• 01 June 2022, Wednesday 16:24
CelalDurgun

Celal Durgun

AYDIN KİRLENMESİ…

Adı Aydın;

“Merkez”de duranı var, “uçlar”da duranı var…

“Hükümet” yanlısı olanı var, “Hükümet” karşıtı olanı var…

“Solcu” olanı var,  “Sağcı” olanı var…

“Atatürkçü” olanı var, “Müslüman” olanı var…

“Okumuşu var”, “okumamışı” var…

“Tarafsızı” var, “Taraflısı” var…

                                                      ***

Aydın var, “Aydın” var…

Özü ve sözü bir olan, dik duranı, bedel ödeyeni var, kaçak güreşeni var…

Say sayabildiğin, gör görebildiğin kadar!

Peki, aydın kimdir?

Sadık Usta’ya göre; “uykudan uyandıran, ikaz eden”, “kurtarıcı”, “aydınlık veren, nurlandırandır.”

Kimi yazarlara göre; “eleştiren”, “sorgulayan”, “aklı rehber edinendir.”

Bence bu tanımlar doğru ancak yetersizdir.

Bana göre; okuyan, sorgulayan, araştıran, gerçekleri dile getiren, yazan-çizen, doğruyu söyleyen, yanlışı yeren, problemi çözen, çıkış yolunu gösteren; bilgin, yetkin, korkusuz, namuslu, vicdanlı, ahlaklı kişidir.

Aydın; ufukların ötesini, dağların ardındakini görendir.

Aydın; kalemini satmaz… Ismarlama yazı yazmaz… Yandaş olmaz…

Aydın’ın görevi muhalifliktir; ancak doğruyu, iyiyi, güzeli kim yaparsa, onu sahiplenir, över ve beğenir.

Tutarlı kalır, özeleştiri vermekten kaçınmaz.

Korkmaz, yılmaz, teslim olmaz, yalvarmaz… Çark etmez…

Özü neyse, sözü de odur… Sözü neyse özü de öyledir.

Aydın; tutarlıdır, oradan oraya, şuradan şuraya uçmaz…

Gerçeği yazar, doğruyu konuşur; hak-hukuk-adalet-kardeşlik, barış, özgürlük, eşitlik için savaşır…

Doğruyu alkışlar, eğriyi yerer…

Haklıya sahip çıkar, haksızın karşına dikilir…

Zalimle savaşır, mazlumla kucaklaşır…

Aydın geleceği görür…

Aydın; bildiğini, hissettiğini saklamaz; yazar, konuşur…

Yol gösterir, yön tayin eder…

Yazmıyorsa ya korkaktır, ya satın alınmıştır.

Bir aydın ki; zayıfı ezeni, güçlüyü savunuyorsa o iflah olmaz zalimdir.

Nemrut’a, nasıl bu kadar zalim oldun sorusunu sormuşlar?

“Kimse sesini çıkarmadı” demiş.

İşte Aydın; herkesin sindiği, korktuğu günlerde sesini yükselten, itirazını dillendiren Musa’dır.

“Musa” kalan aydınımız o kadar azaldı ki… 

“”Ödlek” aydınlarımızın sayısı o kadar çoğaldı ki…

Fikri kirliler, vicdanı kirliler, cüzdanı kirliler, kendi kirliler, kâğıdı kirliler o kadar arttı ki…

Yüzü kızarmaz, utanmaz, arlanmaz; hilebaz, paracı-dolarcı-yandaş-dönek-fırıldaklar şan-şöhret-para-pul sahibi oldular; oldular da baştan aşağı kirlendiler…

Onların kâğıdı kirli, kalemi kirli, yüzü kirli, eli kirli, vicdanı kirli…

Benden uzak olsunlar…

Yüzlerini-gözlerini görmek istemiyorum.

Adını kirletmeyen, kalemini kirletmeyen, vicdanını kirletmeyen aydınlarımıza selam olsun.

Ak kâğıda temiz duygularını yazan korkusuz kalemlere selam olsun.


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık