçe’de “eşkıya” ile görüşme yapılmıştı.

Habur’da çadır mahkemesi kurulmuştu.

Nevruz’da, eşkıya başının mektubu okunmuştu.

Barzani ile gurur duyulmuştu.

Davullu, zurnalı, sazlı, sözlü eğlenilmişti.

PKK silah bırakacak; eşkıya ya telsim olacak, ya başka ülkelere sığınacaktı.

Askere, “geri dur” denmiş, bütün yetkiler valiye verilmişti.

Eşkıya sokakları eşti, caddeleri deşti; silahını, bombasını, mayınını, tuzağını aldı ve geldi.

Görmedin. Görenleri dinlemedin.

Üstelik barışı “sabote” etmekle itham ettin.

Sonra uyandın, askeri, polisi “eşkıya”nın üzerine saldın.

İyi yaptın.

Doğrusunu yaptın da; keşke “eşkıya ile müzakere yapılmaz, eşkıya ile mücadele edilir” diyenleri zamanında dinleseydin.

                                                 ***                  ***

Her seçimde, devletin olanaklarını sonuna kadar kullandın.

Açılmış köprüleri, kullanılan yolları yeniden açtın.

Üç beş “evet” için, 90 yıllık dış politikayı harcadın.

Irak’a balıklama daldın, Suriye ile savaştın, İran’la limonileştin, Rusya ile bir ileri, iki geri restleştin, İsrail’le dalaştın, Almanya ile dikleştin, Hollanda ile küstün, Avusturya’ya, Bulgaristan’a darıldın.

“Merhaba” diyecek komşu ve dost bırakmadın.

                                                 ***                  ***

Aydınlanmanın, çağdaşlaşmanın öncülerine sataştın.

Tekke ve tarikatları sivil toplum kuruluşu yaptın.

Devleti, deney tahtasına yatırdın.

Kurucu iradeyi yok saydın.

Şanlı geçmişimize “kara” çaldın.

                                                 ***                  ***

Tabii ki, “hayır.”


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık