• 27 April 2017, Thursday 19:14
CelalDurgun

Celal Durgun

Aldanma ve Aldatma Meselesi

‘sözün özü’ Celal DURGUN / [email protected]

“Siyasi hayatım boyunca ne aldatan ne de aldanan oldum.”

Bu iddialı sözü söyleyen kim?

Eski Başbakan, yeni Cumhurbaşkanı, Başkomutan, AKP Genel Başkanı olmasına ramak kalmış Sayın Recep Tayyip Erdoğan.

                                                ***                   ***

Halep oradaysa arşın burada; olanlara bakalım.

Fetullah Gülen ile canciğer, kan kardeş gibiydi.

Gülen istedi, O verdi.

Emniyetin, istihbaratın, asayişin başına Fetullahcıları getirdi.

Yaveri Fetullahcı çıktı.

Fetullahcı askerlerin önü açıldı, kimi general, kimi amiral yapıldı.

Fetullah Gülen’e davetiye çıkardı.

“Gurbet hasrettir, hasretin bedeli çok ağırdır, faturası çok ağırdır. Biz gurbette olup, şu vatan topraklarının hasreti içerisinde olanları aramızda görmek istiyoruz. Bu sıla hasreti artık bitmelidir, bitsin istiyoruz” dedi.

15 Temmuz oldu, takke düştü kel göründü.

“Her şeye rağmen, bu hain örgütün gerçek yüzünü çok daha önceden ortaya dökememiş olmanın üzüntüsü içerisindeyim. Bundan dolayı hem Rabbimize hem de milletimize verecek hesabımız olduğunu biliyorum. Rabbim de milletim de bizi affetsin. Yurtdışında yürüttükleri eğitim faaliyetlerinin hatırına bunlara müsamaha gösterdik. Hatta ve hatta, Allah dedikleri için müsamaha gösterdik. Ortak bir yanımız var dedik. Ama aynı menzile giden farklı yollardan bir yapı gördüğümüz yapının sinsi emellerin örtüsü olduğunu uzun süre göremedik” itirafında bulundu.

Yani aldandığını kabul etti.

                                                ***                   ***

Ergenekon, Balyoz, casusluk, oda TV gibi uyduruk davaların savcısı olmayı kabul etti.

Zırhlı arabasını Ergenekon savcısına tahsis etti.

Atatürkçü subaylar, generaller tutuklandı, Genel Kurmay Başkanı “terörist” damgası yedi.

Gururuna yediremeyip intihar eden oldu, kederden ölümler yaşandı.

Yazarların, çizerlerin, düşünürlerin yüreğine “korku” salındı.

5 yıl sonra gerçeği gördü ve şöyle dedi “bu operasyonlarla şahsım başta olmak üzere, tüm ülke yanlış yönlendirildi, aldatıldı.”

Yani “günah” çıkardı.

                                                ***                   ***

“En geç sekiz senede AB’ye üye oluruz” dedi.

“Vize kalkıyor” diye millete göbek attırdı, güpegündüz havai fişekler patlattı, on yıl geçti, “ey Avrupa” söylemini başlattı, “ikiyüzlü” AB, bize kapıyı kapattı.

Biz mi AB’yi aldattık, AB mi bizi aldattı bilemedik.

                                                ***                   ***

“Libya’da NATO’nun ne işi var” dedi, NATO’nun uçakları İzmir’den kalktı, Libya’yı bombaladı.

NATO mu bizi kandırdı, biz mi NATO’yu anlayamadık, bilemedik.

                                                ***                   ***

PKK ile MİT’i buluşturduğu ortaya çıkınca, “nerden çıktı bu Oslo görüşmeleri” dedi ve zeytinyağı gibi üste çıktı.

“Kürtler benim canım ciğerim… ABD’nin BOP kapsamında Diyarbakır yıldız olacak” dedi, sonrasında dediklerini inkâr etti.

“Obama maalesef PYD ve YPG konusunda bizleri aldatmıştır” dedi.

Türkçesi, Sayın Erdoğan aldandığını kabul etmiştir.

Peki, “siyasi hayatım boyunca ne aldatan ne de aldanan oldum” sözü doğru mudur?

Hayır.

Ya bizim kulağımız sağır, ya okuma yazmamız zayıf, ya anlama kabiliyetimiz sıfır ya da bizi “adam” yerine koyan yok.


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık