• 28 January 2021, Thursday 9:05
CelalDurgun

Celal Durgun

BİR ZAMANLAR...

Tarım'da kendine yeten 7 ülkeden biriydik.

Hayvancılıkta da öyle.

Fazlamızı da, dışarıya satıyorduk.

Bugün; etten süte, ottan samana, meyvadan sebzeye... muhtacız!

Pamuk'u Yunanistan'dan, Buğday'ı Rusya'dan, Arpa'yı Fransa'dan, Pirinç'i Mısır'dan, Mısır'ı Ukrayna'dan, Çay'ı Srilanka'dan, Bakla’yı İtalya'dan, Sarımsak'ı Çin'den, Nohut'u Meksika'dan, Mercimek'i Kanada'dan... alıyoruz.

Bir zamanlar;

Çukurova, Gediz, Harran, Iğdır Ovaları Pamuk;

Konya ovası, Ergene ovası Buğday;

Bitlis, Manisa, Muğla, Samsun, Tokat, Denizli, Elazığ Tütün;

Ağrı, Adıyaman, Malatya, Tokat Şekerpancarı;

Tekirdağ, Edirne, Kastamonu, Sinop  Çeltik;

Ambarımızdı.

Çayımız Rize'den, fındığımız Giresun'dan, fıstığımız Gaziantep'ten gelirdi.

Amasya elması, Bursa şeftalisi;

Aydın inciri, İzmir üzümü;

Diyarbakır karpuzu, Manisa kavunu;

Mis gibi kokardı.

                        ***

Genetiği değiştirilmiş tohumları getirdiler.

Allayıp, pullayıp üreticilerimize sattılar.

Toprağımız zehirlendi.

Ürünün lezzeti kaçtı.

Maliyet arttı, üretim düştü.

Köylü sefil, biz alamaz olduk.

Üreticiden 1 liraya alınan domates, markette 7 liraya satılıyor...

Üreticinin patatesi, soğanı para etmiyor...

Traktörüne el konmuş, malı-mülkü hacizli...

Sesini duyan, derdine derman olan yok!

                        ***

El alem tarlasını ekene, bahçesine bakana destek dağıtırken;

Bizimkiler, tarlayı boş bırakana “destek pirimi” dağıttı.

Tütün'e, Pamuk'a  “kota” koydu.

Tekel fabrikaları ile mensucat fabrikalarını yabancılara sattı.

Alan, yerli üretimden kaçtı, kendi sigarasını pazarladı.

Mensucat fabrikasını yıktı, aynı yere binalar dikti.

Çalışan işsiz, tütün üreticimiz ile pamuk üreticimiz perişan oldu.

Yabancı üretici düğün-bayram yaptı.

                        ***

Doğu Anadolu'da hayvancılık öldü.

Et fiyatları yükseldi.

Canlı hayvan ithalatına başladık.

İspanya, Brezilya, Uruguay ve Macarsitan'dan kasaplık hayvan aldık.

Et fiyatları düşmedi.

Besici kaybetti, aracılar kazandı.

Kasap satamaz, tüketici alamaz oldu.

                        ***

Sorumlu kim?

Çiftçi mi? Üretici mi?

Hayır!

Yanlış tarım politikasında ısrar edenler;

Uluslararası sermayenin tuzağına düşen yöneticiler sorumludur.

Yani iktidar.

                        ***

Binlerce ziraat mühendisi, veteriner,  iş arıyor.

Devlet, onları işe alsa; her köye bir ziraat mühendisi, bir veteriner gönderse; bilinçli tarımı özendirse, besiciliği kıymetlendirse...

Atatürk döneminde olduğu gibi, örnek “çiftlikler” kursa...

Tarım dünyamızı planlasa,  programlasa...

Alım garantili sözleşmeler yapsa...

Düşük faizli krediler açsa...

Tarım girdilerindeki vergileri kaldırsa...

Kooperatifleşmeyi kolaylaştırsa...

Üretim artar, köylünün yüzü güler.

Türkiye kazanır.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 



 


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık