• 23 March 2017, Thursday 18:29
CelalDurgun

Celal Durgun

“Ey Avrupa …”

‘sözün özü’ - Celal DURGUN / [email protected]

 

İçişleri Bakanımı konuşturmadın.

Aile Bakanımı sınır dışı ettin.

İçişlerime müdahaleye yeltendin.

“Hayırcılar”a destek çıktın.

Hani sen demokrattın.

Hani sen demokrasiyi savunuyordun.

                                   ***                  ***                  ***

Ey Avrupa bunun hesabını vereceksin.

Yaptığın ayıbın altında ezileceksin.

“Ben ettim sen etme” diye yalvarıp yakaracaksın.

Ağlayıp inleyeceksin.

İşlediğin küstahlığın bedelini ödeyeceksin.

Dünya liderim sana gününü gösterecek.

                                   ***                  ***                  ***

Kimsin sen yahu?

Niye kaşınıyorsun?

‘Ali kıran baş kesen’ misin?

Belanı mı arıyorsun?

Kodum mu oturturum.

Kafamı bozma, canımı sıkma.

“Günah”ını dünyaya anlatırım.

Dünyayı başına “dar” ederim.

Kimse yüzüne bakmaz, rezil rüsva olursun.

İnsan içine çıkamazsın.

                                   ***                  ***                  ***

Hadi büyüklük bende kalsın.

Adam ol, hizaya gel, affını iste, özür dile.

Nedamet getir, yoksa anandan emdiğin sütü burnundan getiririm, haberin olsun.

Bilirsin yaparım.

Geri adım atmam.

Tükürdüğümü yalamam.

                                   ***                  ***                  ***

Avrupa’da at koşturmuş dedenin torunuyum.

Tepemi attırma, yorganı da yakarım, Roma’yı da yakarım, dağları da aşarım, sınırları da yıkarım.

Bize “madik” atmak neymiş gösteririm.

                                   ***                  ***                  ***

Karşınızda eski Türkiye yok.

Üreten Türkiye var!

Hak ihlalinin zerresine göz yummayan bir Türkiye var!

Demokrasi beşiğini sallayan Türkiye var!

Dünyaya nizam veren Türkiye var!

                                   ***                  ***                  ***

Sendeki işçilerim, işaretimi bekler; “hadi gel” desem;

Sudan çıkmış balığa dönersin.

Biz olmasak çöpün toplanmaz.

Biz olmasak sokağın süpürülmez.

Biz olmasak tuvaletin yıkanmaz.

Biz olmasak ağır işleri yapacak elaman bulamazsın.

                                   ***                  ***                  ***

Mavi Marmara olayını hatırla; İsrail, kuzu kuzu özür diledi, tazminatını ödedi ve kurtuldu.

Rus uçağını düşürdük, “yine düşürürüz” demiştik,

özür dilemedik.

“Eset” devrilecek dedik, sayılı günleri kaldı.

Şam da namaz kılma meselesine gelince,

Allah’ın izniyle o da olacak.


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık