• 14 April 2022, Thursday 10:54
CelalDurgun

Celal Durgun

AH CEHAPE VAH CEHAPE

“Ekmek kuyruğu” varmış. Yalan!

O teyzeler, o ablalar, o nineler; o amcalar, o dedeler... var ya;

Onların küçük bir kısmı, televizyonlarda kendini görmek isteyen garibanlar; diğerleri tiyatroculuk oynayan “artistler!” Oyuncuların tamamı CEHAPE'li... ezberledikleri sözleri tekrarlayanlar CEHAPE'nin yoldaşları.

Aklısıra milleti kandıracak...  uyanığa bak! Siz giderken, biz geliyorduk.

                                    ***

“Ucuzluk” adı altında kampanya düzenleyenler var ya;

Bunların alayı CEHAPE'li.

O mağazalarda, mal kapmak için çırpınan teyzeler, nineler, amcalar var ya;

Onların tamamı parayla tutulmuş gündelikçi...

Parayı dağıtan CEHAPE, çekimi yaptıran CEHAPE, haberi yaptıran CEHAPE.

Sanki duymuyoruz, görmüyoruz, bilmiyoruz... attığın her adımdan, gittiğin her yerden, ettiğin her sözden haberdarız. Yakındır: Döndürdüğün dolapları, uydurduğun yalanları belgeleriyle önüne koyacağım, hesabını soracağım. El mi yaman, bey mi yaman göreceksin.

                                    ***

O benzin kuyrukları var ya; aslında, zenginliğimizin göstergesidir.

İktidarımızın, milletine dağıttığı servettir..

“Kuyruk, kuyruk” diye “anıranlar”, “kadir kıymet bilmezler” var ya;

Varlık kuyruğunu, yokluk kuyruğuna dönüştüren  CEHAPE'li “nankörlerdir!”

Mum vardı, mum, gaz lambası vardı... Elektriği biz getirdik bu ülkeye.... Gazocağı vardı, düdüklü tencere yoktu...Ambulans yoktu; Yol yoktu, köprü yoktu, tren yoktu, otobüs yoktu...Buzdolabı, çamaşır, bulaşık makinesi, televizyon, kombi, bilgisayar, internet, cep telefonu yoktu, biz getirdik, biz. Havaalanları, üniversiteler yoktu... biz kurduk biz.

CEHAPE; yokluk, yoksulluk, çöplüktür, inkardır... Aramızdaki fark: Onlar laf, biz iş üretiriz.

Mayası bozuklarla işimiz olmaz.

                                    ***

“Ayçiçeği yağı”, “buğday” yokmuş. Yalan!

Ukrayna'ya yağ, Rusya'ya buğday siparişini vermiştik.

Gemiler yüklenmiş, tam yola çıkarılacaktı ki...

Bilin bakalım ne oldu?

Rusya, Ukranya'ya savaş açtı.

Savaşı kışkırtan kim?

Tabii ki, CEHAPE ve CEHAPE'lilerin yurt dışındaki tertipçileri.

Yağ yüklü, buğday yüklü gemiler Türkiye'ye gelmesin ki;

İktidar zorda kalsın, CEHAPE puan toplasın.

Yemezler,! Biz ne yaptık?

O gemileri, savaşa karşın yurdumuza getirttik.

Savaşanları ülkemizde buluşturduk, konuşturduk, barıştırmaya da az kaldı.

“İş bilenin, kılıç kuşananın.”

CEHAPE'lileri kıçları üzerine oturttuk.

                                    ***

“Dışarıdan et alıyormuşuz, ot alıyormuşuz...”

Yav bu nasıl akıl? Almayalım mı?

Millet, etsiz, hayvanlar otsuz mu kalsın?

“Bunların kafası basmaz...”

Paran varsa alırsın.

Allah'ıma şükürler olsun; paramız da var, itibarımız da yüksek.

Benim milletim etini yiyecek... ağzının tadını bozmayacak.

CEHAPE'liler bunları bilmez. Ben ekonomistim... NAS'ı da bilirim, enflasydnu da, faizi de, istihdamı da, üretimi de, cari açığı da...

                                    ***

Çarşı, pazar pahalıymış.

Enflasyon çok yüksekmiş. Yalan!

Amerika'ya bakın, Fransa'ya bakın, Almanya'ya bakın...

Raflar bomboş. Benzin yok, mazot yok...

Paran olsa ne yazar? Bir de bize bakın?

Raflar dolu, dilediğin kadar benzin, dilediğin kadar mazot...

Çarşılar açık, pazarlar dolu...

Tutturmuşlar, döviz uçtu! Yahu uçan bir şey yok, uçan bir şey varsa o da CEHAPE!

Dolar bugün uçar, yarın düşer.

Yav bunlar var ya; hani şu CEHAPE'liler körler, kör.

Otoyollarını, köprüleri görmezler, şehir hastanelerini, havameydanlarını bilmezler...

Cebimizden bir kuruş harcamadık; taktir etsene.

Tutturmuşlar; elektrik pahalı, ot pahalı, çöp pahalı, domates şu kadar, patates bu kadar, salatalık, patlıcan, soğan... almış başını gidiyor.

Asgari ücret enflasyonun altında kalmış, satınalma gücü düşmüş, paramız pula dönmüş, emeklinin maaşı yetersizmiş... Çocuklar yatağa aç giriyormuş...

Bay KEMAL, aç kalan yok, açıkta kalan yok...

Enflasyon düşecek, düşecek; Bu bahar olmazsa gelecek bahar, bu yaz olmazsa gelecek yaz, bu kış olmazsa gelecek kış... sabırlı ol...

Ne dedik? Bayrak inmeyecek, ezan susmayacak.

Üç maaş, beş maaş alan bakanlardan, yardımcılarından, bürokratlardan şikayetçi olmuşsun.

Hem, geçim zorluğundan  şikayetçi olacaksın, hem üç-beş yerden maaş alan “gariban”ı kınayacaksın. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu!

Bırak alsın; musluk akarken testisini doldursun garibanlar...

Kıskanma, istersen sana da bir yerlerden bir şeyler ayarlayabiliriz.

                                    ***

Ne istedin de vermedik, ne dedin de yapmadık?

“Bayram ikramiyesi” istedin, verdik.

“Asgari ücreti yükseltin”dedin, yükselttik.

“KDV'yi, ÖTV'yi indirin” dedin, indirdik.

“Elektrikte kademeli sisteme geçin” dedin, geçtik.

“Zorunlu ihtiyaç mallarını sabitleyin” dedin, çalışmalara başladık.

“3600 ek gösterge” istedin, yıl sonuna kadar hazır olacak.

“EYT sorununu çözün” dedin, bakanımı görevlendirdim.

Daha ne yapayım?  Sana da yaranılmıyor...

 

 

 

 


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık