Celal Durgun

İranlı kadınlar ayakta:

İran, şeriat kanunlarının uygulandığı bir ülke.

Buna rağmen İranlı kadınlar seslerini yükselttiler.

İtirazlarını dünyaya duyurdular.

İranlı kadınlar doğru etkinliklerde buluşuyorlar.

Yasağa rağmen sokağa çıkıyor, gösterilere katılıyorlar.

İranlı kadınları alkışlıyorum.

Şeriat kurallarının hüküm sürdüğü ülkede, kadınlar şort ve tişört giydiler.

"Hayır, hayır demektir. Başörtüsüne hayır diyoruz" sloganını attılar.

Çektiği videoyu sosyal medyada yayınlama cesaretinde bulunan İranlı bir kadın:

 "Zorunlu başörtüye hayır! Ben bugün kurallara hayır demek için başımı örtmeden işe gittim. Hayalimiz, istediğimizi özgürce giyebilmem" dedi.

Başka bir videoda, yürekli bir kadının yürürken, birden başörtüsünü çıkardığı, yere attığı ve üstüne basarak uzaklaştığı görüldü.

Bir kadın kullanıcı Twitter’da şunları yazdı:

“Ne giyeceğime karar verme hakkım olmalı ve seçimim yüzünden hapse atılmamalıyım.”

İranlı kadınlar, iktidardaki erkeklere seslendiler:

"Bizi malınız olarak görüyorsunuz. Onurunuza hizmet ettiğimizi düşünüyorsunuz. Bizi zayıf ve kırılgan olarak görüyorsunuz ve kendi güvensizliklerinizi örtmek için başımızı örtmeye zorluyorsunuz."

Yöneticilere meydan okudular:

"Bizi tutuklayabilirsiniz ama kampanyamızı susturamazsınız. Kaybedecek hiçbir şeyimiz yok.

Biz özgürlüğümüzü yıllar önce kaybettik ve şimdi onu geri istiyoruz" dediler.

İranlı bir erkek:

“Çıkaracak bir başörtüm ve peçem yok ancak yurdumdaki tüm kadınları ve kızları desteklemek için ben de sokaklarda olacağım” dedi.

İranlı cesur erkekleri de alkışlıyorum.

                                               ***

Dünya’nın her yerinde, kadınların başını çektiği, erkeklerin de katıldığı destek gösterileri düzenlendi, açıklamalar yapıldı, İranlı yöneticiler kınandı.

Devletler, devlet insanları, politikacılar, siyasi partiler İranlı kadınların yanında olduklarını açıkladılar.

Bizimkilerden (İktidardan) “çıt” çıkmadı.

Hani siz, kişinin kılık-kıyafetine müdahale edilmesine karşıydınız

Hani siz, isteyen türban takar, isteyen mini giyer diyordunuz?

Hani siz özgürlüklerden yanaydınız?

Bu ne yaman çelişki be kardeşim?

Sağınız belli değil, solunuz belli değil; önünüz yok, arkanız yok…

Bugün böyle, yarın şöyle…

İşiniz yalan, gücünüz yalan, sözünüz yalan…

İran yasalarına göre kadın başörtüsüz dışarı çıkamaz.

Bu durum devam etsin mi?

İran’da, yetişkin bir kadın evliyse kocasından, bekârsa babasından izni almadan pasaport alamıyor.

Bu ayıp sürsün mü?

İran'da, kadınlar dış giyimde düğmesiz giysiler giyemiyor.

Bu dayatma devam etsin mi?

İran'da, kadınlar saçlarını boyatamıyor, dize kadar çizme giyemiyor.

Bu ilkellik değil mi?

İran'da, kız çocukları 13 ya da aile izniyle daha erken yaşta evlendirilebiliyor.

Bu vicdansızlık sizi rahatsız etmiyor mu?

İran’da, cezai sorumluluk yaşı kızlar da 9, erkekler için 15.

Bu eşitsizlik yüreğinizi dağlamıyor mu?

Daha çok yasaklar var, uzatmayacağım.

(Elçin Poyraz’ın Cumhuriyet’teki 22 Eylül 2022 tarihli yazısını okumanızı öneriyorum.)

İran’da uygulanan akıl dışı, bilim dışı, çağ dışı uygulamalara ses çıkarmayan AKP Genel Başkanı, türbanlı bayanların CHP’ye katılmalarına itiraz ediyor ve diyor ki;

"Sadece başörtüleri sebebiyle maalesef polis copları altında, üniversite kapılarında kızlarımızın analarıyla beraber inletildiği durumları herhalde yok sayamayız. Bunları bu ülke yaşadı, yaşadık. Kızlarımızın okul kapılarında neler çektiğini gayet iyi biliriz.

Artık bu ülkenin hiçbir kurumunda başörtü sebebiyle kızlarımıza, kadınlarımıza zulmedilemez.

O dönem bitti. Bunu biz başardık.

Bu beşeri yanlışları, inancımıza ve kültürümüze mal etmek hem büyük bir haksızlık hem büyük bir bühtandır.

İşte şimdi CHP ne yapıyor?

Sembolik olarak her zaman yaptığı gibi istismar. Birkaç tane başörtülüyü nereden buluyorsa buluyor, geliyor yakasına bir rozet takıyor.

'Bak işte biz sizden yanayız, sizinle beraberiz' buradan ben o kardeşlerime de sesleniyorum. Gelmeyin bu oyuna. Sizin bu oyuna gelişiniz, bilesiniz ki bu işi bu ülkede hakkıyla yapanlara da saygısızlık olur"

                                               ***

Başörtüsü yasağına “zulüm” diyeceksin, yasağı kaldırmakla övüneceksin (hatırlatıyorum CHP’de evet demişti), başörtüsü takmayana uygulanan zorlamayı, zulmü görmeyeceksin.

Bunu adı çifte standarttır.