Celal Durgun

Evet, “kurşun adres sormaz.”

Bu kez sordu, hem de en olmadık zaman da, en olmadık yerlere gitti!

Önce İYİ Parti, ardından CHP.

Arkası gelir mi?

Müneccim olmaya gerek yok, Halep ordaysa, arşın burada.

Görünen köy kılavuz istemez:

“Boyunlarını keseceğiz,” “ayaklarını kıracağız” tehdidinde bulunuldu mu?

Bulunuldu!

“Gözlerini oyacağız,” “dillerini koparacağız,” “hapislerde çürüteceğiz” dediler mi?

Dediler!

Sinkaflı küfür’ün en ağırı, iftiranın en adisi, yalanın en kuyruklusu söylendi mi?

Söylendi!

Yazara, çizere, düşünene, konuşana tehditler gönderildi mi?

Gönderildi!

Tehdit devam ediyor mu?

Ediyor!

“Beyaz Toros,” “Faili Meçhul” cinayetler hatırlatması yapıldı mı?

Yapıldı!

Durup dururken futbol karşılaşması kana bulandı mı?

Bulandı!

Türbin nefret söylemi ile inledi mi?

İnledi!

Pireyi deve yapanı, yalanı gerçek gibi yazanları gördük mü?

Gördük.

Yolu kesilene, evinin önünde tekmelenene, meydanda dövülene, sokakta sıkıştırılana tanık olduk mu?

Olduk!

Sonuç:

Sen sağ, ben selamet.

Olur böyle vakalar, hoş gör, boş ver…

***

Yol, yordam, edep, hayâ, erdem, vicdan, ahlak pazarlık masasına konmuş… Siyasetin özü de, sözü de kirlenmiş; kimin eli, kimin cebinde belli değil…

Sağa bak çifte standart, sola bak çifte standart…

Dün, “düşman” ilan edilen, bugün “dost”; “dost” ilan edilen bugün “düşman!”

Yüz kızarmıyor, dil utanmıyor, tavır arlanmıyor…

Neresinden baksan tutarsızlık, neresinden tutsan ahlaksızlık.

Şu hale bakar mısınız?

Muhalefetteki iki siyasi partiye kurşun sıkılmış, iktidarın umurunda değil.

Güya, “kurşun, kovalanan hırsıza sıkılmış,” “yoldan geçen biri iş olsun diye havaya kurşun atmış!”

Çocuklar bile inanmaz. Organize işlerden olduğu o kadar açık ki… “Masum” bir eylem olmadığı o kadar belli ki.

Peki, kim bunlar?

Paramiliter yapılar mı? Mafya grupları mı? Çıkar çevreleri mi?

Geçmişte; yasa dışı yapıların, bu tür eylemlerde kullanıldığını biliyoruz.

Bu yapılar geçmişte vardı, bugün de varlar, gelecekte de var olacaklar.

Önemli olan “Devlet” denen yapıyı yönetenlerin tutumudur.

Paramiliter yapılara izin veriyor mu, verilmiyor mu? Mafya gruplarını izliyor mu, izlemiyor mu?

Çıkar çevrelerini denetliyor mu, denetlemiyor mu? İşbirlikçi hainleri gözetliyor mu, gözetlemiyor mu?

Kurşun sıkanı yakalıyor mu, yakalamıyor mu? Arkasındaki karanlık gücü aydınlatıyor mu, aydınlatmıyor mu?

Benden, onlardan diyor mu, demiyor mu? Yasayı uyguluyor mu, uygulamıyor mu?

Ne yazık ki, iktidarın karnesi zayıf. Olumsuz örnekler o kadar çok ki…

Tanık var, sanık yok!

Eğri oturup doğru konuşalım:

O “kör” kurşun, AKP’nin binasına denk gelseydi; yer yerinden oynamaz mıydı?

Birlik, beraberlik, kardeşlik nutukları atılmaz mıydı?

Muhalefet, yerden yere vurulmaz mıydı? “Mağdur” edebiyatına sığınılmaz mıydı?

“Demokrasiye darbe” manşetleri atılmaz mıydı?

Sanık ya da sanıklar, tez elden bulunmaz mıydı?

Yanlış tarafımız tam da bu!

Muhalefete yönelikse unut, iktidara yönelikse üzerine git.

***

Kimse aklımızla alay etmesin; milleti kandırmaya yeltenmesin.

İyi Parti’ye, CHP’ye sıkılan kurşun demokrasimize, sıkılmıştır.

Oyun kurucusu, ya da oyun kurucuları açığa çıkarılamıyorsa, birileri onları koruyor demektir.

“Bak işte görmüyorum,” “yolun açık olsun,” “ devam et” demeye gelir.

Kurşun sıkanı yakalayamıyorsa, “oyun” kurucularını açığa çıkaramıyorsa, vay halimize!

Peki, korkacak mıyız, kaçacak mıyız, susacak mıyız? Asla.

Sayın Meral Akşener’in belirttiği gibi;

"Şimdi bize bu kurşun mu dur diyecek?”

“Bunca tehdide direndikten sonra şimdi bizi bu kurşun mu korkutacak?”

“Bunca ahlaksızlığa göğüs gerdikten sonra, şimdi bizi bu kurşun mu sindirecek!"

***

Sözün özü: İYİ Parti ve CHP’ye sıkılmış kurşun, özgürlüğe, düşünceye, birliğe, beraberliğe, demokrasiye sıkılmıştır. Geçiştirilemez, unutturulamaz. İktidar, olayın üzerine gitmeli, provokatörleri yakalamalı, adalete teslim etmelidir. Aksi halde, karanlık güçlerin koruyucusu söyleminin önüne geçemez.

Bu durum, hem kendisine, hem demokrasimize, hem ülkemize zarar verir.

Seçim sathı mahalline girdiğimiz bu günlerde lütfen dikkat!

Dile dikkat, söze dikkat, suça dikkat, suçluya dikkat…