• 20 August 2020, Thursday 10:40
CelalDurgun

Celal Durgun

OKULLAR AÇILSIN MI?

31 Ağustos'ta açılacaktı, 21 Eylül'e ertelendi.

Eylül'de açılır mı?

Ben, açılmayacağı görüşündeyim...

Analar, babalar tedirgin.

Çocuklar kuşku içinde.

Bilim insanları çaresiz...

Açılsın mı, açılmasın mı?

Açılacaksa, alınacak tedbirler belirlendi mi?

Belirlendiyse, gerçekleşmesi mümkün mü?

Yaz aylarında salgın duracaktı!

Durmadı.

Kış aylarında da durmayacağı kesin gibi.

                                                ***

Emekli bir eğitimci olarak diyorum ki;

Okulların açılması, KOVİD 19'a davetiye çıkarmaktır.

Korona'nın her eve girmesi demektir.

Devlet okullarının halini biliyorum.

Sınıflar kalabalık; ikili, üçlü eğitim çare değil...

Hijyen, genelde berbat.

Öğretmen sayısı yetersiz, yardımcı eğitim kadrosu “yok” denecek kadar az...

Bina yapımız değişime müsait değil.

Sosyal mesafe kuralını işletmek olanıksız.

Unutmayın; maske dağıtım işinde sınıfta kalmıştık!

Alemin keyfi yerinde; maske kolda, mesafe nefes uzaklığında...

Kime, nasıl güvenelim?

                                                ***

Onca uyarılara karşın;

Koca koca adamlara, okumuş yazmışlarımıza maske takmanın önemini anlatamadık!

Mesafeli duruşun, kalabalık ortamlardan uzaklaşmanın hayat kurtardığına inandıramadık...

Salgına rağmen kıyılar dolup taştı; kucak kucağa oturanlara, gülüp oynayanlara tanık olduk...

Kurbanımızı da kestik, bayramımızı da yaptık, turizmi de canlandırdık...

AVM'leri de açtık, kahveleri, cafeleri, lokantaları da... 

Ayasofya'yı da açtık.

Toplu Taşıma Araçlarını serbest kıldık.

Düğün yasağını kaldırdık.

Zeybek oynadık, halay çektik, asker uğurlamasına katıldık...

Ne oldu?

Tekrar başa döndük!

                                                ***

“Derdi veren Allah, dermanı da verir”;

“Canı veren de Allah, alan da Allah” diyen halkımızın okumuşu da, okumamışı da sorumluluktan kaçtı...

“Kaderci” anlayışa teslim olduk...

“Yaz aylarında bitecek” denen KOVİD, can yakmaya, can almaya devam etti.

Böyle duyarsız, böyle bilinçsiz, böyle sorumsuz davrandığımız sürece; daha çoook canımız yanar.

                                                ***

Tamam, yüz yüze eğitim önemli.

Ama ne zaman?

Sağlıklı ortam kurulunca.

Sınıflar, dershaneler, okullar yeni düzene uyumlu hale getirilince.

Takip sistemi “tıkırında” yürütülünce.

“Önce sağlık, önce can” özdeyişi beyinlere yerleştirilince...

Görünen köy kılavuz istemez.

Akılsızlık, cahillik, vurdumduymazlık, bize bişey olmaz sorumsuzluğu,  aymazlık böylesine yaygınken;

Üniversite mezunu, iş-güç sahiplerini denetleyemediğimiz aşikarken;;

COVİD 19 görev başındayken;

Doktorlarımızı, hemşirelerimizi, tıp çalışanlarımızı alıp götürürken;

Oyun çağındaki çocuklarımızı okula göndermek “cinayet” olur.

                                                ***

Eğitimi daha sonra da veririz, ama gideni geri getiremeyiz...

“Çocuklara kıymayın efendiler.”                          

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık