• 11 August 2022, Thursday 11:43
CelalDurgun

Celal Durgun

SINAV SKANDALI

Başka bir ülkede, örneğin herhangi bir Avrupa ülkesinde olsa yer yerinden oynardı.

Kamuoyu ayağa kalkardı.

Kimsenin gözünün yaşına bakılmazdı.

Kolluk güçleri harekete geçirilir, soruşturma başlar, ifadeler alınırdı.

İddia ve kanıtlar karşılaştırılır, sonuca varılırdı.

Siyasetçi, bana ne, ben mi yaptım, kim yaptıysa cezasını çeksin demez; En azından kamuoyundan özür diler, görevinden istifa ederdi.

Duyarlılık, sorumluluk bunu gerektirir.

Sınavı yapan devlet, görevlileri atayan devlet.

Sorunun çalınmasını, dağıtılmasını önleyemeyen devlet.

Zarara uğrayan, mağdur olan vatandaş.

Devlet adına hareket eden sorumluların neden olduğu kayıpların bedelini kim ödeyecek?

Sınava girenler mi?

Sınavı yapanlar mı?

 

Beylik laflar ederek, ateşi söndüremezsin.

Suçu muhalefete yükleyemezsin.

Masum olduğunu söyleyemezsin.

Çükü hükümetsin, hükmedensin.

Ucu kime dayanırsa dayansın sonuna kadar gidilecek gibisinden iddialı laflar ediyorsun.

Helal olsun diyorum, alkışlıyorum.

Ama kuşkuluyum: Hep öyle oldu:

İlgililerin ilgisizliğine tanık oldum.

Hesap soranın, hesabı kapattığını gördüm.

 

Yok, bu kez öyle olmayacak:

İşin başındaki görevinden alındı.

Kolluk güçleri harekete geçirildi.

Suçlu ya da suçlular bulunacak.

Gereken yapılacak, yapanın yanına kar kalmayacak.

 Sınav iptal edildi.

Kimsenin hakkı yanmayacak.

Diyenler var!

Dilerim öyle olur…

Yanılan ben olayım.

 

Bu kaçıncı skandal?

Bir kişi tutuklandı mı?

Bir siyasetçi istifa etti mi?

 

 


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık