• 27 October 2022, Thursday 10:36
CelalDurgun

Celal Durgun

“CUMHURİYET FAZİLETTİR.”

Mecliste bulunan “hoca” kılıklı bir vekil soruyor?

“Nedir bu cumhuriyet?”

Atatürk yanıtlıyor:

“Cumhuriyet fazilettir.”

***               ***               ***

Doğru oturup, doğru konuşalım:

99. yaşını kutladığımız Laik Cumhuriyetimiz, Atatürk’ün kurduğu Laik Cumhuriyetin çok uzağında kalmıştır. Laik Cumhuriyetimizi koruyup kollayamadık.

Yolumuz kesildi, vurulduk, asıldık, öldük, cezaevlerine konulduk; karalandık, yaralandık, cezalandırıldık, aşımızdan, ekmeğimizden, işimizden olduk...

Bize kan kusturanlar, bizi susturanlar; biz yine buradayız, yine Atatürkçüyüz, yine bağımsızlıkçıyız, yine laikiz.

Teslimiyetçilere, korkaklara, sırtımızdan vuranlara inat, yolumuzdan dönmedik, dönmeyeceğiz.

Türkiye’yi, Atatürk’ün hedef gösterdiği “çağdaş uygarlık seviyesinin üstüne” çıkaracağız.

Siyasal İslamcılarla, köktendincilerle baş edeceğiz.

Feodalite kalıntıları, hacının, hocanın, şeyhin kökünü kazıyacağız.

Dili kirli, fikri kirli, vicdanı kirli siyasetçileri defedeceğiz.

Her alanda, aklı-bilimi egemen kılacağız.

Bilimde, sanatta ilerleyeceğiz, sanayide, üretimde sınırları zorlayacağız.

Gerçekten tam bağımsız Türkiye’yi kuracağız.

Aklı hür, fikri hür, irfanı hür nesiller yetiştireceğiz.

                                   ***

Atatürk, bilimden, akıldan, çağdaşlıktan yanaydı.

Atatürk, yokluğu, yoksulluğu, cehaleti yıkmıştı.

Atatürk, okulun, okumanın, öğrenmenin, sormanın, sorgulamanın yolunu göstermişti.

Atatürk, ekonomik, sosyal, kültürel, siyasal, toplumsal sorunlarla savaşmıştı.

Atatürk, günü kurtarmak için değil, yarınları kurmak için direnmişti.

Atatürk, ufukların ötesini göstermişti.

Fabrikalar kurmuştu:

Mensucat fabrikalarımız, şeker fabrikalarımız, Tekel fabrikalarımız olmuştu.

Makine Kimya Endüstrimiz, uçak fabrikamız vardı.

Uçak satan ülkeydik.

Demir-Çelik sanayimiz de olmuştu.

Oto yollarımız da, tren yollarımız da çalışıyordu.

Toprağımızı eken de, biçen de bizdik.

Ovamız da bizim, tarlamız da… Dağımız da bizim, taşımız da…

                                   ***

En tepedekinden, en alttakine kadar herkesi sorumlu ve duyarlı olmaya davet ediyorum.

Savurganlığa paydos, üretime devam.

Nutuk’a paydos, işe devam.

Planlı kalkınmaya evet, plansızlığa hayır.

Bütçemiz denk, paramız değerli olsun.

***               ***               ***

Türkçe okuyup, Türkçe konuşalım.

Kızımız da okusun, oğlumuz da.

Laboratuvarlarda sabahlayalım.

Bilim insanımız, düşün insanımız çoğalsın.

Köylümüz üretsin, işçimiz çalışın.

En tepedeki de özverili, en alttaki de özverili çalışsın.

Siyasetimiz de temiz olsun, siyasetçimiz de… Özleri de, sözleri de bir olsun.

***               ***               ***

Ya bugün?

Fabrikalarımız satıldı.

Dağlarımız, ovalarımız, kıyılarımız talan edildi.

Köylü perişan, emekçi çaresiz… Üretim durmuş…

Enflasyon almış başını gidiyor… Türk lirası her geçen gün eriyor…

Dış alım, iç satımı geçmiş; bütçe açık…

Gelen, gideni aratıyor… Savurganlık diz boyu…

Özel malikâneler, özel uçaklar, özel arabalar…

Üç yerden, beş yerden maaş alanlar…

Liyakatsiz kişiler, müdür, genel müdür…

Bir yandan din-iman, vatan-millet, ezan-bayrak söylemi, diğer yanda, ihtişam, şatafat, kadro dağıtma, torpil...

Her şey Allah’a havale edilmiş.

Kadercilik almış yürümüş.

Aklın yolu, bilimin ışığı köreltilmiş.

Üniversiteler susturulmuş,  Bilim insanları sürülmüş.

Düşün adamlarımız küstürülmüş.

Yazarlarımız, çizerlerimiz tehdit altında; yazamıyor, konuşamıyor…

Önümüz, arkamız, sağımız, solumuz sansür…

Yandaş gazeteciye, yandaş haberciye, yandaş yazara-çizere, yandaş TV’lere sınırsız özgürlük…

Muhalif gazeteye-gazeteciye, yazara-çizere, TV’ye ceza…

***               ***               ****

Sözün özü;

Atatürk’ün kurduğu devletten eser kalmadı.

Laikliğin içi de, dışı da boşaltıldı.

Eğitim bitti, sağlık gitti…

Düzen değişti…

Atatürk’e küfür eden, lanet okuyan kişiler devlet katında itibar görüyor.

İnkârcı tarihçiler, yalancı sosyologlar şehir şehir geziyor, TV’lere çıkıyor belgelere dayanmayan söylemlerde bulunuyor, gerçeği çarpıtıyor…

“Dur” diyen yok, hesap soran yok!

Son söz:

Gün gelecek, devran dönecek…

Laik Cumhuriyet tüm kurumlarıyla yeniden hayat bulacak.

Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun.

 

 

 


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık