• 02 February 2017, Thursday 19:41
CelalDurgun

Celal Durgun

‘Fiili Durum’

‘sözün özü’ - Celal DURGUN / [email protected]

Futbolcu önüne geleni biçip geçiyor.

Faul üstüne faul yapıyor.

Gözler hakemin üstünde; hakem oralı değil.

Görmüyor, düdüğünü çalmıyor.

“O ünlü bir futbolcudur, dünyanın tanıdığı oyuncudur,

ona ceza veremem”;

“Fiili durum” diye savunma yapıyor.

                                   ***                  ***                  ***

Adam, geçmiş direksiyonun başına; kırmızı ışıkta durmuyor.

Sarı ışığı kâle almıyor, trafiği alt üst ediyor.

Trafik polisi adama ceza kesmiyor.

“Olur böyle vakalar” deyip geçiştiriyor.

“Fiili durum”a sığınıyor.

                                   ***                  ***                  ***

Adam, ticaret işine girmiş.

Hali vakti çok iyi; kazancı da yerinde.

Vergisini ödemiyor.

Vergi dairesi görevlileri de ona dokunmuyor.

“Fiili durum” var!

                                   ***                  ***                  ***

İsim vererek yazıyorum.

Sayın Devlet Bahçeli, “fiili durum” diyerek, kanun tanımazların, yasa bilmezlerin tarafında durdu.

Maçı yanlış yöneten hakemin durumuna düştü.

Geçmişteki ağır sözlerini unuttu.

Atatürk’ün kabul etmediği, İnönü’nün yanına bile yanaşmadığı, Türkeş’in reddettiği “Başkanlık”

(Bahçeli’nin deyimi ile cumhurbaşkanlığı) sisteminin kurulması için anayasa değişimine önderlik etti.

                                   ***                  ***                  ***

Kişi mi yasaya uymalı, yasa mı kişiye uydurulmalı?

Kolayca anlaşılsın diye, çirkin bir örnek veriyorum; “Adam” hırsızlıktan içeri atılmış, dolandırıcılıktan yargılanmış, katil olmuş, yıllarını hapishanelerde geçirdikten sonra serbest kalmış. Fakat huyundan vazgeçmemiş, eski yaptıklarını yinelemiş. Yine yargılama, yine tutuklama yine cezaevi ...

“Bu adam adam olmayacak,

en iyisi yasayı adama göre değiştirelim mi” diyelim?

                                   ***                  ***                  ***

Kişi için yasa çıkarılmaz.

Kişiye özgü yasaların çıkarıldığı ülkelerde demokrasi olmaz.

Demokrasilerde, cumhurbaşkanı da olsanız, başbakan da olsanız, bakan da olsanız; onların eşleri, oğlanları, kızları, hısım ve akrabaları da olsanız; ana muhalefetin, yavru muhalefetin başı da olsanız size ayrıcalık tanınmaz.

Bana yasak olan şey, size de yasaktır.

Kim olursanız olun; adınız sanınız ne olursa olsun, yasalar önünde farkımız yoktur.

Demokrasi, bunun için en güzel idare biçimidir.

İnsanlık bu ideallere ulaşmak için can verdi, kan verdi.

                                   ***                  ***                  ***

Daha açık konuşalım:

Bakanlar, AKP yetkilileri “fiili başkanlık” ilan etti mi?

Etti.

Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisi

“farklı bir cumhurbaşkanı” olacağını söyledi mi?

Söyledi.

Anayasa ihlal edildi mi?

Edildi.

                                   ***                  ***                  ***

Şimdi ben, düşünce ve ifade özgürlüğümü kullanırken ceza yasasını ihlal etsem; savcılar yakama yapışır mı?

Yapışır.

Yapışması gerekir, benim diğer yurttaşlardan farkım yok ki; ben yasaların üstünde değilim ki.

Benim yakamdan tutan savcı; cumhurbaşkanının, başbakanın, bakanların…

söylemlerini duymazlıktan, görmezlikten gelmemeli.

Demokrasilerde, fiili durum tartışması olmaz.

Demokrasilerde, “şah” da yoktur “vezir” de yoktur.

Hak vardır, hukuk vardır.

Hesap sorma, hesap verme vardır.


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık