• 19 August 2021, Thursday 10:52
CelalDurgun

Celal Durgun

SADUN BORO DİYOR Kİ..

Önce yangından söz edeceğim.

İçimizi yakan yangından.

Günlerce sürdü.

Alev, dağlardan denize kadar indi.

Binlerce hektar alan küle döndü.

Zeytinlikler yandı, bağımız, bahçemiz yandı, ormanlarımız yandı.

Çökertme kelleşti, Mazı çölleşti, Kıyıkışlacık fakirleşti...

Kuşlar yuvasından oldu.

Canlarımızın canı, cayır cayır yandı.

Köylü, ineğini, keçisini salıverdi.

Kimi döndü, kimi yandı, kimi kayboldu...

Kemerköy Termik Santralı yandı yanacak kadar oldu.

Hop oturup, hop kalktık.

Yüreğimiz patladı, ciğerimiz hopladı.

Neyse ki santrali son anda kurtardık.

                                    ***

Tarih tekerrür etmez derler.

Ama etti.

Daha önceleri de orman yangınları olmuştu.

Sözler verilmiş, yeminler edilmişti.

Tedbirler alınacak, kimsenin yaptığı yanına kar kalmayacaktı.

Caniler bulunacak, hak ettikleri cezaya çarptırılacaktı.

Bakanlar, başbakanlar söz verip, yemin ettiler.

Yakılan yerler orman olacak, kesinlikle imara açılmayacak.

Heyhat!

Yanan yerlere oteller dikildi.

Görmediler, duymadılar...

O otellerde bedava tatil yaptılar.

Utanmadılar...

                                    ***

Ören Marina'da, bir tabela var.

Her gidişimde o tabelanın, altındaki resme bakarım.

Temiz yüzü, ışıldayan gözü ile SADUN BORO'yla selamlaşırım.

İçim gider, boğazım düğümlenir,  genizim sızlar...

Gözlerim dolar...  içim üperir... yanarım...

Vurdumduymazlığa yanarım, öngörüsüzlüğe yanarım, cahilliğe yanarım...

Sorumluların sorumsuzluğuna yanarım.

Tutulmayan sözlere, edilen yeminlere yanarım...

İçim bulanır, midem kalkar...

Sonra tabeladaki yazıyı tane tane okurum:

“Ey dost, Hoş geldin Gökova denen cennete; bugün dünyanın en güzel  yeri. Gökova'da sana bağrını açan bu eşsiz koyları gezerken, DOĞA'nın haşmetine, cömertliğine karşılık, nankör insanoğlu(!)nun buraları kirlettiğini, ormanlar yaktığını gördün, üzüldün, utandın.

İşte bu rezilliği senden evvel buraları gezen, doğa sevgisinden, saygısından yoksun kimseler yaptı.

Sen de aynı hatayı YAPMA!

SAKIN ÇÖPÜNÜ, artığını, boş şişeni, sana her şeyini veren bu emsalsiz GÖKOVA'nın masmavi denizine, yemyeşil kıyılarına atma...

Hele sakın Ateş Yakma!

Bizden sonra geleceklere bu temiz, yeşil cenneti aynen bırakalım.

Rüzgarın kolayına gelsin, deniz sakin, neşen daim olsun. (SADUN BORO 'kısmet' Haziran 1986)


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık