Celal Durgun

Politikacıların, düzenini kurmuş “uyanıkların” çok kullandığı, çok tekrarladığı cümledir.

“Hepimiz aynı gemideyiz, batarsa hepimiz batarız.”

Gerçekten aynı gemide miyiz?

Biri zevk-i sefa içinde yaşarken, diğeri cefa çekiyorsa…

Biri istediğini yiyor, istediğini giyiyor, gezip tozuyor, diğeri pazarda çürük sebze-meyve topluyor, eve ekmek götürmekte zorlanıyor, eski giysisini tamir ederek giyiyor, evden işe, işten eve gitmeye mahkûmsa…

Birinin sofrasında, et, balık, süt, peynir, yumurta, sebze, meyve eksik olmazken, diğeri kuru ekmeğe talim ediyorsa…

Aynı gemide değiliz.

Aynı havayı soluyor, aynı şehirlerde yaşıyoruz ancak aynı gemide değiliz.

Hiç olmadık…

70 yaşına geldim, o gemiye hiç binmedim.

Hep hesaplı, hep kontrollü yaşadım.

Ne adaleti gördüm, ne eşitlik, ne insaf, ne vicdan…

Asgari ücret 8.506 TL. En düşük emekli maaşı 5.500 TL.

Memur ve emekli maaşına 0 zam.

 Çalışan öğretmen (9/1)          13.061 TL

Çalışan mühendis (8/1)          18.072 TL

Çalışan uzman doktor (7/1)  20.774 TL

Çalışan milletvekili                  73.379 TL

Aynı gemideymişiz… Hadi canım sen de…

O gemide çalışan tek bir öğretmen, mühendis, doktor, memur yok!

Gemi’de vekilimiz var.

Bizim adımıza gezecek, tozacak, yiyecek, içecek, giyecek…

Helal olsun; gezsin, tozsun, eğlensin de, bizi de hatırlasın.

Onu, oraya gönderen halkın acınacak halini görsün.

Aklına, vicdanına danışsın.

Çarşının, pazarın hali meydanda, elektrik-su, doğalgaz zamları cep yakıyor.

Aldıklarının yarısını bize verseler, razıyım.

60 bin, 40 bin, 30 bin fark neyin nesi?

Adil mi? Hakkaniyetli mi?

Bitmedi:

Emekli vekile yüzde 176 zam, emekli memura yüzde 30!

Emekli milletvekili         51. 970 TL + (Memur, İşçi, Esnaf emeklisi ise, ayrıca emekli aylığı)

Emekli memura (1/4) 11.000 TL (Yaklaşık)

Gemi’de emekli memur yok!

Gemi’de, yalnız emekli vekil var.

Biz ona bakacağız, o bize al sallayacak.

Faal vekil de, emekli vekil de, Meclis lokantasından yararlanacak… Özel hastanelerde kendine baktıracak, indirimli uçak seferlerinden yararlanacak…

Etini, sütünü, çorbasını, pilavını, tatlısını, çayını, kahvesini neredeyse beleşe gelen fiyatlarla tüketecek; emekli memur dışarıda bir tas çorba, bir bardak çay içmeyi hesaplayacak!

Ey vicdan neredesin? Ey eşitlik neredesin? Ey adalet neredesin?

“Aynı gemideymişiz!

Ne gemisi be?

Otobüse, dolmuşa bile binemiyoruz!

Benim paramı bana verirken eli titriyor, bin bir bahane sıralıyor, kendisine gelince bol kepçe daldırıyorsun!

Olmaz ki, böyle de insafsızlık yapılmaz ki…

Sizinki can da, bizimki patlıcan mı?

Bizim de canımız var, biz de insanız.

Görmüyor musun? Feryadımı duymuyor musun?

“Demedi” demeyin.

“Kimi yer, kimi bakar, kıyamet ondan kopar.”

Kıyamet kopacak, kısa çöp, uzun çöpten hakkını alacak.