Celal Durgun

Tartışmayı, AKP Genel Başkanı başlatmıştı.

Ardı, arkası kesilmedi…

“Yüreğin yetiyorsa” muhabbeti aldı başını gidiyor.

TV’yi aç o muhabbet, gazeteyi oku aynı…

Kahvede, yolda, evde, eş-dost ziyaretinde konu aynı:

Yüreğin yetiyorsa…

Cesaretin varsa…

Çık karşıma…

Yüreğin yetiyorsa adaylığını açıkla…

Kaçma, kıvırma, lafı dolandırma…

Bahaneler uydurma, yalanlara başvurma…

Eveleme, geveleme…

Kaçak güreşme, kaçma, mindere gel…

Mert ol, yiğit ol, delikanlı ol…

Var mısın, yok musun?

Olacak mısın, olmayacak mısın?

Olacaksan çık ortaya…

Olmayacaksan adayını açıkla…

Saadete gel, niyetini söyle…

Dürüst ol…

Bak; iyi dinle ben adayım, sen aday mısın?

Konuş, ya adayım de, ya adayını göster…

Çekindiğin, korktuğun bir durum varsa söyle…

Biz, seni de koruruz…

 

                        ***

Söylemi açalım:

Aday olma; Olursan tepelerim, rezil ederim…

Yakarım, yıkarım doğduğuna pişman ederim.

Tehdit var, korkutma var, aşağılama var…

Dil hoş değil, niyet hoş değil, tavır hoş değil…

Olgunluk yok, kibarlık yok, saygı yok, sevgi yok…

Siyasi nezaket hiç yok…

Kabul edilemez bir üslup…

Söylem yavan, seviye düşük…

AKP Genel Başkanına sorsam:

Yüreğin yetiyorsa; enflasyonu düşür, doların yükselişini durdur.

Yüreğin yetiyorsa; çarşıdaki, pazardaki fiyat artışını önle.

Yüreğin yetiyorsa; gaza-mazota-benzine-elektriğe zam yapma.

(Soruları çoğaltmak mümkün ama bu kadarı yeter.)

Doğru olur mu?

Olmaz.

Çünkü enflasyonun artışının, doların yükselişinin, çarşının-pazarın uçmasının yürekle, yüreksizlikle alakası yok. Uygulanan ekonomik modelle alakası var.

Tartışmanın da, konuşmanın da bir seviyesi olmalı.

Külhanbeyi tavır, kabadayı ağzı konuşma siyaset dünyamızı kirletiyor.

Sevgiyi, saygıyı, hoşgörüyü bitiriyor.

Bırakın kim, nereye, ne zaman aday olacağına kendisi karar versin.

Anayasa’da ne yazıyorsa, kanun neyi emrediyorsa o olsun.

Bilgin, görgün, birikimin yeterli değilse, mangal gibi yüreğin olsa ne yazar.

Ufukların ötesini gören gözden, dağların ardındaki özü sezmekten yoksunsan;

Aklın, bilimin gereğini yapmıyorsan, yüreğin olsa ne yazar, olmasa ne yazar?