Celal Durgun

CHP'den istifa eden vekillerin, Kılıçdaroğlu'ndan üç isteği olmuş:

1- Muharrem İnce'ye geri dön çağırısı yapın

2- Canan Kaftancıoğlu'nu görevden alın.

3- HDP ile araya mesafe koyun.

***

Üç meseleyi biraz açalım.

Muharrem İnce, partisinden istifa etti mi?

Hayır.

Yerinde duran birine, “geri dön” çağırısı yapılır mı?

Yapılmaz.

Canan Kaftancıoğlu, bir konuşmasında “Mustafa Kemal” demiş, “Atatürk” dememiş. “Atatürk'te bizim, Mustafa Kemal'de bizim” açıklaması bu arkadaşları tatmin etmemiş!

Seçilmiş bir il başkanının görevden alınması gibi akla ziyan teklifin, partiye zarar vereceğini hesaplayamamışlar! İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın kazanılmasında Kaftancıoğlu'nun payını inkar etmişler!

Eksisini büyütmüşler, artısını görmemişler.

HDP ile araya mesafe konulmasına gelince;

Ne kadar mesafe?

1 metre mi, 100 metre mi? 1 kilometre mi?

HDP'nin parti programı, CHP'nin parti programı var.

Ayrı iki partiler, doğal olarak aralarında zaten “mesafe” var.

Bir de; bu arkadaşlar, “İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu orada durduğu, HDP ile araya 'mesafe' konulmadığı sürece biz bu partiye girmeyiz, aday olmayız, vekil seçilmeyi kabullenmeyiz” dediler mi?

Demediler.

İlkesizlik, yüzsüzlük, utanmazlık, çıkar...                    

***

Ergenekon sürecinde tanıdığım, duruşunu taktir ettiğim Mehmet Ali Çelebi, istifasında;

"Emperyalizme diz çöktürmüş CHP'den milli konularda kekeleyen CHP'ye geldik. Atatürk demekten çekinenleri el üstünde tutan CHP'ye geldik...” demiş.

Mehmet Ali Çelebi;

“Memleket Partisi”ni kuracak olan Muharrem İnce'nin, Mardin Belediye Başkanı Ahmet Türk'ü ziyaret ettiğini, Selahattin Demirtaş ile cezaevinde görüştüğünü, Kaftancıoğlu ile birlikte çalışmaktan memnun olduğunu açıkladığını bilmez mi?

Bilir.

Çelebi'ye, “bu ne perhiz, bu ne turşu” sorusunu sormayalım mı?

“Mesafe” nerede demeyelim mi?

         ***

İşte, İnce'nin HDP'ye bakışı:

“Seçilmiş bir belediye başkanını (Ahmet Türk) ziyaret ettim... Ben bu kayyumları doğru bulmuyorum... Selahattin Demirtaşı da ziyaret etmiştim... Kürt sorununu çözmek ilerici bir eylemdir, gerici bir kafayla çözülemez. Bir kere demokrasiye inanmak lazım..

Bir bağımsız bir Kürt devleti kurmak isteyen ayrılıkçı bir grup var. Terörle çözmek istiyor. İki federasyon, özerklik isteyen grup var. Üç 'ben Kürt'üm benim sorunlarım, sıkıntılarım, dertlerim var, bunları çöz, ama beraber yaşayalım' diyen bir grup var. Bu grubu ciddiye almalıyız. Çözüm yeri Büyük Millet Meclisi'dir...”

***

Kaftancıoğlu'nu övüyor.

“Cumhurbaşkanlığı kampayasında Sayın Kaftancıoğlu bizim İl Başkanımızdı. Aynı minibüs içinde 20 miting yaptık...”

***

Kılıçdaroğlu'na bağlı kalacağı sözünü veriyor:

“Ola ki 24 Haziran'da kazanamadım. Kılıçdaroğlu'nun karşısında asla aday olmam. Ben vefalı bir insanımdır. Kendisiyle asla bir yarışa çıkmam... Benim Kılıçdaroğlu'nu yenmek diye bir derdim yok. Kılıçdaroğlu bizim genel başkanımızdır, abimizdir...”

***

CHP'den ayrılmayacağı sözünü veriyor:

“Kiracıya kızarak ev yakmam. Ben ev sahiyim. Evi yakar mıyım? Ben de yönetici olursam, ben de kiracı olurum...”

“CHP benim için sıradan bir parti değil. İçişleri Bakanlığı'na dilekçe verilerek kurulan parti değil. Savaş meydanlarında kurulmuş, Atatürk'ün emaneti... Kamyoncunun oğlu olarak bu parti beni aldı PM üyesi, Grup başkanvekilliği, parti sekreteri, 16 yıl milletvekilliği yaptı. Partiden ayrılamam... Ben CHP'nin başarılı olmasını istiyorum. Atatürk'ün emanetini iktidar yapmak istiyorum...”

***

Biz; Türkiye'nin Atatürkçüleri, yurtseverleri, demokratları, ilericileri, sağcıları, solcuları, inananları, inanmayanları... Sayın İnce'ye sahip çıkmıştık.

Cumhurbaşkanlığı seçiminde bütün gücümüzle destek olmuştuk.

Süreç içinde gördük ki, cehenneme giden yolda yürüyormuş, sözü ayrı, özü ayrıymış, vefasızmış, kalıbının adamı değilmiş, öngörü yoksuluymuş...

***

Ergenekon davasının “yiğit” savunucusuna sesleniyorum:

Sayın Mehmet Ali Çelebi;

Somut durumun, somut tahlilini yap.

Türkiye'nin Atatürkçüleri, sağcıları, solcuları, inananları, inanmayanları, milliyetçileri, yurtseverleri, muhafazakarları, demokratları... “tek adam” rejimine karşı “demokrasi” şemsiyesi altında birleşiyor.

Buraya katıl.

Vefalı ol, gerçeği gör.