• 09 March 2017, Thursday 18:47
CelalDurgun

Celal Durgun

“Abidik”, “Gubidik” işler …

‘sözün özü’ - Celal DURGUN / [email protected]

Seçim yapılmıştı.

“Biz değiştik”, “Milli gömleğimizi çıkardık”, “Hoca ile bağımızı kopardık” diyen parti birinci olmuştu.

Birinci olan partinin Genel Başkanı “yasaklı” olduğundan seçime katılamamıştı.

Abdullah Gül’ün başbakanlığında yeni bir hükümetimiz olmuştu.

Bir süre bu hükümetle devam ettik.

Sonra kimler araya girdiyse, kimler arayı buldurduysa, seçim yasası değiştirildi, “şaibeli” vekil olduğu iddia edilen kişi vekillikten düşürüldü.

“Yasaklı” Genel Başkan vekil seçildi.

Recep Tayyip Erdoğan Başbakan, Abdullah Gül Dışişleri Bakanı oldu.

***               ***               ***

Ahmet Davutoğlu Başbakandı.

Son seçimde AKP’yi birinci parti yapmıştı.

Ne oldu, kim kimi beğenmedi?

Kim kime oyun yaptı bilemedik?

Ahmet Davutoğlu gittti, Binali Yıldırım geldi.

O günlerden bugünlere geldik;

Halâ Ahmet neden indirildi, Binali neden bindirildi bilmiyoruz.

***               ***               ***

Erdoğan, 2010 anayasa değişikliği oylamasında, “hayır” diyeceklerini açıklayan Bahçeli’yi, “İşçi Partisi’yle, CHP’yle beraber saf tutmakla, sol örgütlerle aynı hizaya gelmekle” suçlamıştı.

Bahçeli de, Erdoğan’ın, “Allahtan korkmadığını, günaha girme kaygısının kalmadığını, yalan söylediğini, iftira attığını, layık olmadığı makamının ağırlığı altında ezildiğini, tarafsızlığını yitirdiğini” söylemişti.

Şimdi can-ciğer oldular, kol kola girdiler.

Bahçeli Erdoğan’a, Erdoğan Bahçeli’ye övgü yağdırıyor.

***               ***               ***

Erdoğan, cumhurbaşkanı oldu.

Tarafsız cumhurbaşkanı olmayacağını açıkladı.

“Fiili durum” tartışması başlatıldı.

Cumhuriyet savcıları sustu, hukuk profesörleri sustu.

Anayasa rafa kaldırıldı.

Hukuk çiğnendi.

Başkalarına işleyen yasa, cumhurbaşkanına işlemedi.

***               ***               ***

AKP karşıtı bir yazardı.

Atatürkçü kişiliği ile ünlenmişti.

Ekonominin kötüye gittiğinden şikâyetçiydi.

AKP’liler de onu sevmezdi.

AKP’liler mi onu keşfetti, yoksa o mu hidayete erdi bilen yok.

Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a danışmanı oldu.

***               ***               ***

Dini hassasiyeti öne çıkaran bir siyasetçiydi.

“Karun” ve “Harun” söylemi ile dikkat çekmişti.

AKP ile aynı seçmen kitlesine hitap eden bir partinin de Genel Başkanıydı.

Partisini terk etti.

AKP’ye katıldı.

Başbakan yardımcısı, AKP sözcüsü oldu.

***               ***               ***

Tansu Çiller’in gözdesiydi.

Mehmet Ağar’ın istifasından sonra Demokrat Parti Genel Başkanı oldu.

Recep Tayyip Erdoğan’ın, “padişahlık” istediğini iddia etmişti.

Genel Başkanı olduğu partisi seçimde başarılı olmayınca istifa etti ve AKP’ye katıldı.

Bakan oldu ve “Allah şahittir ki bütün bedenim kan gölüne dönse de Erdoğan’dan ayrılmayacağım” diyerek kendi kendini yaraladı.


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık